BDP Eş Genel Başkanları Selahattin Demirtaş ve Gültan Kışanak bugün Diyarbakır BDP Ýl Başkanlıðı'nda basın toplantısı düzenledi. Başbakan'a seslenen Demirtaş, "Nerede inceyse orada kopacak. Bize tehdit ederek, hakaret ederek barışı getiremez çözümü de getiremez. Kendisi bilir" dedi. Kışanak da, "Yalan konuşma, dürüst ol, namuslu ol. Yalanlara devam ederken o kanların içinde boðulacaksın" şeklinde konuştu.

Başbakan Erdoðan'ın dün partisinin genişletilmiş başkanlar kurulu toplantısında yaptıðı konuşmada BDP'lileri 'teröristlikle' suçlaması ve dokunulmazlıklarının kaldırılacaðı yönündeki açıklamalarına BDP Eş Genel Başkanları sert tepki gösterdi.

Ulusal ve yerel medyanın yoðun ilgi gösterdiði basın toplantısında ilk olarak söz alan BDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, Kürt sorununun çözümü için Başbakan'a yol haritalarını gönderdiklerini belirterek, "Kan akmasını önleme için inisiyatif almak istediðimizi AKP ile bir araya gelerek hazır olduðumuz Başbakan’a ilettik” dedi.

Demirtaş, O gürleyen Başbakan o teklifimizi elinin tersiyle reddetmiştir. Olup bitenden sorumlu kişi Başbakan’dır. Ülkede kontrolü yitirdiði için konuşmasında da kontrolü yitirmişti. Psikolojik rahatsızlıðı olan Başbakan’ın bir uyardık. Bedeli ne olursa olsun doðruyu söyledik. Bedeli aðır olacak diye, AKP’nin tehditlerinden korkmadık. Bu başbakana uluslar arası bir rol verilmiştir. Kürtleri tahrik etmek, özerlik düşüncesinden vazgeçirmek" şeklinde konuştu.

TERÖRÝST KAVRAMINI BÝZE DAYATAMAZSINIZ

Kendilerini teröristlikle suçlayan Başbakan'ın Interpol tarafından aranan Sudan Devlet Başkanı'nı koruduðunu, Suriye'deki muhaliflere para ve silah yardımında bulunduklarını belirten Demirtaş, "Sizlerin terörist dediklerine biz demek zorunda deðiliz. Başbakan ve tayfası bu konuda ısrarcıysa hakaret ederek, tahrik ederek varacakları yerde o noktayı Türkiye açısından bir tehlike olarak görmek istemiyorsa kendisi bilir. Terörist olarak Silivri’ye koyduklarınız devleti yönetiyor. Onlar da terörist size göre. Şimdi terörist ilan ettiniz. Terörizmi kavramını bize dayatamazsınız." ifadelerini kullandı.

Başbakan Erdoðan'ın sürekli kendilerini tehdit ettiðini ve hakarete varacak şekilde konuşmalar yaptıðını kaydeden Demirtaş,"Nerde inceyse orda kopacak. Bizi tehdit ederek, hakaret ederek barışı getiremez, çözümü de getiremez. Kendisi bilir" dedi.

'HESAP SORULACAK'

Suriye'deki muhaliflere silah verilmesinin ve Roboski'de 34 kişinin katledilmesinin hesabının sorulacaðını belirten Demirtaş, "Sizin yaptıðınız kirli işlerin Suriye genelinde yaptırdıðınız işlerin bir gün ortaya çıkmayacaðını sanmayın. Hesap sorulmayacaðını zannetmeyin. Daha 34 kişinin kanı ellerinizde, bu konu kapandı mı zannediyorsunuz. Sesiniz neden bu kadar gür çıkıyor? Siz başkasına hesap soramazsınız, başkalarını alçaklıklar suçlayamazsın. Ben sana alçak desem çukurun hatırı kalır. Senin işin Kandil’in yolunu göstermek deðildir. Çözüm üret daðın yolunu bilen biliyor. Giden de gidiyor sen daha iyi biliyorsun. Senin işin PKK kuryeliði deðil" şeklinde konuştu.

KIŞANAK: ERDOÐAN SAVAŞ KARARI ALDI

Basın toplantısına da söz alan BDP Eş Genel Başkanı Gültan Kışanak is, Başbakan Erdoðan'ın savaş kararı aldıðını söyledi. Başbakan'ın kendilerine karşı kin kustuðunu ve yalan konuştuðunu belirten Kışanak şunları söyledi: "Yalan konuşma, dürüst ol, namuslu ol. Yalanlara devam ederken o kanların içinde boðulacaksın. Ben Şemdinli’de bir düşmana sarılmadım. Ben çözüm için ölümü göze almış daða çıkmış birine merhaba dedim. Onlar benim için düşman deðil. 30 bin Kürt genci ölmüşse bu bir ahlaki sorundur. Elimde görüntüler var. Biz tokalaşırken 'umarım bu sorunu çözeriz' dedik. Görüntülerin tamamını yayınlasınlar. Onları oradan indirmek, sosyal hayata katmak her insanın görevidir.

Ben Şemdinli’de bir düşmana sarılmadım. Ben çözüm için ölümü göze almış daða çıkmış birine merhaba dedim. Onlar benim için düşman deðil. 30 bin Kürt genci ölmüşse bu bir ahlaki sorundur. Elimde görüntüler var. Biz tokalaşırken ‘umarım bu sorunu çözeriz’ dedik. Görüntülerin tamamını yayınlasınlar. Onları oradan indirmek, sosyal hayata katmak her insanın görevidir."

Kışanak, 12 Eylül döneminde işkenceyle kendisine 'Türküm' dedirtmeye çalıştıklarını, şimdi de Başbakan'ın 'Kürt sorunu terör sorunudur' dedirtmeye çalıştıðını belirterek, "Demeyeceðim, tehdide boyun eðmeyeceðim. Biz bu yolda bedel ödemek için yürüyoruz. Kimse bizim geri adım atacaðımızı zannetmesin. Başbakan haddini bilsin. Akan kan duracaksa koysunlar bizi cezaevine" dedi.