Demirtaş: IŞİD’i pohpohlayanlar timsah gözyaşı dökenlerdir

HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, Cumartesi Anneleri’nin adalet arayış eylemine katıldı. Fransa’daki katliamı kınayan Demirtaş, “IŞİD'i besleyip pohpohlayanlar, bugün bu katliam karşısında timsah gözyaşını dökenlerdir" dedi.

HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, Cumartesi Anneleri’nin adalet arayış eylemine katıldı. Fransa’daki katliamı kınayan Demirtaş, “IŞİD'i besleyip pohpohlayanlar, bugün bu katliam karşısında timsah gözyaşını dökenlerdir. Fransa'nın acısını paylaşıyoruz ama IŞİD'e karşı da ortak mücadele çağrısı da yapıyoruz” dedi.

Cumartesi Anneleri, gözaltında kaybedilen yakınlarının akıbetini sormak ve faillerin yargılanması talebiyle sürdürdükleri adalet arayışlarının 555'inci haftasında Galatasaray Meydanı'nda bir araya geldi. "Failler belli kayıplar nerede" yazılı pankartının açıldığı eylemde, "Silvan'da vahşet var. İnsanlık ses ver" yazılı dövizi ile gözaltında kaybedilenleri ve kırmızı karanfiller taşındı. Amed'deki evine 22 Kasım 1993'te yapılan baskın sonucu gözaltına alındıktan sonra kaybedilen Mehmet Şah İkincisoy'un akıbetinin sorulduğu eyleme, bu hafta HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, HDP Grup Başkanvekili Pervin Buldan ile CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu da katıldı.
Eylemde ilk olarak 21 Mart 1995 yılında gözaltına alındıktan sonra işkence görmüş ve bedeni kimsesizler mezarlığında bulunan Hasan Ocak'ın ağabeyi Ali Ocak konuştu. Ağabey Ocak, Silvan'da yaşanan AKP terörünün "Beyaz Toros" zihniyetinin aynısı olduğunu söyledi. 13 Eylül 1980'de gözaltına alındıktan sonra kaybedilen Cemil Kırbayır'ın ağabeyi Mikail Kırbayır ise, 35 yıldır süren adalet mücadelesine yılmadan devam edeceklerini kaydederek, "Cizre, Suruç, Diyarbakır, Ankara insanlık suçu işlendi şimdi de Silvan'da insanlık suçu işliyorlar" diye konuştu. 
CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu ise, Silvan ve Paris katliamına değinerek, "IŞİD'e zemin hazırlayanlar hesap verecekler. DNA'ları IŞİD'le ortak olanlar, IŞİD'le başa çıkamazlar" dedi. 

HDP Grup Başkanvekili Pervin Buldan şunları ifade etti: "Paris'te bir katliam yaşandı. Biz bu tür katliamlara yabancı değiliz. Silvan'da da tanık olduğumuz yabancı olmadığımız bir katliam." Buldan, Cumartesi Anneleri'nin ellerinin AKP'nin yakasını bırakmayacağını söyledi. 

DEMİRTAŞ: IŞİD’E KARŞI ORTAK MÜCADELEYE ÇAĞIRIYORUZ

HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş ise, Paris katliamını değerlendirdi. DAİŞ'i besleyen tüm devletlerin artık sorumluluklarının farkına varması gerektiğini söyleyen Demirtaş, "Ezilen insanlar, acı faturayı ödemek zorunda kalıyor. Türkiye'de de bu faturayı bizler ödedik. IŞİD'i besleyip pohpohlayanlar, bugün bu katliam karşısında timsah gözyaşını dökenlerdir. Fransa'nın acısını paylaşıyoruz ama IŞİD'e karşı da ortak mücadele çağrısı da yapıyoruz" dedi.

Türkiye'nin ve Arabistan gibi ülkelerin IŞİD ile mücadele etmediklerinin görülmesi gerektiğini dile getiren Demirtaş, bunu Suruç ve Ankara katliamından bildiklerini söyledi. 

‘BİZLER BU SALDIRILAR KARŞISINDA GERİ ADIM ATACAK PARTİ DEĞİLİZ’

12 gündür Silvan başta olmak üzere Nusaybin'de hukuksuz bir şekilde süren sokağa çıkma yasağının zaten IŞİD zihniyetinin iktidarda olduğunu gösterdiğini vurgulayan Demirtaş, HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ'ın da içerisinde bulunduğu heyete gerçek mermilerle ateş edilmesine sert tepki gösterdi. Selahattin Demirtaş, "Ülkenin Başbakanı kalkıp 'Şov yapmayın' diyor. Şovların en büyüğünü yapan, tüm katliamların sorumlusu olan siyasetçi gelmiş geçmiş en büyük şovmen, bize, 'Şov yapmayın' diyor." Silvan'daki saldırının talimatını verenin de Başbakan Davutoğlu'nun olduğunu belirten Demirtaş, "Bizler bu saldırılar karşısında geri adım atacak bir parti değiliz" dedi.

