Fransa'nın Paris kentinde katledilen 3 Kürt siyasetçi kadından Fidan Doðan'ın cenazesi memleketi Elbistan'a getirildi. Nurhak Daðı eteklerinde soðuk havaya raðmen binlerce kişinin katıldıðı cenaze töreninde, Fidan'ın cenazesi "Kürt halkının onurlu Maraş'ın güler yüzlü kızı seni unutmayacaðız" dövizleriyle karşılandı. BDP Eşbaşkanı Gültan Kışanak, "Kürtler için kadın yaşamı temsil eder. Kadınları katlederek yaşamı katletmek istediler. Kadını katlederek, Kürt Halk Önderi'nin Sayın Öcalan'ın önemli bir çabayla yaratılan kadın özgürlük mücadelesini katletmek istediler. Ama yanıldılar" dedi.
Diyarbakır'da yüzbinlerin katılımıyla gerçekleştirilen cenaze töreninin ardından cenazesi memleketine doðru yola çıkartılan KNK Paris Temsilcisi Fidan Doðan dün akşam Adıyaman Cemevine getirildi. Sabah saatlerinde konvoyla Doðanın cenazesi Maraş'ın Elbistan ilçesine baðlı Barış beldesindeki Cemevine getirildi. Doðanın PKK bayraðına sarılmış tabutunu cemevinden omuzlara alan kadınlar, tabutu üzerinde aðıtlar yaktı. Soðuk havaya raðmen binlerce kişinin katılımıyla cemevinin önünde tören gerçekleştirildi. Tören bir dakikalık saygı duruşu ile başladı. Saygı duruşu sırasında "Çerxa şoreşê" marşı ve "Şehîd namirin" sloganı atıldı. Törende sık sık "PKK halktır halk burada", "Jin jiyan azadî", "Güneşin yoldaşı Elbistan'a hoş geldin", "Güneşin yoldaşları ölümsüzdür", "Bijî Serok Apo" sloganları atıldı. Katledilen her 3 Kürt kadın siyasetçinin posterlerinin taşındıðı törende yurttaşlar siyah elbiseler üzerine beyaz atkı ve kaşkol taktı. Törene, KESK Adıyaman, Malatya Şubeler Platformu üyeleri, Pir Sultan Abdal Derneði Adıyaman ve Maraş şube üyeleri, KURDÎ-DER, MEYA-DER, BDP Malatya, Adıyaman, Maraş ile Urfa il ve ilçe teşkilatları, BDP Eşbaşkanı Gültan Kışanak, BDP milletvekilleri Hasip Kaplan, Nursel Aydoðan, Ayla Akat, Ýbrahim Binici, Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir ve Doðanın ailesi katıldı. Kadınların yoðunlukta olduðu törende, "Sê jinên azad" ezgisi çalındı. Törenin yapıldıðı alanda 3 Kürt kadın siyasetçinin fotoðraflarının yer aldıðı "Katiller açıða çıkarılsın, Katliamı nefretle kınıyoruz", "Kürt halkının onuru, Maraş'ın güler yüzlü kızı Fidan Doðan (Rojbin) seni unutmayacaðız", "Elbistan'ın gülen kızı, güneşimizin yıldızları sizleri saygıyla anıyoruz" pankartları açılırken, "Hepimiz Fidan'ız", "Hepimiz Leyla'yız", "Hepimiz Sakine'yiz" dövizleri taşındı.
Doðan'ın tabutu önünde gerçekleşen törende konuşan Doðan'ın babası Hasan Doðan, kızı Doðan'ın doðum gününü Diyarbakır'da kutladıðını ifade ederek, kızının sadece barış ve demokrasi istediði için katledildiðini söyledi. Baba Doðan, Fransa'ya seslenerek, "Demokrasi diyenler, demokrasi bu muydu. Bir insan bir kurşunla ölmez" dedi.
