AKP-MHP ortaklığıyla referanduma götürülen anayasa değişikliğine sayılı günler kala seçim güvenliğine gölge düşürecek skandal kararlara imza atılıyor. 16 Nisan’da yapılacak referandumda Kürt kentlerindeki birçok sandık, taşınarak “daha merkezi” noktalara alınması, seçmenin oy kullanması önünde büyük bir engel oluşturuldu. Bunun yanı sıra birçok Kürdistan kentinde çoğunlukta HDP ve CHP’nin sandık kurulu başkanları ve sandık kurulu üyeleri de sudan sebeplerle iptal edilip görevden alınıyor.

Amed’in Çınar ilçesinde HDP’nin 8 CHP’nin ise 29 sandık görevlisi “Saygınlıkları yoktur” denilerek skandal bir kararla yerlerine AKP’liler görevlendirildi. Konuya ilişkin ajansımıza değerlendirmelerde bulunan bölgede oy tabanı yüksek olan Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Amed İl Eşbaşkanı Zeki Baran, AKP’nin referandumda “Hayır”ın çıkacağını bildiği için antidemokratik tüm uygulamalarla “Evet” çıkarmaya çalıştığını dile getirdi.

‘VALİ VE KAYMAKAMLAR GÖREVDEN ALIYOR’

AKP’nin referandumu kendisi için “ölüm kalım savaşı” olarak gördüğünü söyleyen Baran, “AKP, anti-demokratik olan bütün yöntemleri devletin bütün imkanlarını çekinden kullanıyor. Yüzlerce HDP sandık görevlisi ve sandık başkanı sudan bahanelerle alınıyor. Bu için buldukları gerekçeler ise insan onuru rencide eden boyuttadır. Diyarbakır’ın Çınar İlçesi’nde ‘Saygınlığı olmadı’ gerekçesiyle sandık görevlisi ya da sandık kurulu başkanı olanlar görevinden alınıp yerine AKP’li üyelerin ataması aslında 16 Nisan’da meydana gelebilecek hak ihlallerinin de ön habercisidir” dedi.

Teknik ve resmi olarak da HDP sandık görevlisi ya da sandık başkanının her hangi bir gerekçeyle görevinden alındıktan sonra HDP’nin belirlediği yedek ismin yerine getirilmesi gerektiğini hatırlatan Baran, “Ama maalesef AKP temsilciliğini yürüten kişiler direk sudan bahanelerle bir dilekçeyle her hangi bir HDP sandık görevlisini görevinden alabiliyor. Bunları ise Vali ve kaymakamlar emriyle direkt görevden alınarak AKP’li üyeler atanıyor” diye konuştu.

‘OHAL ŞARTLARI KULLANILIYOR’

Lice, Dicle ve Hani ilçelerinde sandıkların birleştirilmesi noktasında karar alındığını aktaran Baran, “Özellikle Lice’de 80 üzerinde köy var. Bunlar içinde sadece 6 köyde oy kullanılabilecek. Diğerleri taşımalı olacak. Şüphesiz ki, AKP bölgede sandık başına giden her Kürdü kesinlikle ‘Hayır’ diyeceğini çok iyi bilmektedir. O zaman OHAL’in şartlarını kullanarak mümkün mertebe insanların sandık başına gitmekten alı koyma ve engeller çıkarma noktasında çabaları söz konusudur” şeklinde konuştu. Kürtlerin onurlu mücadelesinde çok ağır bedeler ödediğini söyleyen Baran, “Onuru için savaşan geleceği için mücadele eden Kürtler, geleceği için bedel ödemekten imtina etmeyecektir. Ne olursa olsun demokratik mücadelesini sürdürecektir” dedi.

Amed’de açtıkları seçim bürolarına binlerce polisin geldiğini aktaran Baran, “Bürolarımızın açılışa gelen polisler halkımızın üzerinde psikolojik baskı yaratmak istiyor. Ellerinden gelen ne varsa yapıyorlar. Buna inat bizler referandum çalışmalarımızı güçlü bir şekilde yürütüyoruz” dedi.

‘HALKIMIZI MÜŞAHİT OLMAYA ÇAĞIRIYORUZ’

Sandık görevlileri ve sandık kurulu başkanlarına dönük yapılan baskıya karşı halkı duyarlı olmaya çağıran Baran sözlerini şöyle sürdürdü: “Sudan bahanelerle sandık görevlilerimizin yerine AKP’liler getiriliyorlar. Halkımız bu konuda duyarlı olmalıdır. Ne pahasına olursa olsun 7 Haziran ruhunu geri bırakacak şekilde sandıkları ve iradesini sahiplenmelidir. Partimiz barajı geçtiği için seçime bir gün kalana kadar halkımız HDP il ve ilçe binalarına baş vuruda bulunup müşahit olma taleplerini dile getirmelidir. Referandumda iradeye ve sandığa sahip çıkmak sadece siyasi temsilcilerin inisiyatifiyle olacak iş değildir. Halkımız 7’den 70’e kendini bir vekil ve başkan görerek kendini çalışmalara katmalıdır.”