'Devlet eylemsizliğe operasyon ve tecridi bitirerek yanıt versin'

Barış Bloku, "Çatışma değil, müzakere; savaş değil barış" başlığıyla bir araya geldi. Toplantıda KCK'nin eylemsizlik kararına destek verilirken, devlete operasyonları durdurma ve tecride son verme çağrısı yapıldı.

Barış Bloku, İstanbul'daki Cezayir Toplantı Salonu'nda, "Çatışma değil, müzakere; savaş değil barış" başlıklı toplantı düzenledi. Toplantıya HDK Eş Sözcüsü Sebahat Tuncel, HDP İstanbul Milletvekili Garo Paylan, EMEP Genel Başkanı Selma Gürkan, EHP Genel Başkanı Sibel Uzun da katıldı. 

GÜRSOY: POLİS KATLEDİYOR, MAHKEME TUTUKLUYOR; UMUT TÜKENİYOR

Barış Bloku Sözcüsü Gencay Gürsoy, toplantıdaki konuşmasında, KCK'nin "eylemsizlik" kararına rağmen, Amed'den her gün savaş uçaklarının kalktığını hatırlattı. Gürsoy, şöyle dedi: "Polis, sokak ortasında çocukları, kadınları katlediyor. Kimlikleri bilinmesine rağmen Suruç Katliamı'nı yapanlara göz yumuyor, uzaktan eskortla takip ediliyor. Diyarbakır Baro Başkanı televizyonda söylediği bir cümle yüzünden mahkeme karşısına çıkartılıyor. Öz yönetim açıklamaları gerekçe gösterilerek seçilmiş başkanlar tutuklanıyorlar. Daha onlarca örneğini sıralayabileceğimiz hak ve hukuksuzluklar artarak devam ederken toplumun büyük bir kesimi sağlıklı bir seçim yaşanacağına dair umudunu yitirmiştir."

'TECRİT KALKSIN, OPERASYONLAR DURSUN'

Gürsoy, KCK'nin "eylemsizlik" kararına devletin operasyonları durdurarak yanıt vermesini istedi. gerektiğini dile getiren Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'a yönelik tecride son verilerek, demokratik siyasetin önündeki engellerin kaldırılmasını da isteyen Gürsoy, 1 Kasım'da yapılacak seçimlerin de önemine işaret ederek, seçim güvenliği için herkesi görev almaya çağırdı. 

TUNCEL: SİVİL DARBE YAŞANIYOR

HDK Eş Sözcüsü Sebahat Tuncel, Türkiye'deki çatışmalı sürecin değerlendirildiği toplantıya medyanın ilgi göstermemesini eleştirdi. Tuncel, Türkiye'de yaratılan kutuplaşmanın iç savaşa dönüşmemesinde HDP ve HDK'nin etkisine vurgu yaptı. 
Türkiye'de  bir sivil darbe yaşandığını belirten Tuncel, Ankara katliamının da AKP'den bağımsız olmadığını ve tıpkı Suruç ve Amed'de olduğu gibi devletin buna zemin sunduğunu söyledi. Tuncel, siyasi olarak da bombardımanla karşı karşıya kalındığını ifade etti. Türkiye'nin iç savaşın eşiğine getirilmek istendiğine dikkat çeken Tuncel, "Toplumda ciddi bir kutuplaşma ve nefret söylemi ile karşı karşıyayız. Konya'da insanlar Ankara'daki katliamda yaşamını kaybedenler için düzenlenen saygı duruşuna saygı duymadı" dedi. KCK'nin "eylemsizlik" kararına rağmen Ankara'da bomba patlatılmasının anlamının "Biz savaş istiyoruz" olduğunu belirten Tuncel, 20 bine yakın askerin Kürdistan'da operasyonlara çıkarıldığını kaydetti.

TALEPLERİ SIRALADI

Tuncel, şöyle devam etti: "Toplumun sinir uçlarına dokunacak şeyler yapılıyor. Camileri ve cemevlerini bombalayanlara hiçbir ceza yok. Kürtlerin bütün değerlerine yönelik saldırı ile karşı karşıyayız. Bütün bunlar AKP'nin savaştaki ısrarını gösteriyor. Biz de barışta ısrar ediyoruz. Biz de HDP- HDK olarak mücadeleyi yükseltmek zorundayız. Barış bizim için bir talep değil barış bizim yaşamını kendisini ifade ediyor. KCK'nin eylemsizlik kararına cevap verilmesi; operasyonlara durdurulması, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan üzerindeki tecridin kaldırılması ve müzakerelerin başlatılması gerekiyor. Başka bir seçenek yok." 
1 Kasım seçimlerinin tarihi önemde olduğuna dikkat çeken Tuncel, seçimlerin AKP'nin "tek adam" dayatmasına karşı bir duruş olacağını söyledi. Tuncel, "1 Kasım'da bize savaş dayatanlar kaybedecek halklar kazanacak" dedi. 

GÜRKAN: KCK'NİN KARARI ÇOK KIYMETLİ

Tuncel'in ardından konuşan EMEP Genel Başkanı Selma Gürkan, savaş politikalarının Orta Doğu'nun yeniden dizayn edilmesi ile ilgili olduğunu belirterek, işçilerin, gençlerin ve halkların geleceğinin savaş nedeni ile tehdit altında olduğunu söyledi. Gürkan, savaşa karşı ortak mücadele edilmesi gerektiğine vurgu yaptı. KCK'nin kararının çok kıymetli olduğunu ifade eden Gürkan, "1 Kasım'dan sonra kurulacak olan hükümet ne olursa olsun Kürt sorunun demokratik çözümünü ortaya koyacak bir yolu bu hükümetin önüne koymalıyız. Hepimize görev ve sorumluluk düşüyor" dedi. 

UZUN: DEVLET KATLETMEYE DEVAM EDECEK!

EHP Genel Başkanı Sibel Uzun ise 7 Haziran seçimlerinin sonucunun muhalefete bir umut sağladığını belirterek, "Maalesef Kürt illerinde korkunç bir katliam oldu. Devletin bu katliamı IŞİD ile yaptığı da ortaya çıktı. Bu süreç, Kürt halkı ile birlikte batının da katledildiğini gösterdi. Dilek Doğan'ın katledilmesindeki gibi devlet bu katletmelere devam edecek. Çünkü devlet bundan nemalanıyor" diye konuştu. Uzun, ortaya çıkan tabloda en kıymetli şeyin bir kez daha barış mücadelesi olduğuna işaret etti. 
Toplantı, soru-cevap bölümünün ardından bitti.