Daha sonra konuşan Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir, Diyarbakır'dan Elbistan'a kadar milyonlarca Kürdün selamının olduðunu ifade etti. Baydemir'in konuşması sık sık "Bijî Serok Apo" sloganlarıyla kesildi. "Ölüm zordur zahmetlidir; ancak onurlu bir yaşam için, mazlumlar Kürtler ve Kürdistan için yaşamını feda ettiler" diyen Baydemir, onların başlarının zulüm ve zulümkarlar karşısında eðilmediklerini dile getirerek, "Seyit Rıza ve Pir Sultan Hızır onlarladır. Seyit Rıza ve Pir Sultan torunlarının kalbi bir olmuş, tek parça halindeyiz. Kimliðimiz birdir, kalbimiz birdir. Avrupa'dan Diyarbakır'a kadar Diyarbakır'dan Nurhak'a kadar milyonlarca Kürt yurttaş Leyla, Sakine, Fidan kalbi ile yüreði ile Nurhak'a getirdiler. Dünya ve faşistler bilsinler artık. Bir Kürdün tırnaðı incinirse 40 milyon Kürt ona sahip çıkacaktır. Kimse Kürtler sahipsizdir demesin. Artık tarih tekkerür etmez. Deðerli Alevi kardeşlerim, siz tek deðilsiniz. Biz beraberiz, tek yüreðiz. Bugün şunu söylemek istiyorum. Sesim Nurhak Munzur'a ulaşsın. Hak yolunda aksın. Artık bu topraklar yürek acısı ve kana dayanmıyor. Fidan'nın babası benim babamdır" dedi. Baydemir, Nurhak'tan Türk annelerine seslenerek, onların da Fidan'ın annesi ve babası gibi barışa sahip çıkmasını isteyerek, "Malatya, Dersim, Cudi ve Gabar'a kadar Kürtler özgürleşirse Arap, Türk ve Farslar da özgürleşir. Omuz omuza yürek yüreði onurlu barışa onurlu özgür bir yaşama yürüyeceðiz. Tarihte ilk defa 3 Kürt diplomatı Avrupa'da öldürülüyor. Bu ilktir. Bütün dünya bilsin ki 3 diplomat 40 milyon diplomat oldu. Yolunuz açık olsun. Seyit Rıza ve Pir Sultan öncünüz olsun. Zulmün önünde başını eðenler bizden deðildirler. Şükürler olsun ki Seyit Rıza ve Pir Sultanl'ın yolundayız" diye konuştu.
'Yoldaşlarımızın anısına baðlılık gereði daha çok çalışmalıyız'
Baydemir'in ardından konuşan BDP Eşbaşkanı Gültan Kışanak, konuşmasına "Merhaba Fidan yoldaş merhaba Fidanın yoldaşları, merhaba Kürdistan halkı. Bugün sevgili Fidan'ı doðduðu topraklara sonsuzla uðurlamak için buluştuk" diye başladı. Fidan'nın halkına ve Kürt kadınlarına büyük hizmetler yaptıðını belirten Kışanak, "Şimdi biz de ona karşı görevimizi yerine getiriyoruz. Ama biliyoruz ki ne kadar mücadele etsek ne kadar dirensek biz bu 3 kadın yoldaşımıza borucumuz ödeyemeyiz. Bu üç kadın yoldaşımız ülke hasreti ile halkına, doðdukları topraklara duydukları özlemle yaşama veda ettiler. Keşke çok mücadele etseydik daha çok direnseydik ve bu yoldaşlarımız bu topraklarda bizimle birlikte özgürlüðü solusaydılar. Bu topraklara hasret gitmeseydiler. Onun için bugün burada bu üç fidanımıza üç sevgili kahraman Kürt kadın için, üç yiðit kadına Fidan'a, Leyla'ya Sakine'ye söz veriyoruz. Bu topraklara barışı getireceðiz. Bu topraklara özgürlüðe getireceðiz. Kürt halkı Kürdistan'da kendi dili ile yaşayacak. Sakine yoldaşımızla bir araya geldik sohbet ettik. Bize diyordu ki hadi çabuk olun çözün bu sorunu artık dayanamıyoruz memleket hasretine dayanamıyoruz. Gelelim hep beraber Nurhaklara gidelim Amed'e gidelim Kürdistan'ı dolaşalım diyordu. Yoldaşlarımızı yitirmenin acısı yüreðimizde hep bir kor ateşi gibi yanacak. Bu güzel üç kadının yitirmenin acısını dindirmek kolay olmayacak; ancak belki özgürlüðü getirirsek onlara layık olmuş oluruz. Onun için artık daha çok çalışmalı daha çok direnmeli çözüm için özgürlük için hep beraber gücümüzü yan yana koymalıyız" dedi.
Fidan Doðan'ın Avrupa'daki Kürt halkının sesi soluðu olduðunu dile getiren Kışanak, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Fidan Kürt halkının elçisiydi. Yiðit özgürlüðe sevdalı bir Kürt kadınıydı. Fidanımızı katlederek bu sesi bu soluðu kesmek istediler. Ama yanılıyorlar bu topraklarda tohumu atılmış yeşermiş ve halkına hizmet etmek için, mücadele eden ve bunun için sıraya girmiş binlerce Fidan var. Bu topraklarda kimse Fidanları yok edemez. Çoðu insan bilmez dünyadaki yapılan ilk barış anlaşmasının altında bir kadının imzası vardır. O da Elbistanlıdır. Dünyandaki ilk barış anlaşmasında bir kadının imzası var. Biz Fidan'a inanıyoruz. Biz onun aşkına inanıyoruz. Bu topraklara görkemli, onurlu Fidana layık olacak bir barışı getireceðiz. Kürt kadınlarının acısı çok büyük. Çünkü gerçekten de tarihte büyük katliamlar yapılmış büyük cinayetler işlenmiştir. Ama üç kadını katleden bu kadar alçak bir katil dünyada yoktur" diye konuştu.
