GÖRÜNTÜLÜ

DAİŞ'ten itiraf: Saldırıları Türkiye planladı

Girê Spi ve Siluk kasabasına 27 Şubat'ta sabaha karşı büyük bir saldırı başlatıldı. DAİŞ çeteleri tarafından gerçekleştirilen saldırıda 25 ayrı noktada çatışmalar yaşandı. Yaklaşık iki gün boyunca şiddetli çatışmalar sürdü.

Girê Spi ve Siluk’a saldırıların Türkiye tarafından planlandığı netleşti. İki yıl önce DAİŞ'e katılan ve YPG'nin esir aldığı Ahmet Hacı Layıh, saldırı için Türkiye güvenlik güçleri tarafından Cerablus'tan getirilerek MİT tarafından Girê Spi ve Siluk tarafına geçirildiğini söyledi. Layıh'ın aktardığına göre; yapılan planda içeri geçirilen grupların bazıları doğu, bazıları güney, bazıları batıdan Girê Spi’ye saldırırken, Türk askeri de işgal biçiminde kuzeyden saldırdı.

Girê Spi ve Siluk kasabasına 27 Şubat'ta sabaha karşı büyük bir saldırı başlatıldı. DAİŞ çeteleri tarafından gerçekleştirilen saldırıda 25 ayrı noktada çatışmalar yaşandı. Yaklaşık iki gün boyunca şiddetli çatışmalar sürdü. Çatışmalarda çok sayıda çete öldürülürken bazı çeteler de YPG tarafından sağ ele geçirildi. Sağ olarak ele geçirilen çetelerden biri, DAİŞ içindeki Ebu Eyyüp Ensar kod isimli Ahmet Hacı Layıh. 1 Mart'ta YPG güçleri tarafından Siluk’ta sağ ele geçirilen Layıh önemli itiraflarda bulundu.

'TÜRK GÜÇLERİ TARAFINDAN ALINDIK...'

Siluk’un Mıxtelta köyünde doğan ve yaklaşık 2 yıl önce insanlık düşmanı DAİŞ'e katılan Layıh, Kobanê saldırısı sırasında Çelebiyê’de savaştığını söyledi. Çelebiyê'nin yanı sıra Tabka ve Hedle’de savaştığını belirten Layıh, son olarak Cerablus'ta kaldığını aktardı. Bir süredir Cerablus'ta kalan Layıh, saldırıdan üç gün önce Türkiye’nin özel güvenlik güçleri tarafından oradan alınarak Türkiye’ye götürüldüklerini açıkladı. Layıh, şunları anlattı: "Türkiye’nin istihbaratı ile sürekli ilişki içinde olan birimleri var. Bu birimler içinde yer alanlardan biri de Ömer Timsah adında biridir. Bu birimlerden birinin Türkiye ile ilişkiye geçerek Girê Spi ile Siluk’a geçmemizi sağladıkları bilgisi verildi bize. Çok geçmeden Türkiye güvenlik güçleri bizi Cerablus’tan Türkiye’ye geçirdi. Açıktan değildi. Gizli bir şekilde geçirdiler. Oradan da çok gizli ve özel bir güç MİT aracılığıyla Girê Spi ve Siluk taraflarına geçirdiler. Bizi geçirdiklerinde komutanımız Xalıt Taci ile istihbaratçı Ömer Timsah bize,  'Başınıza bir şey geldiğinde bize bilgi verin. Yaralılar olduğunda haber verin, gönderip tedavi ederiz. Sıkışma durumunda sınıra gelip askerlere teslim olun. Oradan sizi geri geldiğimiz Cerablus’a gönderirler' gibi tembihlerde bulundu.”

TÜRK ASKERLERİ ÇATIŞMA ŞİDDETLENİNCE KAÇTI

Layıh, Cerablus’tan getirilip Girê Spi ve Siluk’a beş grup olarak geçirildiklerini belirtti. Kendi grupları dışında da bazı grupların geçtiğini söyleyen Layıh, şu çarpıcı bilgileri verdi:

"Bizi, beş grubu geçirdiler. Bizi Girê Spi ile Siluk arasında kalan bölgeden geçirdiler. Her grupta yaklaşık elli kişi vardık.  Bizi saldırıdan üç gün önce geçirdiler. Bizden önce de geçirdikleri gruplar vardı. Saldırıyı başlatma tarihi belirlenmişti ancak bize söylenmiyordu. Fakat hangi grubun nereden saldırıyı başlatacağı ikinci gün bize söylendi. Bizim grup Siluk’tan, diğer gruplardan biri batıdan saldıracaktı. Bazı gruplar da Girê Spi'nin içinden saldırıyı başlatacaktı. Biz başlatınca Türk askerlerinin de kuzeyden saldırarak içeri girmesi planlanmıştı. Ancak görevlerini yapmadılar. Biz saldırıyı başlattık, onlar içeri girip bize destek vermediler. O yüzden bize ihanet ettiler.”

