22 yıldır tutuklu yargılanan 42 yaşındaki İlhan Çomak hakim karşısına çıktı. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) tarafından verilen yeniden yargılama kararı sonrası Çağlayan 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen dördüncü duruşmada savunma yapan Çomak, “Cezaevine girdiğimde 21 yaşındaydım şimdi 42 yaşındayım. Bu büyük bir haksızlık, bunu hak edecek bir şey yapmadım. Sadece adalet istiyorum. Özgürlük istiyorum. Artık şiirlerimi dışarda yazmak istiyorum” dedi. Mahkeme 1 Haziran’a ertelendi.

PKK’ye üye olmak ve örgüt adına orman yakmak ile eylemlere katılmak iddiasıyla 22 yıldır tutuklu yargılanan İlhan Çomak’ın duruşması İstanbul 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Çomak’ın hazır bulunduğu duruşmaya ailesi ve avukatların yanı sıra HDP milletvekili Erdal Ataş, CHP milletvekili Hilmi Yarayıcı, KJA aktivisti Sebahat Tuncel, sanatçılar Ferhat Tunç, Pınar Aydınlar, Nur Sürer, Gürsel Coşkun, Cumartesi Anneleri ve çok sayıda demokratik kitle örgütü katıldı. Duruşma salonundaki yer darlığı nedeniyle birçok kişinin giremediği mahkemede Çomak’ın savunmasına devam edildi.

‘İŞKENCE ALTINDA TUTANAK İMZALATTILAR’

Hakkında atılı suçları kabul etmeyen Çomak, kendisini sorgulayan hakime, işlemediği bir suç nedeniyle tam 22 yıla yakındır cezaevinde olduğuna dikkat çekti. Cezaevine girdiğinde 21 yaşında bir gençken bugün 42 yaşında olduğunu vurgulayan Çomak, “Bu kadar ağır bir cezayı hak edecek bir şey yapmadım. 26 Ağustos 1994 tarihinde amcamın evinde gözaltına alındım ve götürüldüğü Gayrettepe şubesinde 13 Eylül gününe kadar falaka, elektrik, Filistin askısı çok ağır işkencelerden geçirildim. Abim ve ablamda da o dönem gözaltına alındı. Bana işkence eden polisler, abimi öldürmekle, ablama da tecavüz etmekle tehdit ettiler. Daha sonra zorla bana hazırladıkları tutanakları zorla imzalattılar. Bu tutanaklarım daha sonra savcılıkta reddettim” dedi.

‘POLİSLER ELLERİMİZE BENZİN BİDONLARINI YERLEŞTİRİP BASINA POZ VERDİRTTİ’

Hakkında hazırlanan iddianamede neredeyse İstanbul’un tüm ormanlarını yakmakla suçlandığını belirten Çomak, bu iddiaların hepsinin gerçek dışı olduğunu vurguladı. Aradan 22 yıl geçmesine rağmen hala omuzunda işkence izlerinin mevcut olduğuna işaret eden Çomak, kendisine işkence eden polislerin eline benzin bidonu verip basının karşısına suçlu olarak çıkarttığını ifade etti. İşkenceci polislerin birbirlerine hitap etme şeklini dün gibi hatırladığını belirten Çomak, “Birbirlerine numaralarla ve kodlarla çağırıyorlardı. 56 numara olarak adlandırılan polis işkencecilerin başıydı. Diğer polisler 12 numara, Minik, Ayı Boğan, Bahçıvan ve Almancı diye adlandırılıyordu. Almancı diye isimlendirilen işkenceci polis, koluma anahtarlığa benzer, tırtıklı bir cisim ile vurmuştu” diye konuştu.

‘ŞİİRLERİMİ DIŞARDA YAZMAK İSTİYORUM’

Bingöl Genç ilçesinde olaylara karıştığı iddialarını da reddeden Çomak, Genç ilçesine hiç gitmediğini hatta o dönem mahkemeye bilgi veren Genelkurmayın Genç ilçesine öne sürülen eylemlerin yapılmadığını beyan ettiğine söyledi. O dönem dayısı Feyzullah Çomak’tan PKK örgütü için borç para aldığı yönündeki iddiaları kabul etmeyen Çomak, “Ben olmayan olaylardan dolayı neredeyse yarım çeyrek asırlık içerdeyim. Önce DGM’lerde sonra Özel Yetkili Mahkemelerde, şimdi de sizin karşınızdayım. Artık hakkıyla bir nokta koyulmasını istiyorum. Ben sadece adalet istiyorum, özgürlük istiyorum. Şiirlerimi dışarda yazmak istiyorum” dedi.

Dosyada kapsamında tanıkların verdiği ifadelerinin okuduğu duruşmada, hakim tarafından İlhan Çomak’ın Dayısı Feyzullah Çomak’ın zorla getirilme kararı alındı. Söz alan Çomak’ın avukatları ise Mahkeme heyetinin delil toplamadan mütalaa vermesini eleştirdi. Delil toplanmasını isteyen avukatlar, Feyzullah Çomak’ın dinlenmesini ve müvekkillerinin tahliye edilmesini talep etti. Avukatların taleplerini reddeden mahkeme heyeti, davayı 1 Haziran’a erteledi.

Öte yandan kardeşi İlhan Çomak’ın duruşmasını izlemek için Almanya’dan İstanbul’a gelen Nazım Çomak, akrabalarının duruşma salonuna sokulmamasına ilişkin yaptığı itirazdan dolayı hakimin talimatıyla duruşma salonundan zorla çıkartıldı.