HDK ODTÜ Meclisi’nin açılış etkinliğinde konuşan BDP Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş, Kürt halkı içinde değişimin olduğunu belirterek, "Kürdistan halkı kendi kaderini kendisi belirleyecek konuma gelmiştir. Kürdistan'ın 4 parçasında Kürtler kendi kaderini kendisi belirlemek istiyor. Diğer halklar ile birlikte kazanım olmazsa bu kazanımın anlamlı olmadığını biliyoruz" dedi. 

Hakların Demokratik Kongresi (HDK) Ortadoğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ) Meclisi, Necdet Bulut Amfisi’nde panel düzenledi. Panele BDP Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş, BDP Mersin Milletvekili Ertuğrul Kürkçü, ODTÜ Tarih Bölümü öğretim üyesi Ferdan Ergut ve Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eşbaşkanı Fatma Gök katıldı.

Panelin açılış etkinliğinde konuşan BDP Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş, hükümetin muhalefete bakışını eleştirerek, "İtiraz eden teröristtir, isyancıdır onlara göre. Bakış açıları budur. Ancak eğer üniversiteler ot, inek yetiştirse onlar da rahat edecek bizler de rahat edeceğiz. Bu iktidarın elinde olsa bunu yapamaz. Tarım Bakanlığı’na bağlı bir üniversite haline getirirler. Ancak üniversitelerdeki direniş geleneği bunu engeller. Sadece ders kitaplarında değil, toplumun mücadele pratiğinde öğrendikleriniz ile bu toplumu değiştireceksiniz, değiştiriyorsunuz" dedi. 

Bugün Deniz Gezmiş'in doğum günü olduğunu hatırlatan Demirtaş, kendilerinin Deniz Gezmiş gibi devrimci liderler sayesinde bu mikrofonu tuttuklarını kaydederek, "Biz hiçbir zaman bu geleneği unutmadık. İbrahim Kaypakkaya'yı da Deniz Gezmiş'i de, Mazlum Doğan'ı da, Ulaş'ı da, Mahir'i de bu ülkede halkların kardeşliği adına ve özgürlüğü adına direnebilmiş, canını ortaya koymuş. Bugün de bu insanlar yolumuzu aydınlatıyor. Elbette ki bu ışığı referans alacağız. Başbakan'ın gözlerindeki nura değil o arkadaşların yüzündeki ışığa bakacağız" dedi. Yüksek öğretimin bir darbe ürünü olduğunu kaydeden Demirtaş, bu yüksek öğretimin kaldırılmadığı sürece idari baskının devam edeceğini bir kaç yasa ile bu baskının değişmeyeceğini belirtti. Kenan Evren'in yargılandığını, 12 Eylül anayasasında bazı değişikliklerin olduğunu hatırlatan Demirtaş, ancak hala Kenan Evren zamanında kurulan kurumların değişmediğini kaydetti. AKP'nin 12 Eylül kurumlarına bakışını eleştiren Demirtaş, "AKP 12 Eylül kurumlarını kendi çıkarlarına göre işletmiştir. Bu kurumlarda değişiklik yapmadığı sürece biz AKP'nin demokrasiye ilişkin söylediklerine inanmayacağız. Bu kurumları kaldırıp üniversiteleri üniversitelilere teslim etmelidir. HSYK'yi kaldırmak yerine onu ele geçirmeye çalıştılar, aynı şekilde RTÜK de öyle. Değişmeyecek mi? Tabiki değişecek. Çok büyük bir enerji geliyor" diye konuştu.

Gelişmelerin artık eskisi gibi yavaş olmadığına dikkat çeken Demirtaş, çığ gibi bir değişim sürecinin başladığını söyleyerek, "Hep söylüyorum. Dananın kuyruğunun kopacağı anlara geliyoruz. Bizler birlikte olursak inanın Edirne'den Hakkari'ye kadar büyük bir değişim olacak. Bizim bu potansiyelimiz var. Bizim bir de diğer ülkelerden bir farkımız var. Bizim öncülerimiz var. Mesala Suriye'de ya da Afrika ülkelerindeki isyanlarda öncü eksikliği var. Onun için istediğimiz gibi bir Arap baharı olmadı. Çok uluslu şirketler bu duruma müdahale edecekler. Biz oturursak kesin onların istediği gibi olur. Ancak direnirsek bir ihtimal var kendi kaderimizi kendimiz belirleyeceğiz" dedi. Kürt halkı için de değişimin olduğunu belirten Demirtaş, "Kürdistan halkı da kendi kaderini kendisi belirleyecek konuma gelmiştir. Kürdistan'ın 4 parçasında Kürtler kendi kaderini kendisi belirlemek istiyor. Diğer halklar ile birlikte kazanım olmazsa bu kazanımın anlamlı olmadığını biliyoruz" şeklinde konuştu. Partisinin anayasa ile ilgili bir parti ile anlaşmadıklarını belirten Demirtaş, Parlamento'da yapılacak olan anayasada kendi ilkesel duruşları ile anayasaya katkı yapacaklarını ve konuşmaya açık olduklarını söyleyerek, "Aksi halde sözün bittiği yerde neyin konuşulduğunu çok iyi biliyoruz. Bunun en çok acısını biz çektik. Onun için barışı en çok biz istiyoruz. Barış demek kolay ama zulmü görmüş insanlara da sormak lazım. Bu insanların hepsi konuşarak çözün diyor. Çocukları yaşamını yitiren anneler barışı istediler. Buna sahip çıkabilmenin tek yolu da özgürlükler ile barışı sağlamaktır. Biz bunu deneyeceğiz bunu başarır mıyız? Önümüzdeki günlerde belli olur. Karşımızdakilerin başına bir şey düştü de barışı yapalım demedi. Bizim ortaya koyduğumuz direniş ile bu oldu" diye konuştu.

KÜRKÇÜ: HDK TÜRKİYE’NİN BİRÇOK YERİNDE ÖRGÜTLENMELİ
Demirtaş’ın ardından panelde konuşan BDP Mersin Milletvekili Ertuğrul Kürkçü ise, HDK’nin kurulmasından sonra bazı basın-yayın organlarında illegal bir örgüt olarak gösterilmeye çalışıldığını belirterek, bu haberlerden dolayı bazı zorluklar çektiklerini; ama bu zorluklarla başa çıktıklarını söyledi. Gelinen noktada HDK’nin başarılı olduğunu söyleyen Kürkçü, HDK'nin Türkiye’nin birçok yerinde zorluklarla karşılaştıklarını belirtti. Kürkçü, HDK’nin Türkiye’nin birçok yerinde örgütlenmesini gerektiğine dikkat çekerek, “HDK Kürdistan dışında birçok yerde örgütlenmesi lazım. Kürdistan’da DTK var. DTK Kürdistan’da HDK’nin işlevini görüyor. Fakat HDK Kürdistan dışında Türkiye’nin diğer yerlerinde iyi örgütlenmesi gerekir” diye konuştu.

HDK’nin kendinden önceki örgütlenmelerden farklı olduğunu ifade eden Kürkçü, “HDK Türkiye ve Kürdistan devrimcilerini birleştirme konusunda önemli bir görevi yerine getirdi. HDK sadece politik bir örgütlenme değil. HDK ayrıca ekolojiyi de savunuyor. Birçok unsuru içinde barındırıyor” dedi. Kürtlerin zincirlerini çoktan kırdığını söyleyen Kürkçü, “Kürtler kendilerini devrimci bir hareket olarak örgütlediler. Kürtlerin kazandığı bu mevzileri kimse ellerinden alamayacaktır" diye konuştu.