Buldan: İstanbul’un kaderini HDP belirleyecek

HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, İstanbul Newrozu’nda yaptığı konuşmada seçimlerde İstanbul’un önemine vurgu yaparak, “Bugün İstanbul’da da seçimlerin kaderini belirleyecek bir partiyiz” dedi.

HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, yüz binlerce insanın buluştuğu İstanbul’daki Newroz kutlamasına katıldı.

Açlık grevi direnişçilerine desteğin damgasını vurduğu alanda bir konuşma yapan Buldan, bu yılki Newroz kutlamalarına dikkat çekerek, “Amed Newrozunda milyonlar barışın, kardeşliğin, özgürlüğün tam zamanı olduğunu haykırdı” dedi.

31 MART’TA BÜYÜK BİR DERS VERECEĞİZ

Buldan, “Milyonların önünde söz veriyoruz size; faşizme inat Berkinlerin, Ali İsmaillerin, Kemal Kurkutların, Uğur Kaymazların hayalindeki özgürlük ülkesini hep birlikte yaratacağız” diye konuştu.

31 Mart’ta bir kez daha iradelerini ortaya koyacaklarını kaydeden Buldan, şöyle konuştu: “Tarih boyunca zafer hep direnenlerin olmuştur. Mücadele eden yoksul halkların ve emekçilerin olmuştur. ‘Mazlumun ahı indirir şahı’ demişler, işte biz de mazlumlar, ezilenler olarak, yoksul halk olarak, bu ülkede öldürülen kadınlar olarak, toprağın altına düşen gençler olarak özgürlüğümüz eşitliğimiz ve geleceğimiz için mutlaka ama mutlaka 31 Mart tarihinde büyük bir ders vereceğiz.”

Açlık grevi eylemleri ve fedai eylemlerde bulunan tutsaklara değinen Buldan, “Cenazeler kaçırılarak gece yarısı toprağa verildi. Bize dinsiz imansız diyenler, dini her gün siyasetlerine alet edenler bu şekilde insanların gömülmesini bile engellediler” dedi.

Dini asla siyasete alet etmediklerini kaydeden Buldan, “Şu anda seçim malzemeleri HDP’ye hakaret etmek, iftira atmak. Bunun dışında yaptıkları hiçbir şey yok (...) HDP’ye hakaretten başka ellerinde hiçbir şey kalmayan o zavallılar 31 Mart’ta halkımızın dersiyle karşılaşacaklar” şeklinde konuştu.

Seçimlerde İstanbul’un önemine vurgu yapan Buldan, şöyle konuştu: “Bize dediler ki; ‘Buralara gelmenize gerek yok gidin batıya batıda faşizmi yok edin. Faşizme asla geçit vermeyin bunu da ancak ve ancak İstanbul’da yaparsanız’. İşte İstanbul bu kadar önemli bir kenttir. İstanbul demek Türkiye demek, İstanbul’da kazanan Türkiye’de kazanır, İstanbul’da kaybeden Türkiye’de kaybeder. Biz İstanbul Büyükşehir Belediyesi için aday çıkarmadık. Bazı ilçelerde adayımız var bazılarında yok. Büyükşehirde aday çıkarmayarak halkımızın talepleri doğrultusunda demokrasi güç birliğinin kazanması için böyle bir taktik geliştirdik. Kime oy vererek kime kaybettireceğinizi çok iyi biliyorsunuz, demokrasi güçlerine nasıl destek vermesi gerektiğini çok iyi biliyorsunuz.”

Bugün artık kilit parti olduklarını ifade eden Buldan, şunları söyledi: “3’üncü Havalimanında işçilerimiz tahta kuruları ile uğraşırken kendisine siyasi rant elde edenler, ormanları yakarak İstanbul’un ciğerlerini yok edenler, kentsel dönüşüm adıyla bu kente ihanet edenler HDP oyları ile gerekli cevapları alacaklar. Biz bugün artık Türkiye'de anahtar partiyiz. Bugün İstanbul’da da seçimlerin kaderini belirleyecek bir partiyiz. Nereye oy vereceğimizi çok iyi biliyorsunuz. Size isim vermiyorum, parti ismi söylemiyorum, demokratik güç birliği diyorum.”

Buldan’ın konuşmasında öne çıkan diğer başlıklar şöyle:

“31 Mart tarihinde da aynı coşku ve ruhla, Newroz ruhuyla sandıklara gitmeniz çok önemlidir. Bir oydan bir şey çıkmaz demeyin. Bir oy her şeyi değiştirir, bir oy barışa gider bir oy demokrasiye gider, adalete gider. Selahattin Demirtaş’a gider. O bir oy açlık grevindeki yoldaşlarımıza, Leyla Güven’e, Sebahat Tuncel’e, Selma Irmak’a gider bunu asla unutmayın.

“Ancak su uyur AKP uyumaz. Yalanlarıyla, talanlarıyla, hırsızlıklarıyla bu ülkeyi yönetenler 31 Mart tarihinde aynı yola başvurmak isteyecektir. Bu saatten itibaren müşahitlik başta olmak üzere sandıkları korumak ve insanlarımızı sandığa götürmek birinci vazifemiz olmalıdır.”

“31 Mart’tan sonra nereye gidersek gidelim bize her şey HDP’yi gösterecek ve her yerde HDP’nin bayrakları dalgalanacak. Bizi yok sayanlara, inkar edenlere, arkadaşlarımızı cezaevlerine gönderenlere, bedenini ölüme yatıranlara karşı sessiz kalanlara mutlaka ama mutlaka buradan bir ders vereceğiz.”

“Tecrit bir insanlık suçudur. Tecrit mutlaka ama mutlaka kaldırılmalıdır. Tecridin kalkması bu ülkenin geleceği açısından önemlidir. Biz biliyoruz ki Sayın Öcalan bu ülkenin barışana her zaman katkı sundu, bu ülkenin demokrasisine her zaman katkı sundu. İşe tecridi kaldırmamak, barıştan özgürlükten demokrasiden mahrum olmak demektir.”

“Buradan bedenlerini açlık grevine yatıran arkadaşlarımıza sesleniyorum: Sizlere bir şey olmaması için elimizden gelen her şeyi yapacağız. Sizleri yaşatmak bizim boynumuzun borcudur. Sizler yaşayacaksınız Leyla Güven, Sebahat Tuncel yaşayacak!”

“31 Mart’ın anlamını tekrarlamak istiyorum: Barışa, özgürlüğe, kardeşliğe giden yol 31 Mart’tan geçecek.”