Kerkük’te DAİŞ çetelerinin yaptığı saldırıda kimyasal gazdan kaynaklı üç kişinin yaşamını yitirdiği öğrenildi. Tevgera Azadi'den Bekir, Suriye Demokratik Güçleri gibi ortak bir yapı önerdi.
DAİŞ çetelerinin Kerkük vilayetine bağlı Tazexurmatu nahiyesine yönelik 8 Mart'ta yaptığı saldırıda kullandığı iddia edilen kimyasal gazdan etkilenenlerin sayısının her geçen gün arttığı, bu sayının yüzlere vardığı öğrenildi.
Tevgera Azadi Kerkük İl Örgütü Eş Başkanı Nevzat Bekir, "DAİŞ çete örgütünün kullandığı kimyasal gazın etkisi her geçen gün kendisini başka kişilerde göstermeye başlıyor. Şimdiye kadar üç kişi bu gazın etkisiyle yaşamını yitirdi. Tedbir alınmazsa daha kötü sonuçlar yaşanabilir" dedi.
'ORTAK SAVUNMA GÜCÜ' ÖNERİSİ
"Kerkük ve çevresi DAİŞ çetelerinin tehdidi altındadır. Bir daha böyle bir saldırının olmaması için ortak savunma gücünün kurulması hayatidir. Oluşturulacak ortak bir savunma gücü içinde tüm farklılıklar yer almalı" diyen Bekir, şöyle devam etti: "Özellikle Kerkük gibi çok sayıda farklı etnik ve dini oluşumun yaşadığı bir şehirde huzur ve ortak yaşam ancak Demokratik Suriye Güçleri gibi bir yapı ile sağlanabilir. Bu konuda herkes üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmelidir. Böyle olursa bu tür saldırıların önü daha rahat alınabilir."
Bekir, gazın radyasyon özelliği taşıma riski olduğuna dikkati çekerken, "Çünkü saldırının üzerinden bir hafta geçmesine rağmen gazdan etkilenenlerde sürekli artış oluyor" diye ekledi.
IRAK, GÜNEY HÜKÜMETİ VE BM'YE: GÖREVİNİZİ YAPIN
'DAİŞ gibi insanlıktan nasibini almamış bir örgütün bu tür saldırıları karşısında başta Irak ve BM olmak üzere birçok kesimin sessiz kalındığına' vurgu yapan Bekir, bu saldırıların önüne geçilmesi için herkesin üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmesini istedi.
Tevgera Azadi Kerkük İl Örgütü Eş Başkanı Nevzat Bekir, şunları da ifade etti: "Bu konuda ne Irak merkezi hükümeti, ne Güney hükümeti ne de Birleşmiş milletler bir şey yaptı. Bu saldırı Kerkük ve Irak’ın genelinde de yapılabilir. Bu konuda Tevgera Azadi olarak bölgede bulunan bütün etnik grupların katılımı ile gerilla ve peşmergenin öncülük ettiği ortak bir savunma gücü önerisinde bulunduk. Rojava’da kurulan Demokratik Suriye Güçleri'nin orada halkların birlikte ve bütünlüklü yaşamasında ne kadar önemli olduğunu pratik olarak gördük. Özellikle Kerkük gibi çok sayıda farklı etnik ve dini oluşumun yaşadığı bir şehirde huzuru ve ortak yaşamı ancak Demokratik Suriye Güçleri gibi bir yapı ile sağlanabilir. Bu konuda herkes üzerine düşen sorumluluğu yerine getirtmelidir."
