Cumartesi Anneleri, baba ve oğlu için buluştu

Cumartesi Anneleri bu hafta 50 yaşındaki İbrahim Çelik ve 19 yaşındaki oğlu Edip Çelik için buluştu.

Cumartesi Anneleri, kayıpların akıbetini sormak ve faillerin yargılanması talebiyle 693’üncü kez Galatasaray Meydanı’nda bir araya geldi. 

Bu hafta 10 Temmuz 1994 gecesi yer göstermek bahanesiyle alınan 50 yaşındaki İbrahim Çelik ve 19 yaşındaki oğlu Edip Çelik’in akıbeti soruldu. 

Eylemde ilk olarak söz alan, 8 Ekim 1980’de gözaltında kaybedilen Cemil Kırbayır’ın ağabeyi Mikail Kırbayır, “Yaz, kış, yağmur, çamur demeden burayı kendimize mesken ettik. Bu coğrafyada gözaltında kaybedilmeler hiç eksilmedi. 12 Eylül’den sonra gözaltında kaybedilme katmerleşerek devam etti” dedi. “Bu topluma deli gömleği giydirilirken bizlere de gözaltında kaybedilenlerin yakınları gömleği dikildi” diyen Kırbayır, “Bu gömlek üzerimize olmamıştır. Bu gömleğin üzerimizden çıkarılması için yılardır buradayız” diye belirtti. 

KIZININ MEKTUBU OKUNDU

Galatasaray Meydanı’nda bulunan  İbrahim Çelik’in kızı Feryal Çelik’in açıklaması yazılı olarak okundu. Açıklamayı 21 Mart 1995'te gözaltına alınarak kaybedilen ve daha sonra cenazesi bulunan Hasan Ocak’ın kardeşi Maside Ocak okudu. Açıklamada şu ifadelere yer verildi: “Ben bir cumartesi çocuğuyum, her cumartesi ‘babam nerede?’ diyerek Galatasaray'dayım. Ben bir cumartesi kardeşiyim her cumartesi ‘Kardeşim nerede?’ diyerek Galatasaray'dayım. Babam İbrahim Çelik ve kardeşim Edip Çelik Batman'da gözaltına alınarak kaybedildi. Gözümüzün önünde oldu olay. Silahlı maskeli kişiler bir köylüyü aradıklarını bahane ederek götürdüler babamı. 19 yaşındaki kardeşim de babama bir şey olmasın diye peşlerinden gitti. O günden sonra bir daha ne babamdan ne de kardeşimden haber alabildik. 

Babam ve kardeşim işlerinde güçlerinde olan insanlardı. Hiçbir suçları yoktu. Kürt olmalarını suç saydılar. 24 yıldır feryat ediyoruz duyan yok. Her yere gittik ama sonuç alamıyoruz. Babamı, kardeşimi aradığımızı söylediğimizde karakoldakiler bizimle alay ettiler. ‘Buraya bir daha gelmeyin’ dediler. 24 yıl geçti ama hiçbir şey çıkmadı ortaya. Babamın ve kardeşimin izini önce annem aradı, sonra ben aradım, simdi benim kızlarım arıyor. Bizim ailenin kadınları 3 kuşaktır kayıplarımızı ve adaleti arıyoruz. Babamın ve kardeşimin mezarını istiyoruz.” 

HİKÂYESİ

Bu haftaki açıklamayı ise Cumartesi İnsanlarından Hatice Onaran yaptı. Galatasaray Meydanı’nda olma amaçlarının açık ve net olduğunu dile getiren Onaran, “Ölüme karşı yaşamı, cezasızlığa karşı hukukun üstünlüğünü ve adaleti savunmak” dedi. Batman’ın 90’lı yıllarda özel harp stratejisi temelinde faaliyet gösteren Hizbullah'ın merkezi halinde olduğuna işaret eden Onaran, “Devletle bağlantısı TBMM Faili Meçhul Cinayetleri Araştırma Komisyonu'nun raporunda da geçen Hizbullah, çok sayıda Batmanlıyı gündüz vakti herkesin gözü önünde infaz etti. Evlerinden aldıkları insanları, kendilerine tahsis edilmiş işkence köylerinde vahşi yöntemlerle sorgulayıp katletti, kaybetti. Bütün bu vahşi eylemleri gerçekleştirirken devletin hiçbir engelli ile karşılaşmadı” diye ifade etti. 

50 yaşındaki İbrahim Çelik’in Batman'ın Soğuksu mezrasında yaşadığını sözlerine ekleyen Onaran, “10 Temmuz 1994 gecesi maskeli ve silahlı 4 kişi, Çelik ailesinin kapısını çaldı. İbrahim Çelik'i yer göstermek bahanesiyle evinden alarak yanlarında götürdü. 19 yaşındaki Edip Çelik de babasını yalnız bırakmamak için onların peşlerinden gitti. Baba-oğul eve dönmeyince endişelenen aile, Jandarma'ya ve Emniyet'e başvurdu. Olayla ilgili Hizbullahçı Talat Rüzgâr, Aziz Önlük, İlhan Önlük, Resul Güneş ve Çetin Dursun isimli kişiler hakkında savcılığa suç duyurusunda bulundu. Ancak ailenin bütün başvuruları sonuçsuz kaldı; İbrahim ve Edip Çelik'ten bir daha haber alınamadı” diye belirtti.

Onaran, 24 yıldır İbrahim ve Edip Çelik'in failleri bilinmesine rağmen akıbetlerinin karanlıkta bırakıldığını söyleyerek, onları kaybedenlerin cezasızlıkla korunduğunu ifade etti. Onaran, kayıplar için adalet talebinde bulundu.