Buldan: Tecrit herkesin meselesidir

HDP Eşbaşkanı Pervin Buldan, Öcalan şahsında Türkiye halklarına, farklı kimliklere ve geleceğe uygulanan tecridin sadece Leyla Güven’in değil, herkesin meselesi olduğunu söyledi.

AİHM kararıyla iktidarın Demirtaş ve diğer tutuklu milletvekillerine uyguladığı siyasi rehine konseptinin bir kez daha ispatlandığını vurgulayan HDP Eşbaşkanı Pervin Buldan, bugünün MYK’de neler yapabileceklerinin yol haritasını belirleyeceklerini söyledi. Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’a uygulanan mutlak tecridi protesto etmek için açlık grevinin 20. gününde olan DTK Eşbaşkanı ve Hakkari Milletvekili Leyla Güven’e destek veren Buldan, tecride son verilmesi gerektiğini belirtti.

HDP Eşbaşkanı Pervin Buldan, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi bin (AİHM) HDP eski Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş kararını ve İmralı tecridine karşı açlık grevinde olan DTK Eşbaşkanı Leyla Güven’in durumunu ANF’ye değerlendirdi.

KİMSE SİNMEDİ, MÜCADELE SÜRÜYOR

AİHM’in verdiği kararın önemine değinen Buldan, tamamen hukuki olan bu kararla Demirtaş’ın siyasi rehine olduğunun bir kez daha ispatlandığını vurguladı. Buldan, Türkiye yargısının görmezden geldiği ve taraf olduğu bu hukuksuzluğu, AİHM’in siyasi içeriğe de girerek görünür kıldığını kaydetti. Bu hukuksuzluğun yeni olmadığını da hatırlatan Buldan, yıllardır yapılan rehin alma operasyonlarıyla demokratik siyasetin tasfiyesinin amaçlandığını belirtti. Bu konsept çerçevesinde HDP milletvekillerinin tam iki yıldır cezaevlerinde siyasi rehine olarak tutulduğunu anımsatan Buldan, bu yöntemle hem HDP’yi hem Kürt halkını hem de muhalefeti tümden sindirmeyi amaçlayan iktidarın başarılı olamadığını kaydetti. Cezaevlerinde veya dışarıda hiç kimsenin mücadeleden vazgeçmediğini vurgulayan Buldan, tam tersine demokratik tasfiyeye karşı yeni bir mücadele tarzının da geliştiğini söyledi.

HUKUK AYAKLAR ALTINDA

İktidardan gelen AİHM kararının kendilerini bağlamadığına yönelik açıklamaların yargıya yönelik bakış açısını ortaya koyduğunu ifade eden Buldan, “Karar hakkında yapılan açıklamalar hukukun, yargının nasıl ayaklar altına alındığının göstergesi. Kendilerine gelince AİHM kararlarını tanıyan ama bize gelince bu kararları tanımayıp, yargının bağımsızlığını hiçe sayan bir anlayışın bugün Türkiye’ye hakim olduğunu görüyoruz” şeklinde konuştu.

MYK BUGÜN TOPLANIYOR

Buldan, AİHM’in Demirtaş şahsında vermiş olduğu kararın, diğer tüm tutuklu HDP milletvekilleri ve siyasetçilerin tahliye edilmesi gereken bir süreci de başlattığını söyleyerek, emsal teşkil eden bu kararın derhal uygulanması gerektiğinin altını çizdi. Buldan, AKP’nin şiddet ve baskı yöntemleriyle sonuç almayacağının bir kez daha görüldüğünü belirterek, “HDP bitmedi, Kürt halkı susmadı, diz çökmedi” dedi. AİHM kararının uygulanmasının Türkiye’nin demokrasisi ve uluslararası pozisyonu açısından önemli olduğunu ifade eden Buldan, başta Selahattin Demirtaş olmak üzere tüm rehin tutulan milletvekillerinin serbest bırakılmasını istedi. Siyasetçileri tutuklayarak, kayyumlar atayarak, Cumartesi Anneleri’ne alanları yasaklayarak Avrupa Birliği’ne üye olunmayacağını hatırlatan Buldan, AİHM kararının vakit kaybedilmeden uygulanması gerektiğini tekrarladı. MYK’yı bugün toplayacaklarını aktaran Buldan, AİHM kararına göre Demirtaş ve diğer tutuklu milletvekillerinin tahliyesi için hem hukuki hem de siyasi anlamda bir dizi etkinlik ve eylemin yol haritasını çizeceklerini söyledi.

TECRİT TÜRKİYE HALKLARINADIR

İmralı tecridine karşı 20 gündür açlık grevinde olan DTK Eşbaşkanı ve HDP Hakkari Milletvekili Leyla Güven’e destek mesajı veren Buldan, bu haklı ve meşru eylemin herkes tarafından sahiplenilmesi gerektiğini söyledi. Leyla Güven’in yaptığı açlık greviyle bir gerçeğe işaret etmeye çalıştığını belirten Buldan, şunları kaydetti: “3 yıldır kendisinden haber alınamayan Sayın Öcalan’ın tecrit içinde tecridi yaşadığı bir dönemdeyiz. Bu, sadece Sayın Leyla Güven’in değil tüm kamuoyunun, tüm Türkiye’nin gündeminde olması gereken bir mesele. Çünkü tecrit sadece Sayın Öcalan’a değil, onun şahsında Türkiye halklarına, Türkiye’deki farklı kimliklere ve Türkiye’nin geleceğine uygulanıyor. Bu anlamıyla Leyla Güven’in talebi mutlaka dikkate alınmalı ve Sayın Öcalan’ın üzerindeki tecrit bir an önce kaldırılmalıdır.”