Cezaevi yönetimi gazetecilere mektuplara el koyuyor
Cezaevi yönetimi gazetecilere mektuplara el koyuyor
Cezaevi yönetimi gazetecilere mektuplara el koyuyor
Kandıra F Tipi cezaevinde, tutsakların yaşadıkları hak ihlallerini ve yargılandıkları davalar hakkında gazetecilere gönderdiği mektupların “sakıncalı” denilenerek engellediği ortaya çıktı. Cezaevi idaresinin, tutsakların davalarıyla ilgili Ayça Söylemez, Necdet Saraç, Ayşenur Arslan gibi gazetecilere gönderilen mektupların, “Yargılanmakta olduğu dava kapsamında basın yoluyla dayanışma ve haberleşmeye yönelik ibareler bulunduğu” gerekçesi öne sürerek “sakıncalı” diye damgalandığı öğrenildi. Bu skandal uygulamayı ANF’ye aylar sonra ulaştırmayı başardığı mektup sayesinde aktaran siyasi tutsak Cihan Kirsiz’in, bu keyfi engellemeler yüzünden aylardır yaşadıkları zulmün duyulmadığını vurguladı.
Kandıra F Tipi Cezaevinde, tecrit yanı sıra 7/24 saat kameralarla izlenen ve emsal karar olmasına rağmen avukat kabinlerine konulan fonoslu camlarla avukat müvekkili görüşme gizliliğini yok sayan cezaevi idaresinin, tutsakların gazetecilere gönderdiği mektupları “Sakıncalı” diye damgalayıp engellediği ortaya çıktı. Siyasi tutsaklardan Cihan Kirsiz’in ANF’ye ulaştırmayı başardığı mektup, mahpuslara yönelik baskının geldiği noktayı gözler önüne seriyor.
BASIN YOLUYLA DAYANIŞMAK VE HABERLEŞTİRMEK SAKINCALIYMIŞ
Kirsiz, mektubunda cezaevi idaresi tarafında, hangi tutsak’ın hangi gazeteciye gönderdiği mektubun engellendiği isim isim sıralıyor. İşte o liste: Tutsak Emrah Topaloğlu’nun Atılım gazetesine yazdığı mektup, Ömer Adıgüzel’in Birgün gazetesine yazdığı mektup, Özkan Gerçek’in İsmail Aykol’a yazdığı mektup, Cihan Kirsiz’in Sabahat Karakoyunlu’ya yazdığı mektup, Zafer Hakvar’ın Ayça Söylemez’e gönderdiği mektup, Muammer Kaya’nın İbrahim Yıldız’a gönderdiği mektup, Güner Gündoğan’ın Esra Aluş’a gönderdiği mektup.
Kirsiz, engellenen veya kaybedilmiş süsü verilen mektupların da ne içerdiğini de aktarıyor. Zafer Haksar’ın gazeteci Ayça Söylemez’e göndermek istediği Haziran ayı hak gasplarının olduğunu mektubun engellendiğini belirten Kirsiz, Hakvar tarafından 08.07.2014 teslim edilen mektubun idare tarafından “kaybedilmiştir” denilerek gönderilmediğini belirti. Kirsiz, Hakvar’ın konu hakkında ısrarla suç duyurusunda bulunması sonucunda, 24.07.2014 tarihinde ise engellendiğine dair karar getirildiğine işaret etti. Hakvar’ın Yurt Gazetesinden Necdet Saraç ile Ayşenur Arslan’a gönderdiği ve kendi mahkemeleri ile ilgili bilgi verdiği mektupların ise, “ Yargılamakta olduğu dava kapsamında basın yoluyla dayanışma ve haberleşmeye yönelik ibareler bulunduğu” için sakıncalı bulunup engellendiğine dikkat çeken Kirsiz, sakıncalı bulunan diğer gazetecilerin listesi şöyle sıralıyor, “ Tutsak Muammer Kaya’nın mahkemesiyle ilgili göndermek istediği mektup “ sakıncalı “ denilerek engellendi, Güner Gündoğan’ın Hakan Gülseren’e göndermek istediği mektup 10.07.2014 tarihli, 2014/957 nolu kararıyla engellendi, İnsan Tunç’un 08.07.2014 tarihinde yargılandığı mahkeme ile ilgili Birgün gazetesine göndermek istediği mektubunda, 14 Ağustos 2014 günü Kartal Adliyesinde görülecek çeteler tarafından katledilen Hasan Ferit Gedik ‘in mahkemesine çağrıda bulunduğu gerekçesiyle 10.07.2014 karar tarihli,2014 / 953 nolu kararla el konuldu. Aynı içerikli Özer Sevinç’in Cumhuriyet Gazetesi Muhabiri Hilal Köse’ye göndermek istediği mektuba da 10.07.2014 karar tarihli,2014/956 nolu kararla el konuldu. E.Bulhaz Aktürk’ün Özgür Radyo ‘ya göndermek istediği Haziran hak gasplarını içeren mektubun akıbeti ise belli değil”.
GENELGEYE RAĞMEN HAFTADA SADECE 2.5 SOHBET HAKKI
Yaşanan diğer hak ihlallerini de aktaran Kirsiz, Adalet Bakanlığının 2007 yılında yayınlanmış olduğu 45/1 genelge ile tutsakların haftada 10 kişi ile 10 saat sohbet hakkı kazılmasına rağmen, bu hakkın gasp edildiğini, tutsakların haftada sadece 2.5 saat sohbet hakkı verildiğine dikkat çekiyor . Yayın hakkının da gasp edildiğini yazan Kirsiz, Temmuz ayında Birgün gazetesinin verilmediğini, Milliyet Sanat, Leman, Penguen, Uykusuz gibi dergilere abone olma talebine bir türlü cevap verilmediğini belirtiyor. Kirsiz, tutsakların yayınlanması talep ettiği İMC, Sokak Tv, Halk-TV, Sokak Tv ile Artı-1 gibi kanalların da yayınlanmadığını da bildiriyor.
Aylardır infaz hakimliğinin her defasında cezaevi idaresinin hak gasplarına ilişkin Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine ( AİHM) kararlarına aykırı bularak kaldırdığını yazan Kirsiz, ancak buna rağmen cezaevi idaresinin bu keyfi uygulamasına vazgeçmediğini altını çiziyor.