'DAİŞ'İN İÇİNDEKİLERİN ÇOĞU TÜRK'

"Grubumuzda Ebu Tahır Suudi adında biri vardı.  Bir Afgan vardı. Diğer arabada üç ya da dört Tacik vardı. Muhtemelen o grup da Tel Abyad’a geçti. Yani her arabanın üç ile dört kişi vardı içinde. Her arabanın içinde üç ile dört tane Tacik vardı. Şu an çok sayıda Tacik var, geliyor" ifadelerini kullanan Layıh, şöyle devam etti:

"Türkiye MİT’inin isimleri bilinmiyor. Birbirlerine 'kardeş' diye hitap ediyorlardı.

Çok sayıda yaralımız orada, Türkiye'de tedavi olup dönüyorlardı. Bu biliniyor.

Savaşta esir alınanların kafası kesiliyor. Tabka Havaalanına saldırdığımızda bir askerin gözlerimin önünde kafasını kestiler. Bu peygamberin sünnetidir. Ganimet olarak ele geçirilen kadınlar ele geçirenin malı ve eşi olur. Satabilir yada hediye olarak bir başkasına verebilir.

Beni ikna ettiler. Allah’ın yolu ve peygamberin şeriatına dair katıldım. Kafa kesmeye kafir oldukları için inandım. Ben Müslümanlığın böyle olduğuna ikna oldum.

MİT bize silah, cephane, erzak gönderiyordu. Kargo arabalarıyla yardım malzemeleri adıyla geliyordu. Girê Spi kapısından geçiriyorlardı. Yardım diye gönderdikleri malzemelerin altına saklayarak gönderiyorlardı.

DAİŞ içinde yer alanların çoğu Türktürler. Türk savaşçıları için taburlar kurulmuş. Kürtler, Türkmenler de var. Taburları Rakka’da. Musulda da varlar. Taburları 150 ile 200 kişiden oluşuyor. Çok sayıda Türk var, daha önce de şimdi de varlar.

Açıkça Türkiye bizi kandırıp gönderdi; bu net görülüyor. Türkiye’nin temel amacı parti ile savaşmamızdır. Çünkü Parti onun düşmanıdır. Partiyi ortadan kaldırmak istiyor. O yüzden DAİŞ’i kullanarak parti ile savaşıyor.

Ezidi kadınları ve çocukları Musul ve Halep’teki kamplardadır. Onları eğitmek için özel yerler açmışlar. Bu ihanetten sonra gidip evime oturacağım.

DAİŞ beni evlendirdi. Eşim Sıluk’un Rimelê köyündendir. Bir çocuğum var. Eşim ile çocuğum Rakka’dadır."

Türkiye’nin içeri girmemesinden ötürü çok sayıda kayıp verdiklerini, gruplarından sadece beş kişi kaldıklarını söyleyen Layıh, "Durumumuz çok kötüye gitti. Ben de zaten hafif yaralanmıştım. Kurtulmak için sınıra doğru giderken pusuya düştüm ve esir alındım. Türkiye  bize söylediğini yapıp gelseydi bu kadar kayıp da vermezdik, ben de esir düşmezdim. Ben esir düştükten sonra arkadaşlarımın ne olduğunu bilmiyorum. Çünkü pusuya düşerken dağıldık" dedi.

'TÜRKİYE İLE İLİŞKİLERİMİZİN MERKEZİ'

DAİŞ itirafçısı Layıh, Girê Spi’nin Türkiye için stratejik öneminin olduğunu, DAİŞ ile Türkiye ilişkilerinin merkezinin Girê Spi olduğunu kaydetti. Layıh, şunları da aktardı: "Türkiye ile aramızdaki yolu açmak için Girê Spi çok önemlidir. Türkiye ile DAİŞ arasında bazı anlaşmalar var. Girê Spi Türkiye ile DAİŞ için çok önemlidir. Çünkü DAİŞ ile Türkiye arasındaki ilişkilerin merkezi yollarından biridir. Silah, cephane, erzak, militan hep o yoldan geliyordu. Yine yaralılarımız o yoldan gidip geliyordu. O yüzden Girê elimizden çıkarılınca nefes borumuz kesildi. Adeta can damarımız kesildi. Türkiye’nin ise bize yapacağı yardımların yolu kapandı. Türkiye bize yaptığı bu yardımlarla bizi YPG ve Kürtlerle savaştırıyordu. O yüzden Girê Spi’yi çok önemsiyor.”

Görgü tanıklarına göre, saldırı sırasında yaklaşık 30 Türk askeri kapıya kadar geldi. Ancak çatışma şiddetlenince ve uluslararası koalisyon uçaklarının bombalaması söz konusu olunca bu askerler geri döndü. Layıh’ın anlatımları bu bilgiyi doğrularken saldırının Türkiye tarafından planlandığı da netlik kazandı.