Türk Devleti Batı Kürdistan ile Kuzey Kürdistan’ı bu kez duvarla birbirinden ayırmaya çalışıyor.  Ceylanpınar-Serêkaniyê arasındaki sınıra örülmeye başlanan duvarın ardından, bu kez Nusaybin ile Qamişlo arasındaki sınıra duvar çekiliyor.

El Kaide ile komşu olduğu sınırlara dokunmayan AKP rejimi,  "kaçakçılığı önleme" iddiasıyla Nusaybin ile Qamişlo arasındaki sınıra duvar örmeye başladı. Mitanni Kültür Merkezi ile Yıldırım İlköğretim Okulu arasındaki alanda duvarın örülmesi için yapılan kazı çalışmalarına bugün yeniden başlandığı öğrenildi.

İş makineleriyle yapılan kazı çalışmaları sırasında ilçenin içme suyu şebekelerinde tahribat meydana gelirken, Yeşilkent Mahallesi'ne içme suyunun verilmediği öğrenildi. 

Olayın duyulması üzerine kazının yapıldığı alana giden Nusaybin Belediye Başkanı Ayşe Gökkan, "Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay tarafından duvarın örülmeyeceği söylenmişti. Ama şu anda çalışmalar devam ediyor. Olayı duyduğumuzda buraya geldik ve kazı çalışmalarını durdurduk" diye konuştu. 

Uluslar arası insan hakları örgütleri tarafından da insanlık suçu işlemekle suçlanan Suriye’deki çeteleri destekleyen Türkiye, Serêkaniyê sınır kapısının YPG tarafından El Kaide bağlantılı çetelerin elinden alınması ardından Türkiye buradaki sınıra da bu hafta içinde duvar örmeye başlamıştı.   

YPG güçleri 16 Temmuz günü El Kaide bağlantılı grupların bir saldırısı ardından bu grupları sonraki 48 saat içinde kentten kovmuşlardı. O tarihten sonra saldırılar Batı Kürdistan geneli ve Kürt nüfuslu diğer bölgeleri hedef aldı.

Bu duvarların Kürt Yüksek Konseyi’nin Ankara’da görüşmeler yürüttüğü bir sırada dikilmesi dikkat çekti.

Türkiye bu sınırda El Kaide ile komşu olduğu dönemde herhangi bir tedbir almamıştı. El Kaideli gruplar buradan dünyanın farklı yerlerinde getirdiği savaşçıları Suriye’ye taşırken, silah takviyesini de Türk devletinden sağlıyordu.

İnsan Hakları İzleme Örgütü (Human Rights Watch), 11 Ekim’de yayınladığı bir raporda Özgür Suriye Ordusu (ÖSO) ve El Kaide'ye bağlı grupların Ağustos ayı başında Lazkiye’de aralarında kadın ve çocukların da olduğu en az 190 sivili katlettiğini açıklamıştı. HRW, “insanlık suçu” işleyen grupların Türkiye üzerinde savaşçı ve silah geçirdiğini belirterek, BM Güvenlik Konseyi’ni Türkiye’ye çağrı yapmaya davet etmişti.