HDP Esenler ilçe örgütünde bir konuşma yapan İmralı Heyeti üyesi ve Meclis Başkanvekili Pervin Buldan, Öcalan üzerindeki tecrit kalkmadan Türkiye’deki hiçbir sorun ve krizin çözülmeyeceğini söyledi.

HDP İstanbul İl Örgütü öncülüğünde, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'a yönelik tecridin son bulması talebiyle 4 Kasım’da İstanbul genelinde başlatılan süreli dönüşümlü açlık grevleri üç bölgede eş zamanlı yapılan kitlesel basın açıklamalarıyla sona erdi. Bu ilçelerden biri olan Esenler’deki açıklama İmralı Heyeti üyesi ve Meclis Başkanvekili Pervin Buldan ve DTK Eşbaşkanı Berdan Öztürk katılımıyla gerçekleşti.

ÖZTÜRK: BARIŞIN TEMİNATI ÖCALAN’DIR

HDP Esenler ilçe binasını çevresini çevik kuvvet ve TOMA’larla ablukaya alan polis, kitlenin dışarda açıklama yapmasına izin vermedi. Bu engel üzerine açıklama ilçe binasının içinde yapıldı. Dört gündür açlık grevinde olan kişilerin ön saflarda yerini aldığı açıklamada ilk konuşmayı DTK Eşbaşkanı Berdan Öztürk tarafından yapıldı. Katılımcıları selamlayarak Kürtçe yaptığı açıklamada katılımcıları ve açlık grevinde olanları selamlayan Öztürk, “Açlık grevi eylemcilerini selamlıyorum. Kutlu bir eylemdir. Sayın Öcalan'ın özgürlüğü için gerçekleşen bir eylemdir” dedi. Öcalan’dan uzun süredir haber alınmadığına dikkat çeken Öztürk, İmralı yolunun bir an önce açılmasını istedi. Öztürk, “Sayın Öcalan ülkedeki barışın teminatıdır. Kendisiyle bir an önce görüşmelerin sağlanması gerekiyor” diye konuştu.

BULDAN: DARBECİLERİN İLK HEDEFİ İMRALI ADASIYDI

Öztürk’ün ardından söz alan İmralı Heyeti üyesi ve Meclis Başkanvekili Pervin Buldan ise açlık grevine girenleri kutlayarak sözlerine başladı. Açlık grevlerinin, Öcalan üzerindeki ağırlaştırılmış tecridin bir an önce kaldırılması talebi ile başlatılmış bir eylem olduğunu hatırlatan Buldan, “Sayın Öcalan ile uzun süredir ne ailesi ne avukatları ne de siyasi heyetlerden hiç kimse görüşemiyor. En son ailesinden Mehmet Öcalan kendisi ile görüştü ve bir daha da haber alamadık; yaptığımız tüm başvurular sonuçsuz kaldı” dedi.

15 Temmuz Darbe Girişimin gerçekleştirenlerin ilk hedefin İmralı Adası olduğuna dikkat çeken Buldan, “İmralı adası üzerinden savaş uçaklarının gezdiğini, dolaştığını biliyoruz ve buna rağmen Sayın Öcalan ile yapmak istediğimiz görüşme engellendi. Sosyal medyadan Sayın Öcalan hayatını kaybettiğine dair çıkan haberler sonrası da tekrar başvuru yaptık ancak adaya gidişimiz bir şekilde hep engelleniyor” diye konuştu. Öcalan’ın sıradan bir hükümlü olmadığını; ona yaklaşımın da sıradan olmaması gerektiğini altını çizen Buldan, Öcalan’ın hem barışın teminatı hem de Türkiye’nin demokratikleşmesinin teminatı olduğunu vurguladı.

‘KRİZİN TEK NEDENİ TECRİTTİR’

Tecridin derhal kaldırılmasını isteyen Buldan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Sayın Öcalan hem barışın hem de Türkiye’nin demokratikleşmesinin teminatıdır. Kürt sorunun demokratik yöntemlerle çözümü için tek muhatap Sayın Öcalan’dır. Kürt ve Türkiye halklarının için bu kadar büyük bir öneme sahip olan bir şahsiyete böyle bir yaklaşım kabul edilemez. Hatırlarsanız Türkiye’de yaşanan en ufak krizleri çözme noktasında Sayın Öcalan devreye girmiştir ve krizler sonlandırılmıştır. Her yaşanan bir krizde Sayın Öcalan bir rol üstlenmiştir. Bu anlamda bugün sosyal, kültürel, siyasi her alanda yaşanan krizin tek nedeni Sayın Öcalan üzerinde uygulanan ağırlaştırılmış tecrittir. Bu tecrit de kaldırılmadan Türkiye’deki hiçbir sorun ve kriz asla ve asla çözülmeyecektir.”

‘BİR AN ÖNCE GÖRÜŞME OLSUN’

Sosyal medya paylaşımların ardından Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı’nın yaptığı tatmin edici olmadığını kaydeden Buldan, tek elden kendisiyle bir görüşme yapılmadan bu açıklamalara inanmayacaklarını söyledi. Öcalan’a uygulanan tecridin aynı zamanda Kürt halkına uygulanan tecrit olduğuna işaret eden Buldan, “Bir an önce Sayın Öcalan’ın aile, avukatları veya siyasi bir heyetle görüştürülmeli. Bu konuda siyasi iktidarın acilen adım atması gerekiyor” diye konuştu.