Cizre’de yaşanan katliamın meşru olduğunu açıklayan AKP Hükümeti ve Türk Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a, bölgenin kanaat önderlerinden tepki geldi. Türk devletinin Botan’da 90 yıllık hakimiyetinin olduğunu, ancak Kürtleri Kürt topraklarından sürmelerine izin vermeyeceklerini söyleyen kanaat önderleri, yaşananlara dünya kamuoyunun duruma sessiz kalmaması çağrısında bulundu. Nur Mahallesinde toplanan aşiret ve kanaat önderleri, Cizre’de yaşanan katliamla ilgili ANF’ye konuştu.

Kiça Aşireti Kanaat Önderi Ebubekir Yakarcık: Türk devleti,  Kürt halkını artık katlederek terbiye edeceğini düşünüyorsa gerçekten yanılıyor. İrademiz tamamdır, çünkü biz halk olarak kendi irademizle yaşamaktan başka şansımız kalmamıştır. Onlar yüz kişi öldürseler onların karşısında bin kişi yerine girecek. Şu an burada yaşanan katliamın sorumlusu da, Ortadoğu’da yaşanan iç savaşların da tek sorumlusu Türk Cumhurbaşkanı Erdoğan’dır. Libya’da yaşananlar, İsrail ve Filistin arasındaki fitneyi Erdoğan soktu. Suriye’de kan dökülüyorsa bu Erdoğan’ın kışkırtıcılığındandır. Ortadoğu’da DAİŞ’i büyüten Erdoğan’dır.

Hesina Aşireti Kanaat Önderi Abdurrahman Dadak: Cizre’de yaşanan katliamın aynısını 1992 yılında yaşadık ama boyun eğdiğimizi gören oldu mu? Yok devlet çocuklarımızı öldürerek bizi yok edeceğini aklının ucundan dahi geçirmesin. Şu an yaşadığımız coğrafya için artık lafı gevelemeye gerek yok, bu topraklar Kürt topraklarıdır, binlerce yıldır Kürt imparator ve beyliklerin olduğu bilinmektedir. Dolayısıyla bizim topraklarımızı işgal ederek bizi buradan sürmeye müsaade etmeyeceğiz. Şu an hiç yere elindeki askeri ve polis gücünü kullanarak yüzlerce gencimiz tutukludur. Bunu artık kabul etmemiz imkansızdır. Buradan başta Avrupa ülkeleri ve ABD’ye sesleniyoruz; Türk devletini yönetenlerin Kürtlere zulüm yapmalarının önüne geçsinler. Biz kardeşlikten dem vurdukça onlar bizi katlediyor. Onlar 90 yıldır bu coğrafyaya hükmediyor ama Kürtler medeniyetin ve uygarlığın dünyaya hakim olduğu günden beri biz burada yaşıyoruz, ne başka yerden gelmişiz ne de başka bir yere göç edeceğiz. Türk devleti tavrımızı anlaması ve anlaşılması için tekrar söylüyoruz; bu topraklar atalarımızdan bize emanet kalmıştır biz bedel ödemekten tek bir adım dahi atmayacağız.

Biz insanlık yaparak onlara kapımızı açmışsak şimdi de iktidarı ellerinden bulunup bize hakaret etmezsin.