Demirtaş: Erdoðan kendini yalanlıyor

Demirtaş: Erdoðan kendini yalanlıyor

BDP Van Ýl Kongresi’nde konuşan BDP Eşgenel Başkanı Selahattin Demirtaş, Van halkının bir kışı naylon çadırlarda geçirirken Hükümet’in Suriye kriziyle ilgili 4 buçuk milyar dolar para harcadıðına dikkat çekti. Şemdinli’yle ilgili kendisine ‘yalan söylüyor’ diyen Türkiye Başbakanı Erdoðan’a da yanıt veren Demirtaş, “sen canlı yayında bütün yolları PKK’nin kontrol ettiðini, seçimleri bile PKK’nin belirlediðini söylüyorsun. Ben yalancı olayım bir şey olmaz, sen doðrucu ol” dedi.

BDP Van Ýl Örgütü 3. Olaðan Kongresi BDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, BDP Van Milletvekili Özdal Uçer, Van Belediye Başkan Vekili Sabri Abi, Muradiye Ýlçe Başkanı Ýzzet Çelik, Bostaniçi (Sixke) Belde Belediye Başkanı Nezahat Ergüneş, Barış Anneleri Ýnisiyatifi üyeleri, Meyader, Tuhad Der, Sivil Toplum Kuruluşları temsilcileri, delegasyon ve çok sayıda partilinin katılımıyla gerçekleşti.

Van Otogarı yanında bulunan Diren Düðün Salonu’ndaki kongre, demokrasi mücadelesinde yaşamını yitirenler için yapılan saygı duruşuyla başladı. Ardından BDP Van Ýl Eş Başkanı Mihriban Şen konuştu. Belediye Başkan Vekili Sabri Abi ve BDP Van Milletvekili Özdal Uçer’in ardından BDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş bir konuşma yaptı.

Kentte yaşanan deprem felaketine deðinen Demirtaş, son bir yılda Van’da karşılaştıðımız durumu hiçbir yerde yaşamadık. Bir yandan devlet zulmü ve faşizmine, bir yandan da depreme karşı direnilmiştir. Bu tarihte eşine ender rastlanan bir durumdur” dedi.

HÜKÜMET VANLILARA ÝKÝNCÝ BÝR DEPREM YAŞATTI

Hükümet’in Vanlılara ikinci bir deprem yaşattıðını söyleyen Demirtaş sözlerini şöyle sürdürdü:

“Deprem üzerinden nerdeyse bir yıl geçecek halen kalıcı konutlardan tek biri teslim edilmiş deðil. Van halkı kışı çadırda geçirdi. Kimileri çadır dahi bulamadı, derme çatma naylon çadırda kışı geçirdi. Ve o çadırlarda yanarak hayatlarını kaybeden çocuklarımız, ailelerimiz oldu. Van’da bunlar yaşanırken insanlar çadırda donarken, bunlar Osmaniye’ye, Kilis’e Hatay’a prefabrik konteynır kentler kurdu. Neydi hesapları orada mülteciler yerleştirilecek ve sayı 50-100 bini geçince de bu mültecileri bahane ederek Suriye’ye müdahale edeceklerdi. Hükümetin dış politikası buydu. Birçok Suriyeli vatandaşa para ve maaş teklif ettiler. Van halkı burada bu zulmü yaşarken onlar bu siyasi hesabın peşinden koştular.”

SURÝYE KRÝZÝNDE 4.5 MÝLYAR DOLAR HARCANDI

Suriye krizi çıktıðından bugüne Türkiye’nin 2,5 milyar dolar harcama yaptıðı bilgisini veren Demirtaş, “buna gizli ödenekten Suriye Özgür Ordusu’na ödenen paralar dahil deðildir. El altından alınan silahlar, mültecilere harcanan paralar dahil deðil. Bunlar dahil edildiðinde 4-4,5 Milyar dolar gibi bir harcama yapılmıştır” dedi.

Van’la kıyasladıðımızda bir utanç tablosu ortaya çıkıyor diyen Demirtaş sözlerini şöyle sürdürdü:

“Sen bir ülke ile savaşmak, savaşı kışkırtmak için bu kadar para harcayacaksın. Kendi ülkende deprem yaşayan bir kente bu parayı harcamaktan kaçınacaksın. Sonra da kendine Müslümanım, insanım ve demokratım diyeceksin. Ýleri demokrasi hükümetiyim diyeceksin. Bunun bir tek adı vardır, ırkçılıktır faşizmdir bunun başka bir adı yoktur.”

