Demirtaş: Cenazeler yerdeyken nasıl toplumsal sözleşme yapılacak

"Rejimin demokratik dönüşümüne ihtiyaç var" diyen HDP Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş, "Ancak cenazeler yerdeyken nasıl yeni bir toplumsal sözleşme yapılacak" diye sordu.

Halkların Demokratik Partisi'nin genel konferansı yapılan konuşmalarla devam ediyor. Konferansta söz alan HDP Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş, HDP'nin üçüncü yol olarak ortaya çıktığını hatırlattı, "Türkiye'nin devrimci mirasını devraldık ama Türkiye'nin en yeni partisiyiz. Eksiklerimizi hatalarımızı konferansımızda tartışacağız. Ancak eksikliklerimizle Türkiye'nin en iyi partisiyiz" diye konuştu. 

Türkiye toplumunun HDP'den büyük bir umudu ve beklentisi olduğunu belirten Demirtaş, "Türkiye'de faşizan diktaya doğru giden rejimi durduracağımızı düşünen halkın beklentisi boşa çıkartamayız" dedi.

'HESAPLARI KİRLİ OLANLARIN YÖNTEMLERİ DE KİRLİ OLUR'

Önümüzdeki sürecin de halklar içinden zor olacağının altını çizen Demirtaş, "Hesapları kirli olanların yöntemlerinin de kirli olacağını elbette tahmin etmemiz gerekiyor. Kirli hesaplar, HDP şahsında Türkiye'de frenlendi. Suriye'de Rojava devrimi şahsında bu hesaplar frenlendi" dedi.

Demirtaş şöyle konuştu: "AKP rejimi, ısrarla tespit ve tarif konusunda bir çabaya girmemize gerek bırakmadan pratikleriyle kendilerini ortaya koyuyorlar. Savaşı durdurmak birinci önceliğimizdi. Ancak savaşı durduramadık. Fakat durduramadığımız savaşın içinde en azından ahlaki evrensel genel değerlerin ihlal edilmemesi, ağır ihlallerin yaşanmaması için çağrılar yaptık. Baktık ki karşımızda bunu duyacak insan yüreği yok. Günlerce sokakta bekletilen cenazeler, cenazelere yapılan işkenceler var. Bunlar bir savaş ve çözüm mevzusu değildir. Kürt sorunuyla alakalı bir mesele değildir. Her konuda farklı düşünebiliriz. Sorunların çözümü konusunda HDP ya da AKP/hükümetin fikri başkadır. Fakat bir cenazeyi işkence yapılması konusunda farklı düşünülüyorsa ya biz insan değiliz ya da ohlan. Akademisyenlere yapılanlar için 'aklım almıyor' diyenler var. Nasıl almıyor? Cenazeye bile bunu yapan akademisyene ne yapmaz? Ölüden hesap sormaya kalkan, diriden hesap sormaz mı?"

Toplumun üzerindeki korku perdesini HDP'nin 7 Haziran'da açmayı başardığının altını çizen Demirtaş, "Faşizan tekçi rejimin inşa edildiği bloğu çatlattık biz" dedi.

Barolar Birliği'nin DTK'nın özerklik ve özyönetim bildirisine verdiği tepkiyi hatırlatan Demirtaş, Birliğin hazırlayıp Meclis'e sunduğu anayasa taslağını hatırlattı ve ekledi: "25 bölge meclisi öneriyor. Bölge meclislerinin hepsinin özerk yetkileri olmasını söylüyor. O gün yayınladıklarında buna kimse bölücü, terörist, vatan haini demedi. Bizim önerimizden biraz daha ileri bir öneri. Kendilerine gerçekten teşekkür ediyorum. Kendi söyledikleri ve yazdıklarına da sahip çıkacak kadar cesaret ortaya koymalılar. İki öneri arasındaki fark nedir? Birini Kürtler önerdiği için bölücü, diğerini Türkler önerdiği için demokratik mi oluyor? Eğer öyleyse bölümü olan Kürtler değildir."

'CENAZELER YERDEYKEN ANAYASA NASIL YAPILACAK?'

Anayasa tartışmalarına dikkat çekerek "Rejimin demokratik dönüşümüne ihtiyaç var" diyen Demirtaş, "Ancak cenazeler yerdeyken nasıl yeni bir toplumsal sözleşme yapılacak" diye sordu.

Demirtaş, "Yeni anayasa ve toplumsal sözleşmeye evet ama oraya doğru giderken yoldaki engelleri ve mayınları da temizlemenin koşuları yaratılmadı" dedi. Demirtaş bunu yaratmanın yolunun da çözüm masasına yeniden dönülmesi olduğunu hatırlattı, "Meclis Başkanı bize davet gönderdi. HDP Anayasa masasında özerklik önerdi diyelim. Ne olacak? Başsavcılık harekete geçtiğinde ne olacak? O başkanlığı dile getirecek ancak bizim fikirlerimizi savunma özgürlüğümüz yok. Bu durumda nasıl toplumsal sözleşme yapacağız." dedi,

Demirtaş, Kürt halkının olmadığı bir toplumsal sözleşmenin toplumsal barışı nasıl sağlayacağını sordu.

Demirtaş'ın konuşmasının ardından konferans basına kapalı olarak devam etti.