ÇHD Genel Başkanı: Halkların avukatlıðına devam edeceðiz

ÇHD Genel Başkanı: Halkların avukatlıðına devam edeceðiz

ÇHD Genel Başkanı Selçuk Kozaðaçlı, derneklerine yönelik operasyonları kimi temaslarda bulunmak üzere gittiði Suriye’den deðerlendirdi. Hakkında yakalama kararı çıkartılan Kozaðaçlı, mücadelelerini sürdüreceklerini ifade etti.

Ýstanbul, Ankara ve Ýzmir başta olmak üzere 7 ilde düzenlenen operasyonda çok sayıda hukukçu gözaltına alınırken; ÇHD Genel Başkanı Selçuk Kozaðaçlı hakkında da yakalama kararı çıkartıldı. Kozaðaçlı, Suriye’de bulunduðunu açıkladı: “Derneðimize, bürolarımıza ve evlerimize yönelik baskınları, Derneðimizi temsilen görüşmelerde bulunduðumuz Suriye’nin başkenti Sam’da öðrendim. Genel Merkez Yönetim Kurulu üyemiz Av. Oya Aslan da burada benimle birlikte.”

Kozaðaçlı, şu bilgileri verdi: “Bizler daha evvel planladıðımız bir program kapsamında Suriye’de başta Başbakan Yardımcısı Kadri Cemil ve Ulusal Uzlaşma Bakanı Dr. Ali Haydar ile ve birçok yetkili ile görüştük. Suriye demokratik muhalefeti ile bir dizi toplantı gerçekleştirdik. Sanayi ve Ticaret Odalarının başkanlarını, Ziraat odası temsilcilerini dinledik. Halkla konuştuk. Burada basta Halep şehri olmak üzere silahlı saldırganların karıştıðı katliam, yaðma ve hırsızlık suçları hakkında ayrıntılı bilgi aldık. Suriye halkının zararlarını tazmin ve uðradıkları haksızlıkları telafi için avukatlıklarını üstlenme sözü verdik. Bizler Türk, Kürt ve Arap halklarının avukatlıðını yapmaya devam edeceðimiz sözümüzü verdik.”

Randevulu görüşmelerini tamamladıktan sonra Ýstanbul’da olacaklarının bilgisini veren Kozaðaçlı, “Bilinmelidir ki tutuklama tehdidiyle tek bir ÇHD üyesini bile mücadelesinden uzaklaştırmak mümkün deðildir” dedi.

Hedef olma gerekçeleri hakkında yorumda bulunan Kozaðaçlı, şunları kaydetti: “Öncelikle şunu belirtmek isterim, bu operasyona herhangi bir yasadışı kılıf uydurmaya gerek yok. Bu devletin ÇHD operasyonudur. Peki bu operasyon neden yapılmıştır? Bunun için derneðimizin 10 yıllık tarihine ve takip ettiðimiz davalara bakmak yeterlidir. Bizler, devrimcilerin, yoksulların, Kürtlerin polis kurşunuyla infaz edilen çocuklarının ailelerinin kısacası tüm ezilenlerin avukatıyız. Bizler, hapishanede işkencede katledilen Engin Çeber’in, 19 Aralık 2000 Hapishane katliamı davasının, polis kurşunuyla katledilen Baran Tursun, Çaðdaş Gemik ve Şerzan Kurt’un köyleri yakılan ve yargısız infazlara uðrayan Şemdinli halkının, ve Cizre faili meçhullerinin – Cemal Temizöz davası- hakları için direnen Hey Tekstil işçilerinin, parasız eðitim isteyen öðrencilerin ve Nejla Yıldız’ın avukatlarıyız.”

Kendilerine yöneltilen bu saldırıyı, “kendisini bizim takibimizden kurtaramayan suçlu devletin ve emperyalizmle işbirliði halinde bölge halklarına zulmeden suçlu hükümetin korku ve kuyruk açısından ibarettir” şeklinde ele alan ÇHD Genel Başkanı Kozaðaçlı, açıklamasını, kamuoyuna “Deðil bizi endişelendirecek ciddiyete bir suçlama, eli yüzü düzgün bir komplo bile kuramadıklarını zaten tahmin ediyorum. Biz geliyoruz, sizin de orada olacaðınızdan eminim” diye seslenerek bitirdi.