TTB Merkez Konsey Üyesi Dr. Arzu Erbilici, cezaevlerindeki hak ihlallerinin çıð gibi büyüdüðünü belirterek, Hastalıkları son aşamaya gelen tutuklu ve hükümlülerin infazlarının ertelenmesine dair zorluklar, aðır disiplin cezaları, iletişim ve sohbet hakkı engelleri, anadil yasaðı gibi öne çıkan ihlallerin yanı sıra cezaevlerinin aşırı doluluðu sorunların ana kaynaðını oluşturuyor dedi.
TTB, DÝSK, KESK, THÝV, ÝHD, ÇHD ve TAYAD tarafından oluşturulan Hapishaneler Ýzleme Kurulu, TTB Genel Merkezi'nde "Hak Ýhlalleri-2011" raporunu açıkladı. Basın toplantısına KESK Genel Başkanı Lami Özgen, ÝHD Genel Başkanı Öztürk Türkdoðan, TAYAD adına Av. Behiç Aşçı, TTB Merkez Konseyi Üyesi Dr. Arzu Erbilici, ÇHDden Hüseyin Aslan, TÝHV Kurucular Kurulu Üyesi Dr. Sezai Berber katıldı.
Kurul adına açıklama yapan Dr. Erbilici, Eylül 2011de 5 mahkumun cezaevi aracında yanarak can vermesi, bu yılın başında da Pozantı Cezaevinde çocuklara uygulanan şiddet, tecavüz ve tacizin öfkesi ve utancının halen sürdüðünü vurguladı. Yine geçtiðimiz yıl Urfa Cezaevinde çocuklar dahil her yaştan hükümlü ve tutuklunun her türlü insani iletişim yolunun tıkanması sonucu canları pahasına, yanmayı göze alarak seslerini duyurmaya çalıştıklarını hatırlatan Erbilici, cezaevlerinden yükselen bu çıðlıðın, yaşanan dramın yakın zamandaki en somut ve yakıcı örnekleri olduðunun altını çizdi.
Ýşkence ve aðır tecrit uygulamaları, ciddi saðlık hakkı ihlallerinin sürdüðünün altını çizen Erbilici, geçtiðimiz günlerde yakınlarının feryadına raðmen kanser hastası tutuklu Muhlis Barutun cezaevinde yaşamını yitirdiðini hatırlattı. Hasta tutuklu ve hükümlülerin tedavilerinin cezaevi koşullarında sürdürülemeyeceðini dile getirdi.
SORUN UYGULAMA ÝRADESÝDÝR
Erbilici, Hastalıkları son aşamaya gelen tutuklu ve hükümlülerin infazlarının ertelenmesine dair zorluklar, aðır disiplin cezaları, iletişim ve sohbet hakkı engelleri, anadil yasaðı gibi öne çıkan ihlallerin yanı sıra cezaevlerinin aşırı doluluðu sorunların ana kaynaðını oluşturmaktadır. Ýnsana ait bütün deðerler mevzuat duvarına çarpmaktadır. Oysa sorun mevzuat-yasa-yönetmelik deðildir. Uygulama iradesidir diye konuştu.
Siyasal iktidar için tüm toplumu suçlu ilan edip cezaevlerini doldurmanın devlet olmanın yeter koşulu olarak görüldüðünün altını çizen Erbilici, şunları dile getirdi:
Nitekim cezaevlerindeki tutuklu ve hükümlü sayısı 2005 yılında 55 bin 870 iken 31 Mart 2012 tarihinde 132 bin 369a yükselmiş ki, Türkiye yakın tarihinde bu denli keskin bir artışa tanık olunmamıştır. Bizler hapishanelerdeki birçok sorunun çözümünün mümkün olduðuna inanıyoruz. Bunun için hapishanelerin baðımsız izleme kurullarının denetimine açık olması gerekmektedir. Yani bu kurul hapishaneleri denetleyebilmeli, sorunları yerinde tespit edebilmeli ve çözüm konusunda muhatap alınmalıdır.
ÝHLALLER ÇIÐ GÝBÝ BÜYÜYOR
Temmuz ayında kanunla kurulan Türkiye Ýnsan Hakları Kurumunun mevcut haliyle hapishaneleri baðımsız olarak denetlemekten uzak olduðunu söyleyen Erbilici, Bu düzenleme Türkiyenin uluslar arası yükümlülüklerini karşılamamaktadır. Bu nedenle baðımsız bir denetim mekanizmasına ihtiyaç olduðu açıktır. Ancak bugünkü hapishane yönetim pratiði bu ihtiyaçtan çok uzaktır. Kurul üyelerinin hapishaneleri ziyaret talepleri reddedilmektedir. Adalet Bakanlıðı randevu taleplerimize cevap dahi vermemekte, yaşanan insan hakkı ihlalleri çıð gibi büyümekte ve ne yazık ki cezaevlerinde insanlar ölmeye mahkum edilmektedir dedi.
BÝRKAÇ UZMANLA SORUNLAR ÇÖZÜLMEZ
Erbilicinin ardından konuşan ÝHD Genel Başkanı Türkdoðan, Türkiye Ýnsan Hakları Kurumunun 23 Eylülde faaliyete başlayacaðını belirterek, kurumun işkence ve kötü muamele konusunda gerekeni yapması gerektiðini söyledi. Cezaevlerindeki doluluk, işkence, aðır hasta mahpusların çürütülmesi gibi olayların birkaç uzmanla etkili denetiminin saðlanmasının mümkün olmadıðına dikkat çeken Türkdoðan, Hapishaneler Ýzleme Kuruluna acil ihtiyaç olduðu ve bu kurulun denetiminin önündeki engellerin kaldırılması gerektiðini söyledi.
CEZAEVLERÝNDEKÝ ÝŞKENCE KARAKOLLARI GEÇTÝ
Şubat ayında Adalet Bakanlıðının verilerine göre cezaevindeki hasta tutuklu ve hükümlü sayısının 520 olduðunu dile getiren Türkdoðan, Bu insanlar ölümü bekliyor. Bu çok ürkütücü bir rakam. Cezaevlerinde insanlar hayatlarını kaybediyor ama basın bunu birkaç gün yazıp çiziyor sonrada tüm bu yaşananlar unutuluyor. Bizim bu konudaki tüm girişimlerimiz ise sonuçsuz kalıyor. Cezaevlerindeki işkence ise karakollarda yaşanan vakaların çok üstünde dedi.