Dersim halkı kayyumu göndermekte kararlı

Halkın iradesinin gasp edilmesine tepkinin dinmediği Dersim'de halk, HDP etrafında kenetlenerek kayyumu göndermeye kararlı. 

Halkın iradesinin gasp edildiği belediyelerden biri olan Dersim Belediyesi için halk, AKP tarafından atanan kayyumu göndermeye hazırlanıyor.

ANF’ye konuşan Dersimli Garip Durgun, bu zulmün sonlandırılmasını istiyor. Yıllardır savaş gölgesinde yaşayan ve 1990’lı yıllarda gerilla olan oğlu Volkan Durgun’u çatışmada kaybeden 70 yaşındaki Durgun, öncelikli talebinin barış olduğunu söyledi. Aynı zamanda çatışmada hayatını kaybeden ve cenazesinin akıbeti bilinmeyen Doktor Baran’ın yengesi de olan Durgun, gençlerin ölmediği, annelerin ağlamadığı bir ülkede yaşamak için yıllardır her gün dua ettiğini ifade etti. 

‘ÖMRÜM YETTİĞİNCE OYUM HDP’YE'

Kayyumun atanmasıyla asimilasyon politikalarının ve psikolojik baskının arttığına dikkat çeken Durgun, “Biz artık Dersim’de zoraki yönetim istemiyoruz; bize acılı geçmişi anımsatan bu kayyumu istemiyoruz, bu yönetim şekillerinden çok çektik ve bir daha çekmek istemiyoruz” dedi. Yerel seçimlerde oyunu HDP’nin temsil ettiği Devrimci Güç Birliği’ne vereceğini açıklayan Durgun, “HDP’ye vermesem kime vereceğiz? Erdoğan’a mı vereceğim? Onun yüzünden biz bu çileyi çekiyoruz. Ömrüm yettiği kadar oyumu HDP’ye vereceğim” diye konuştu. 

‘SABIRSIZLIKLA BEKLİYORUZ!'

Kayyum atandığından beri kimsenin belediyeye ayak atmadığını belirten Sakine isimli Dersimli de "Belediye değil sanki karakol, kadınların üstünü bile erkekler arıyormuş, ben belediyeye niye gideyim? Sırf bu yüzden ne elektrik ne de su faturamı ödüyorum” diye tepki gösterdi. Kayyumu göndermek için 31 Mart gününü sabırsızlıkla beklediğini vurgulayan Sakine, oyunu Devrimci Güç Birliği’ne vereceğini açıkladı. Dersim Merkez’de sadece belediyenin değil, her şeyin gasp edilmiş durumda olduğuna dikkat çeken Sakine, 12 Eylül darbe döneminden daha beter bir süreçle karşı karşıya olunduğuna işaret etti. “Nice hükümet geldi gitti ama zihniyet değişmedi, savaş bitmedi” diyen Sakine, bu seçimlerin zulmün bitmesine vesile olmasını istedi. 

‘HERKESİN SANDIĞA GİDİP GELECEĞİNE SAHİP ÇIKMASI GEREK'

İslam Durgun, Dersim Belediyesi’nde şu anda halkın iradesine ipotek koymuş ceberut bir yönetim şeklinin hakim olduğunu vurguladı. Durgun, tam da bu nedenle genelde Türkiye’de ve özelde Kürdistan bölgesinde seçimlerin var olan baskı ve zulmü yok etmek, AKP-MHP faşizmini geriletmek için tarihi bir öneme sahip olduğunun altını çizdi. Halk olarak iradelerine sahip çıkarak kayyum denilen bu zorba yönetimi tarihin çöplüğüne atacaklarını kaydeden Durgun, “Adamlar çıkıp beka sorunu diyor, asla beka sorunu yok, koltuk sorunu vardır. Ülkede ise işsizlik, yoksulluk, gözyaşı sorunu, bedenlerini açlığa yatıranların sorunu vardır” dedi. Kayyumun atanmasıyla Dersim Merkez’in adeta açık cezaevine dönüştüğünü belirten Durgun, bu gidişatı sonlandırma zamanının geldiğini söyledi. Bütün sorunları bertaraf edip halkların tekrar barış ve huzur içinde yaşaması için herkesin oylarına ve sandıklara sahip çıkması gerektiğini kaydeden Durgun, “İktidara geri adım attırmak ve var olan bu faşist rejimi geriletmek için bu yerel seçimler genel seçimlerden de önemli. O yüzden mutlak suretle sandığa gidip kendi geleceğimize sahip çıkmamız ve zafer elde etmemiz gerekiyor” diye konuştu. 

'KAYYUMUN AHLAK VE İNANÇTA YERİ YOK'

Veli Yıldız da halkın seçtiği yönetimleri görevden almanın hem ahlak hem de inanç temelinde yeri olmadığını vurguladı. Siyasi mülteci olarak uzun yıllar Almanya’da kaldıktan sonra doğup büyüdüğü Dersim’e dönen Yıldız, “Hangi demokraside sırf devleti eleştirdiği için halkın seçtiği belediye yönetimini görevden alıp, hapse atmak var? Halk seçtiyse ancak halk onu görevden alabilir” dedi. Yıllardır kendi topraklarında ötekileştirildiklerini belirten Yıldız, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Her 3-5 kilometrede arama ve kontrol noktaları; otobüslerimiz yollarda perperişan; her yerde baskı ve korkutma politikaları. Gerçekten artık bu uygulamalar bitmeli artık. Bu iktidar kendinden olmayan herkesi ‘terörist’ ilan ediyor. Kendi doğup, büyüdüğümüz topraklarda rahat dolaşamıyoruz. Paranoya almış başını gitmiş. Her yeri bizim inancımıza uygun olmayan motiflerle doldurmuşlar, kendi kentimize yabancılaşmış durumdayız. Doğamız tahrip ediliyor, ormanlarımız yakılıyor. Bu artık acilen değişmeli. Bu ülkede kardeşçe yaşamak istiyorsak herkes kendi diliyle, düşüncesiyle özgür olmalı.” 

Belediyelerin halka açık olması gerekirken, Dersim Merkez’e kayyum atandıktan sonra X ray cihazları ve polis ile askerlerin yoğunluğundan hiç kimsenin belediyeye gitmek istemediğini belirten Yıldız, “Halka bu şekilde kapısını kapatanlar kendi sonlarını da hazırlarlar” vurgusunda bulundu. Dersim’de ne karakola çevrilmiş bir belediye ne de asimilasyon politikalarına yer olduğunun altını çizen Yıldız, “Bu ülkede sistematik hale gelen zulmün sona ermesini, zindanların boşalmasını, barış, demokrasi ve insan haklarına saygılı bir ülkede yaşamak istiyorum ve tüm bu taleplerle sandığa gideceğim” dedi.