DBP, PM ve MYK sonuç bildirgesinde, DAİŞ çetelerinin vahşi örgütlülüğüne dikkat çekerek, "Demokratik Bölgeler Partisi olarak Ortadoğu halklarının varlığını korumak için mücadeleyi yükseltme kararlılığındayız" dedi. Kobanê'nin teslim alınamayacağının görüldüğünü belirten DBP, 6-7 Ekim eylemleri için ise "Bu süreçte açığa çıkanlar halkımızın demokratik tepkileridir, suç değildir. Demokratik tepkileri kriminalize etme çabası gerçekleri örtme çabasıdır" denildi.

Partimiz Demokratik Bölgeler Partisi (DBP), 20 Ekim'de gerçekleştirdiği PM ve MYK toplantılarının sonuç bildirgesini açıkladı.

'MÜCADELEYİ YÜKSELTME KARARLILIĞINDAYIZ'

İçinden geçilen siyasal sürecin ve yaşanan somut gelişmelerin örgütlü gücü korumanın ve artırmanın gerekliliğini daha fazla ortaya koyduğuna vurgu yapan DBP, dört parça Kürdistan’da yaşanan gelişmeler değerlendirildiğinde Kürt halkının kırımdan, katliamlardan geçirildiği böylesi bir süreçte örgütlü gücün öneminin bir kez daha açığa çıktığını belirtti. DAİŞ karşısında topraklarını terk ederek Kuzey’e geçen halkın sahiplenilmesinin de bu örgütlü güç sayesinde gerçekleştiğini belirten DBP, "Bugün yine Kobanê üzerinde ciddi bir saldırı söz konusudur. Halk düşmanı DAİŞ, hegemonik güçlerce desteklenerek bugüne kadar büyütülüp getirilmiş, şimdi tüm halkların varlığını maddi ve manevi olarak tehdit eden bir hal almıştır. Bu vahşi örgütlenme karşısında duran tek güç Kürt Özgürlük Mücadelesi olmuştur. Bizler de Demokratik Bölgeler Partisi olarak Ortadoğu halklarının varlığını korumak için mücadeleyi yükseltme kararlılığındayız" diye kaydetti.

"Kobanê direnişi kararlılık ve iradesiyle, birçok bedel vermesiyle teslim alınamayacağını ve insanlık onurunu yaşatma konusundaki ısrarını tüm halklara ve dünyaya göstermiştir" denilen bildirgede, şunlar ifade edildi:

"Bu süreçte partimiz Kobanê’de gerçekleşen onur ve insanlık mücadelesine destek olmak ve DAİŞ’e Türkiye tarafından gönderilen desteğin kesilmesi, sınır hattında yaşananların ortaya çıkarılması amacıyla sınırda nöbet eylemlerine başlamıştır. Gerçekleştirilen bu demokratik eylemsellikler sürecine hükümetin fiziki müdahaleleri sıkça yaşanmıştır. Bütün bu saldırılar karşısında halkımız kararlı, direngen tavrını bir kez daha ortaya koymuştur. 

Hükümetin bilgisi dahilinde geliştirilen saldırılarda çok sayıda gözaltı ve tutuklama gerçekleşmiştir. Özellikle parti üyelerimize, yönetimlerimize ve seçilmişlerimize dönük hedefli saldırılarda bulunulmuş, geliştirilen saldırılarda MYK üyemiz Semra Demir ağır bir biçimde yaralanmıştır."

6-7 EKİM EYLEMLERİ

Bildirgede, 6-7 Ekim tarihlerinde halkın Türkiye sınırından DAİŞ’e giden yardımlar karşısında tepki gösterdiği, sokaklara çıkarak demokratik tepkisini ortaya koyduğu; bu demokratik tepki karşısında kolluk kuvvetlerince ateşli silahlar kullanıldığı ve çok sayıda yurttaşın hayatını kaybettiği hatırlatıldı. 

"Demokratik eylemselliklerin AKP tarafından vandalizm olarak isimlendirilerek içi boşaltılmak istenilmiştir" diyen DBP, bu boyutuyla yine gerçeklerin çarpıtılmaya çalışıldığını, hükümet ile kimi çevreler ve çeşitli medya organlarınca yaşananların bir demokrasi sorunu olarak görülmekten öte demokratik tepkiler ortaya koymanın suç gibi yansıtıldığını ifade etti, DBP ve HDP'ye dönük hedef göstererek, lince yönelten tutumun böylece sebebi olunduğu belirtildi.

Bildirgede, "Bir kez daha belirtmek istiyoruz ki; bu süreçte açığa çıkanlar halkımızın demokratik tepkileridir, suç değildir. Demokratik tepkileri kriminalize etme çabası gerçekleri örtme çabasıdır" denildi.

'DEMOKRATİK ÖZGÜR YAŞAMI İNŞA EDELİM'

"Toplantımızda içinden geçtiğimiz sürecin ağırlığı da göz önünde bulundurularak iller düzeyinde daha güçlü örgütlenmenin gerekliliği tartışılmış bu temelde kongre hazırlık çalışmalarının hızlandırılması noktasında bir kararlaşmaya gidilmiştir. Kongrelerin bir eğitim ve örgütlenme seferberliği çerçevesinde gerçekleştirilmesi alanlarda daha güçlü ideolojik, politik yönetimlerinin açığa çıkartılmasını sağlayacaktır. Demokratik, ekolojik kadın özgürlükçü paradigma çerçevesinde özgür bir yaşamı oluşturabilmek için demokratik özerkliği inşa etme hedefiyle örgütlenen partimiz açısından eğitim, akademi faaliyetleri birinci dereceden önem arz etmektedir, dolayısıyla oluşturulacak yönetimlerimizin de bu paradigmayı benimsemiş, ideolojik ve politik olarak kendisini geliştirmiş bireylerden oluşturulması gerektiği bir başka tartışma ve kararlaşma konusu olmuştur. Demokratik özerkliğin inşası bu biçimde daha güçlü örgütlenmeyle gerçekleştirilecektir. Kongrelerimizi, 'Toprağımızı, suyumuzu, enerjimizi komünleştirelim; demokratik özgür yaşamı inşa edelim' şiarıyla gerçekleştirmek, örgütlülüğümüzü bu yaşamsal perspektifle güçlendirmek temel hedef olarak belirlenmiştir."

İMZA KAMPANYASI

DBP, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'ın özgürlüğü için başlatılan imza kampanyasının geldiği aşamayı da değerlendirerek, kampanyaya dönük mevcut ilginin devam etmesinden kaynaklı olarak, kampanyanın parti yönetici ve çalışanlarınca daha güçlü sahiplenilmesine karar verdi.