YPG, tarafından tutuklanan Mahmut Gazi Tatar’ın ailesi, DAİŞ faaliyetlerinin merkezlerinden biri olarak Adıyaman’daki AFAD kampını işaret etti. Aile oğullarının bu kampta kalan Suriyeli bir kadın ile evlenen akrabaları Abdulkadir Gözükara, tarafından DAİŞ’e gönderildiğini söyledi. 

Baba Abdullah Tatar, “Oğlum ortadan kaybolduğu gün emniyete gittik. Ancak emniyet çocuğumu bulmak için ciddi bir çaba sarf etmedi” diye kaydetti. 

Anne Yıldız Tatar ise oğlunun kandırıldığını söyleyerek, bir an önce çocuğuna kavuşmak ve yeniden kazanmak istediğini ifade etti. 

YPG’nin Girê Spî’yi özgürleştirme operasyonları sırasında yakalanan Adıyamanlı DAİŞ üyesi Mahmut Gazi Tatar’ın ailesi oğullarının DAİŞ faaliyetleri ile tanışma ve katılım sürecini ilk kez ANF’ye anlattı. 

Gözükara ve AFAD kampında kalan Suriyeli eşinin DAİŞ’e eleman gönderme işini organize ettiğini aktaran Mahmut Gazi Tatar’ın babası Abdullah Tatar, “Oğlum daha önce ANF’de yayınlanan röportajında, kendisini gönderen kişinin İbrahim olduğunu söylemişti. Ancak bizi korumak için yapmış, oğlumu gönderen kişi akrabamız Abdulkadir Gözükara’dır” dedi. 

‘GÖZÜKARA VE EŞİ DAİŞ’E ELEMAN GÖNDERİYORDU’

“Çocuğum dördüncü ayın birinden beri kayıp. Sonradan öğrendik ki çocuğumu kandırıp DAİŞ’e katılması için kandırmışlar” diyen baba Abdullah Tatar şunları belirtti: “Çocuğumu kandırıp DAİŞ’e katılmasına sebep olan kişi amcamın torunu Abdulkadir Gözükara’dır. Abdulkadir Gözükara’nın eşi Suriyeli bir Arap’tı ve altı aylık bir çocukları vardı. Benim sonradan öğrendiğime göre Gazi’yi bir kaç kez İslam Çay evine götürmüş ve oradaki insanlarla tanışmasına sebep olmuştu. Hatta Gazi’yi kendisiyle birlikte DAİŞ’e katılsın diye ikna etmek için ‘eğer gelirsen senin orada evlendireceğim, orada maaş iyi bir iş sahibi olacaksın gibi birçok yalan söylemiş’.”

Tatar, oğlunu DAİŞ’e gönderen Abdulkadir Gözükara ve Suriyeli eşinin Adıyaman’da DAİŞ’e eleman gönderen ekipten olduğunu ve sonradan kendilerinin de DAİŞ çetesine katıldıklarını beli ifade etti. 

‘DURUMU BİZDEN SAKLADI’

Oğullarının durumu öğrenmeleri halinde tepki göstereceklerini bildiği için süreci kendilerine sezdirmediğini anlatan baba Tatar, bir keresinde oğlunu namaz kılarken gördüğünde şüphelendiğini çünkü namazı kendilerinin kıldığından çok farklı kıldığını söyledi. Baba Tatar, devamında şunları paylaştı: “Ne yapıyorsun diye sorduğumda ise verdiği cevap: ‘Baba sen anlamazsın’ oldu. Ben de bunun büyütülecek bir konu olmadığını düşünüp çok üstüne gitmedim. Çocuğumun DAİŞ’e katılacağını hiç düşünemedim fark etmiş olsaydım takip altında tutmaya çalışırdım o da sonuç vermezse emniyete giderdim.”

‘DEVLET GİDİŞİ ENGELLEMEDİ’

Devletin DAİŞ’e eleman gidişlerini engellememesine tepki gösteren Tatar, “Çocuğum ortadan kaybolduğu gibi emniyete başvurmama ve oğlumun DAİŞ’e katıldığından şüphelendiğimi söylemem rağmen ne bir arama kararı ne de başka bir tedbir alınmadı. Burada önemli olan nokta şu ki: Gazi, evden çıktığı gibi sınırı geçip Suriye’ye gitmiyor. Gidip sınırda iki gün bekledikten sonra akşamüzeri Suriye’ye geçebiliyor. Bunu oğlumun ANF’ye verdiği röportajdan öğrendim. Bu da gösteriyor ki devletin bu konuda ciddi bir ihmalkarlığı söz konusudur” diye konuştu.

Kendi halinde bir esnaf olduğunu, komşuları ve diğer insanlarla arasında hiçbir sorun olmadığını söyleyen baba Tatar, DAİŞ çetesi ile hiçbir alakalarının olmadığını belirtti. 

‘GÖZKARA SÜREKLİ TELEFON EDİP YANLIŞ BİLGİ VERİYOR’

Abdulkadir Gözükara’nın oğlunun arkadaşlarını arayarak, oğlunun öldürüldüğünü söylediğini paylaşan Tatar, cenazesini göndermesi için kendisine para göndermemiz gerektiğini söylemiş ifadelerini kullandı. 

“Bir başka zaman da Gözkara, yine arayarak oğlumun nerede olduğunu bilmediğini fakat uzak bir yerde olduğunu bildiğini söylemiş” diye devam eden Tatar, Gözükara’nın sürekli arayıp farklı şeyler söylediği için söylediklerine inanamadıklarını, zaten sonradan da oğlunun YPG’de tutuklu çıktığını öğrendiklerini aktardı. 

‘ÇOCUĞUMUZUN YPG’DE OLMASINA SEVİNİYORUZ’

Oğullarını görmek istediklerini belirten baba Tatar, şunları söyledi: “Çocuğumuzun YPG’nin elinde olması bizi sevindirdi. Her gün Allah’a şükrediyoruz. YPG’de olmaması durumunda bu çocuğun canlı bomba olarak kullanılacağını bildiğimiz için şu an çok rahatız.” Çok şükür ki çocuğumuz sağ ve YPG’nin elinde. Onlardan ricamız da bir ana önce sağ salim çocuğumuza kavuşmamızı sağlamalarıdır.

Mahmut Gazi Tatar’ın annesi Yıldız Tatar’da oğlunun kandırıldığını söyleyerek, “Benim oğlum öğrenciydi, akrabamız ve diğer arkadaşları onu evlendirmek, para ve cihat vaadi ile kandırmışlar. Ben oğlumu görmek istiyorum. YPG’den rica ediyorum, beni oğlumla görüştürsünler. Oğlumun böyle bir işe girmesine asla izin vermeyiz. Kendisi de pişman olduğunu röportajda söylemiş zaten” ifadelerini kullandı.