"Özgürlüðe sevdalı üç kadını katledenlerin Kürt Halk Önderi Sayın Öcalan'ın çabasıyla yaratılan kadın özgürlük mücadelesini katletmek istemiştir" diyen Kışanak, "Bu üç kadın, özgürlüðü, halkının özgürlüðüne sevdalı üç kadını katledenler aynı zamanda kadının katletmemek istemiştir. Çünkü Kürtler için kadın yaşamdır. Yaşamı temsil eder. Kadınları katlederek yaşamı katletmek istediler. Kadınları katletmek istediler. Kadını katlederek, Kürt Halk Önderi'ni Sayın Öcalan'ın önemli bir çabayla yaratılan kadın özgürlük mücadelesini katletmek istediler. Kürt Halk Önderi 'demokratik bir yaşam özgür bir gelecek; ancak özgür kadınla mümkündür' diyor. Kürt kadınları kendi özgürlüðüne bu kadar güç vermiş bir lidere inandılar. Kadın özgürlüðünü büyüttüler. Kürt kadınları onu en temel deðer hale getirdiler. Ýşte Sakine, Leyla ve Fidan kadın özgürlüðün en büyük sembolü ve en büyük öðretmenlerdir. Onları katlederek biz Kürt kadınlarının özgürlük tutukluların katletmek istediler. Ama yanıldılar hepimiz bir Fidan'ız hepimiz bir Leyla'yız. Sizin gücünüz Sakine'yi ve Fidan'ı katletmeye yetmez. Onlar sonsuza dek yaşayacaklar. Bu topraklarda kuracaðımız barışta yaşayacaklardır. Onlar sonsuza dek halkının özgürlüðünde yaşayacaklardır. Biz onları bugün topraða vermeyeceðiz onları sonsuzluða uðurlayacaðız. Ýşte katliamın yaşandıðı dünden bugüne Kürt halkı Avrupa'da Kürdistan'da Amed'te Elbistan'da Dersim'de Mersin'de dünyanın dört bir tarafında ayakta. Bu yiðit üç Kürt kadınına ne kadar büyük bir önem ve deðer verdiðini günlerdir eylemlerde sokaklarda haykırdı. Çünkü onlar semboldü bu üç Kürt kadını katlederek Kürt Halk Önderi Sayın Öcalan'ın başlattıðı sürece de baltalamak istediler. Onun için biz bu üç yoldaşımızı bir barışa evirilmesi için sembol olarak kabul ediyoruz onun için cenazelerin başında bu kadar metanetli oluyoruz."
Konuşurken gözyaşlarına hakim olamayan Kışanak, acılarını yüreklerine gömerek başlatılan sürece barışa dönüşmesi için mücadele edeceklerini belirtti. Ankara'ya "Barışa hazır mısınız" diye soran Kışanak, "Acımızı yüreðimize gömeceðiz. Hep beraber bu başlatılan süreçten bir barış ve çözüm çıkması için halkımızın özgürlüðüne kavuşması için acımızı yüreðimize gömeceðiz. Ýşte dün Amed'te yüzbinler bu vakur duruşla biz barışa hazırız dedi. Kürt halkı mücadele etmesini direnmesini de biliyor. Barışa da hazır işte siz peki barışa hazır mısınız? Kürt halkını kabul etmeye hazır mısınız? Kürt halkının haklarını artık iade etmesine hazır mısınız? Bu soruları Ankara'ya soruyoruz. Kürt halkına samimiyet sınavına tutanlara soruyoruz. Kürt halkı politik ve örgütlü bir halktır. Deðerlerine saygı gösterirseniz gasp ettiðiniz haklarını verirseniz. Bu halk 7'den 70'e barışın teminatı olur. Bunu yapabilecek yegane güç Kürt halkıdır. Fidanların Sakinelerin mücadelesinin barışla sonuçlanmasını istiyoruz. Kürdistan'da yaşamını yitiren yoldaşlarımızın anısına baðlıðını bir gereði olarak bu yolda yürümeye hazırız. Yeter ki karşımızda Kürt halkına anlayacak yaşadıðı acılara saygı gösterecek, katliamcı mantıktan vazgeçecek bir barış çabası görelim. Biz tünelin başında bir ışık görürsek o yolu yoldaşlarımızdan aldıðımız güçle yürürüz. Rahat uyuyun yoldaşlarım milyonlar sizin verdiðiniz mücadeleyi yürütüyor. Ailemize bu kadar büyük bir acı karşısında baş saðlıðı diliyorum. Kürt halkına Kürdistan'a baş saðlıðı diliyorum. Kadın özgürlüðüne inanan herkese baş saðlıðı diliyorum" dedi.
Konuşmaların ardından cem töreni yapıldı. Daha sonra Doðan'ın cenazesi kadınlar tarafından omuzlara alınarak, Elbistan'a baðlı Hançıplak köyünde topraða verilmek üzere yola çıkarıldı.