SORUMLULAR YARGILANMALI

Konuşmaların ardından Cumartesi insanlarından Çiğdem Demirbilek basın metnini okudu. 
Demirbilek, Diyarbakır'da ailesiyle birlikte yaşayan İkincisoy'un evine 22 Kasım 1993 gecesi Terörle Mücadele Şubesi'ne bağlı polislerce baskın yapıldığını ancak, o gece amcası Abdulkadir İkincisoy'un evinde olduğunu ifade etti. Polislerin amcasının evine yaptığı baskında ise, bir arkadaşının ve bir polisin öldüğünü belirten Demirbilek, Mehmet Şah, babası, 5 kardeşi, amcası ve 4 kuzeninin gözaltına alındığını vurguladı. Diğer aile fertlerinin 11 gün içinde serbest bırakıldığını dile getiren Demirbilek, İkincisoy'un işkence görmeye devam ettiğini ifade etti. Baba Abdülrezzak İkincisoy'un 13 Aralık 1993'te oğlunun akıbetini sormak için savcılığa gittiğini ancak, savcılıkta kendisine, "Mehmet Şah hiç gözaltına alınmadı. 25 Kasım 1993'te polisle çatışmada hayatını kaybetti" denildiğini aktaran Demirbilek, ailenin ısrarına rağmen cenazenin teslim edilmediğini söyledi. Demirbilek, Mehmet Şah'ın gözaltında kaybedilmesinden Diyarbakır Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şube Müdürü Ramazan Sürücü ve içlerinde Şerif Akay, Mustafa Şen ve Mustafa Hünerlitürkoğlu'nun ve daha birçok kişinin olduğunu belirten Demirbilek, sorumluların yargılanması gerektiğini kaydetti.

'BİZ IŞİD’E DİZ ÇÖKTÜRMEYE DEVAM EDECEĞİZ'

Eylemin ardından gazetecilerin sorularını da yanıtlayan Demirtaş, "Avrupa'ya yayılan bir IŞİD barbarlığıyla karşı karşıyayız. Bölgesel veya küresel güçler IŞİD'i taşeron olarak kullandı. Davutoğlu, 'IŞİD öfkeli çocuklardı' olarak tanımlamıştı. Cerablus'un IŞİD'in elinde olmasından rahatsız olmayan Türkiye, PYD'de den rahatsız. YPG'yi tehdit olarak görüyor hala. IŞİD Türkiye'nin muhaliflerini hedef aldı. IŞİD buradaki katliamları üstlenmedi. Fransa'da açıkça üstleniyor. Türkiye'de hükümetle karşı karşıya gelmemek için açıkça üstlenmiyorlar. Zaten onlar adına IŞİD'i savunan Ankara'da siyasetçiler olduğu için üstlenmiyorlar" şeklinde konuştu.

IŞİD'e karşı birlikte mücadele mesajı veren Demirtaş, kendilerinin barbarlık hareketine diz çökmediklerini söyleyerek, "Biz IŞİD'e diz çöktürmeye devam edeceğiz" dedi. 

'SİLVAN AKP TERÖRÜNDEN KURTULMAYA ÇALIŞILIYOR'

Silvan'da yaşananlara da dikkat çeken Eş Başkan Demirtaş, "Başbakan olarak 'Halkı, kamunun güvenliğini korumak için operasyonlar devam edecek' diyor. Ama kamunun, Silvan'ın tamamı şu an AKP teröründen kurtulmaya çalışıyor. Orada kamu güvenliğini tehdit eden tek şey AKP'nin güvenlikçi politikalarıdır. Kamu orada AKP'den rahatsız. AKP'nin güvenlik anlayışından rahatsız. Kimi kimden koruyor orada? Merak ediyorum. AKP güvenlik politikalarını bitirse, 'Bütün sorunları diyalog yoluyla çözeceğiz' dese bir anda her şey normale dönebilir. Ama ısrarla 'operasyonla, silahla çözeceğiz' dediği için bugün Silvan'da bunlar yaşanıyor" diye konuştu. 
Türk Başbakan Davutoğlu'na Silvan'a birlikte gitme çağrısı yapan Demirtaş, şunları söyledi: "Neyin ne olduğunu biliyormuş Davutoğlu. Buyursun beraber gidelim davet ediyorum. Silvan'ın, Cizre'nin sokaklarına beraber girelim. Hendeklerde ne oluyor, insanlar neden hendek kazmışlar? Ülkenin başbakanı değil misin? Buyurun muhalefetle birlikte o ilçelere gidelim, sorununu dinleyelim halkın. Niye polisleri gönderiyor oraya? Biz gidelim. Sorumluluk sende değil mi? Eğer siyasetçi değilsen, işi sadece polislere havale edeceksen görevini bırak bir emniyet müdürü ülkeyi yönetsin. Bütün bu devasa sorunları emniyet müdürlerine havale edeceksen sen yönetme ülkeyi. Sen her gün çıkıp 'operasyonlar devam edecek' dersen senin siyasetçi kimliğin bitmiş demektir. Siyasetçiysen ve çözüm istiyorsan buyur beraber gidelim. Yan yana, açık davet ediyorum. Çözüm için, çözüm adına. Siyasetçiler olarak sorumluluğu biz üstlenelim. Nusaybin'e, Cizre'ye buyurun beraber gidelim. Gençleri dinleyelim, oradaki insanları dinleyelim ne istiyorlar. Çözer miyiz çözemez miyiz uğraşalım. Sen her gün ısrarla özel harekatçıları oralara gönderip her gün sivil insanları katlettireceğine buyur bir gün beraber gidelim. Sorunu çözmek adına başbakanı davet ediyorum."