DEPREM GÖRMÜŞ BÝR KENTÝN BELEDÝYE BAŞKANINI TUTUKLADILAR

“Bunlar Van’a yapmadıkları, bir de yaptıkları var” diyen Selahattin Demirtaş kente dönük devlet terörünü ve yapılan yolsuzlukları özetledi.

Belediye Başkanı Bekir Kaya’nın tutuklanmasını örnek gösteren Demirtaş, “deprem görmüş bir kentin belediye başkanı tutuklanır mı, il başkanı tutuklanır mı? Bu insanlar kenti yeniden imar etmekle mükellef insanlardır. Hadi sen yapmadın, sen yandaşlarına peşkeş çektin. Paraları nasıl daðıttıðın, hangi firmalara ihaleleri verdiðin belli. Van’ın enkazından bir de kendine zengin yaratmaya çalışıyorsun. Van’ın enkazı içerisinden AKP’nin müteahhitlerine, yandaşlarına ihale daðıtarak bu enkazdan bir servet çıkartmaya çalışıyorsun bu utanç senin utancın. Peki çalışmak isteyen belediye başkanlarımızdan yöneticilerimizden ne istiyorsun. Bunlar ihale peşinde deðil rant peşinde deðil. Yandaşına, eşine, dostuna rant saðlama derdinde deðil. Van halkının yolunu binasını yapmak isteyen belediye Başkanı’nı yöneticisini tutuklamak ne demek? Bu halkın iradesine en büyük hakaret demektir” diye konuştu.

TUTUKLU SEÇÝLMÝŞLERE SELAM

Demirtaş, Van halkının onurlu duruşunu selamladıðını da belirterek, “bir kez daha bütün dünyaya AKP’nin Van deprem enkazının altında kaldıðını gösterdiniz. Teslim olmadınız diz çökmediniz. Bu zor şartlarda çalışan bütün partililerimize teşekkür ediyorum. Bu kongre münasebetiyle Bekir Kaya ve Cüneyt Caniş başta olmak üzere bütün siyasi tutuklulara, siyasi rehinelere bir kez deha dayanışma ve sevgi duygularımızı iletiyoruz” dedi.

AKP’nin sadece kendi belediyelerine yardım ettiðini kaydeden Demirtaş, AKP’li Erciş Belediyesini örnek verdi. Van’ın diðer belediyelerinin ise tüm ayrımcı politikalarına raðmen çalışma yürüttüklerini vurguladı. Parti yönetimlerinin başarısızlıðından deðil, tutuklanmaları nedeniyle kongreye gitmek zorunda kaldıklarının da altını çizdi.

BAŞBAKAN TAM BÝR PANÝK HAVASINDA

BDP Eşgenel Başkanı Demirtaş, Türkiye Başbakanı Tayyip Erdoðan’ın yaşanan savaşı gizleme çabasında olduðuna bir kez daha vurgu yaptı. Demirtaş şunları söyledi:

“Biz Şemdinli’de savaş bu kadar derinleşmiş buna dikkat çekmek istiyoruz. Savaş politikasını bir kenara bırakın gelin müzakere ve diyalog yöntemini konuşalım diyerek bir tehlikeye dikkat çekmeye çalışıyoruz, bunlar böyle bir savaş yok diyor. Bayrak dikme yarışına girmişler. Ýnanılmaz bir şey. Ýnanın ki ben bunların ifade ettiði demeçlerden dolayı insan olmaktan utanıyorum. Bunlar sanıyor ki Antalya’nın, Edirne’nin, Ýzmir’in, Trabzon’un bu savaştan haberi olmasa 50 yıl daha bu savaşı götürecekler… Başbakan çıkmış canlı yayında gazetecilere talimat veriyor. Siz diyor bunları yazmayacaksınız. BDP’nin haberlerini yapmayacaksınız. Temsilcilerini televizyona çıkarmayacaksınız. Çıkaranları açık açık işten attırıyor. Medya patronlarına sesleniyor. Her yere, her kese müdahale eden bir panik havası ile bir korku havası ile inanılmaz bir faşizm ortamı yaratıyor. Eðer siz bu savaşı sonsuza kadar sürdürebileceðinizi düşünüyorsanız yanılıyorsunuz.”

