On binlerce kişi, katledilenleri anma ve uğurlamak için Sıhhıye'de bir araya geldi. Kitleye hitap eden Demirtaş, ortak mücadele çağrısı yaparken, AKP ve Erdoğan'a, "Hesap vereceksiniz. Size inat, direnerek kazanacağız" diye seslendi.
Ankara'daki katliamda yaşamını yitirenleri anma ve memleketlerine uğurlamak için on binlerce kişi, Sıhhıye Meydanı'nda bir araya geldi. Polisin engellemek istediği kitle, "Katil devlet hesap verecek", "Katil AKP hesap verecek" sloganları atarak, AKP ve Türk Cumhurbaşkanı Rece Tayyip Erdoğan'ı protesto etti.
Kitle, saygı duruşunun ardından hep bir ağızdan attığı "Diktatör yıkılacak, halkımız kazanacak, "Onu başkan yaptırmayın", "Yastayız, isyandayız" sloganlarıyla protestosunu sürdürürken, yine alana Kürtçe ve Türkçe sloganlarla girdi.
Etkinlikte konuşan KESK Genel Başkanı Lami Özgen, "Hükümetin faşizan uygulamalarına karşı, Saray'ın kendi saltanatı için kurmak istediği Saray rejimine karşı durduğumuzu hep birlikte haykıralım. Savaşa hayır barış hemen şimdi" dedi.
Lami Özgen'in ardından mitingin düzenleyicisi dört kurumun genel başkanları ile HDP Eş Genel Başkanları Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ, meydanda bulunan Hitit Anıtı'na katliamda yaşamını yitirenler anısına karanfil bıraktı.
DEMİRTAŞ: YASTAYIZ, ÜZGÜNÜZ AMA ÖFKELİYİZ!
Anons aracından kitleye seslenen Demirtaş, şunları söyledi:
"Halkın birlikteliğiniz, ezilenlerin gücünü Sıhhıye'de göstermeye geliyorlardı. İşte faşizmin en korktuğu şey budur. Biz bunu inadına ısrarla yapmaya devam edeceğiz. Ezilenler olarak, ısrarla yan yana duracağız. İnadına özgürlük, inadına direniş diyeceğiz. Yüreğimiz yanıyor. Gittiği her yerde yoldaşlarımızın yüz binlerle uğurlanması lazım. Bugün biz de yastayız, üzgünüz ama öfkeliyiz. Elbette hesap duracağız diye buradan yoldaşlarımızı uğurlayacağız. Gün gelecek devren dönecek o günler uzak değil. Siz 'bu ülkeyi teslim aldık, devlet bizim malımız' diyenler halka hesap vereceksiniz. Size inat direnerek kazanacağız. Bunu göstereceğiz.
'BİZİ AFFETSİNLER!'
Diyarbakır ve Suruç'taki gibi önünü açmıştır. Dün akşamdan bu yana Başbakan yaptığı açıklamanın yarısından fazlasını bizi suçlamaya tehdit etmeye ayırmıştır. Yandaşları, şakşakçıları gece yarılarına kadar televizyon televizyon dolaşıp, katledilenler ve bizi suçlamıştır. Acıda, katliamda en azından birleşebilmeyi çok isterdik. Ama biz katillerimizle acıda nasıl buluşalım... Bizi katledenlerle, arkamızda sırıtıp gülenlerle biz acıda nasıl buluşalım. Yüreğinde vicdanın kırıntılarını taşıyan zaten birleşmiş durumda. Türkiye'nin bütün ezilenleri bu katliam karşısında tek yürek olmuş durumda. Kimliklerimiz, inançlarımız, siyasi duruşumuz ne olursa olsun bizler ezilenler olarak, bu devlet, bu vatan bizim ortak malımızdır diyeceğiz. Kimsenin yukarıdan ülkemize, halklarımıza özgürlüklerimize el koymasına izin vermeyeceğiz. Sadece aynı anda ayağımızı asfalta vursak Saray'ın camları yıkılır. Tabutlarla onları geldikleri yerlere göndermek zorunda kaldık. Affetsinler, bizi affetsinler."
POLİS PROVOKASYONU
Kitlenin bir bölümü etkinliğin ardından Ankara'da defnedilecek olan cenaze törenine katılmak için Batıkent Cemevi'ne geçerken, bir bölümü de cenazeleri memleketlerine uğurlamak için Adli Tıp Kurumu'na geçti. Kitlenin dağıldığı sırada ise polis, "Belirlenen güzergahlardan dağılın. Dağılmadığınız takdirde kademeli olarak müdahale edilecektir" anonsu ile provokasyon yaratmak istedi.