BAŞBAKAN PKK DENETÝMÝNÝ KENDÝSÝ ÝTÝRAF EDÝYOR

BDP Eşgenel Başkanı Demirtaş, Şemdinli’deki alan hakimiyetiyle ilgili sözlerine dönük eleştirilere de yanıt verdi. AKP ve devletin uluslar arası güçlerden de destek alarak bir savaş yürüttüðüne dikkat çeken Demirtaş’ın konuşması şöyle:

“Şimdi ben de diyorum ki bu kadar büyük destekle, şevkle savaş heyecanı ile binlerce gerillayı katledeceðiz bu işi bitireceðiz tamtamları ile yürüttüðünüz savaşta ortaya bir fiyasko çıktı. Bitireceðiz dediðiniz örgüt Şemdinli’de 45 gündür bir alan hakimiyeti yürütüyor. Ben bunu savaş politikasından vazgeçin diye söylüyorum. Bu politika ve stratejiniz tutmuyor diyorum. Bana yalan söylüyor diyen Başbakan, canlı yayında bunlar benim kaymakamımı kaçırıyor yollarda kimlik kontrolü yapıyor, diyor. Ben söyleyince yalan oluyor. Yani şimdi bütün yolları PKK kontrol ediyorsa bunu sen itiraf ediyorsan burada PKK’nin dışında kimse adım atamıyor diyorsan, seçimleri bile PKK belirliyor diyorsan ben sana ne diyeyim. Ben 400 kilometre demiştim sen 20 ili içine kattın. Demek ki sen de tablonun farkındasın. Ben yalancı olayım bir şey olmaz, sen doðrucu ol kardeşim.”

TÜRKÝYE’NÝN TAYYÝP ERDOÐAN SORUNU VAR

Demirtaş, Erdoðan’ın ‘Kürt sorunu yoktur’ sözüne de yanıt olarak “aslında devletin zihniyet sorunu vardır, faşizm sorunu vardır, bugün bu soruna Tayyip Erdoðan sorunu da eklenmiştir” dedi.

Bunun aynı zamanda AKP’nin bir iç sorunu olduðunu kaydeden Demirtaş, “onunla yola çıkan kim varsa yolda kalıyor. Bakın Meclis Başkanı kendini ihanet uðramış hissediyor şu an. Onun gazı ile yola çıktı. Şimdi yalnız bıraktı. Yeni anayasa falan yapılmayacak diyor. Meclis başkanı bu panikle deklerasyon yayınlamak zorunda kaldı” dedi.

AKP politikalarını “içerde savaş dışarıda savaş” şeklinde özetleyen Demirtaş, çözümün diyalog ve müzakerede olduðunu söyledi: “Ýmralı’da tecritte tuttuðunuz Sayın Öcalan, KCK ile BDP ile DTK ile müzakere yürütün diyoruz. Yöntem budur bunun dışında hiçbir yöntem türkiye’ye kazandırmaz. Bunlar halen Osmanlı kafası ile bütün ülkeler bize muhtaç bütün halklar bize muhtaç havasında, Dimyata giderken eldeki pirinçten olmak üzereler. Sizlerden, partililerimizden, sivil toplum kuruluşlarından beklentimiz budur. Savaş elbet bir gün bitecek. Ancak eðer bir saat bir gün bile erken bitirebilirsek, bir tek insanın bile canını kurtarabilirsek bu bizim boynumuzun borcudur. Bunu başarmak zorundayız.”

Yapılan konuşmaların ardından tek liste ile seçime gidildi. Ýl başkanlıðına Yakup Ataş seçilirken, yönetime ise, Fesih Sönmez, Serkan Aslan, Ömer Ertaş, Fırat Coşkun, Ýbrahim Alkan, Naif Oðraş, Arif Acar, Sıdık Abi, Müðdat Mirekoðlu, Ferit Aydın, Rüknettin Hakan, Fevziye Şiran, Leyla Işık, Herdem Acar seçildi.