Bülbül: 3 Kasım mitingi Kardeşlik ve özgürlük Cem'i olsun

Bülbül: 3 Kasım mitingi Kardeşlik ve özgürlük Cem'i olsun

Alevi Bektaşi Federasyonu, Alevi Dernekleri Federasyonu, Avrupa Alevi Birlikleri Konfederasyonu, Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı ve Özgür Demokratik Alevi Derneği ile cemevlerinin de içinde bulunduğu 50'ye yakın Alevi örgütü, 3 Kasım'da İstanbul Kadıköy'de “asimilasyona karşı eşit yurttaşlık” mitingi düzenliyor.

Aleviler, AKP iktidarının asimilasyon, inkar ve baskı politikalarına karşı buluşacak, AKP’nin açıkladığı “Demokratikleşme paketi”ni ve asimilasyon politikasının somut yansıması olan “Cami-Cemevi” projesini protesto edecek.

Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Başkanı Kemal Bülbül, on binlerce Alevinin katılımının beklendiği miting öncesinde ANF'nin sorularını yanıtladı.

3 Kasım Pazar günü İstanbul'da yapacağınız mitingin, temel mesajı ne olacak?

Mitingin temel mesajı, devletin geleneksel siyaseti olan asimilasyona karşı eşit yurttaşlık ve inanç özgürlüğü olacak.

Aleviler bir süredir "eşit yurttaşlık" talebinde bulunuyor. Kastınız nedir?

Sadece inançsal olarak değil, Türkiye'de ötekileştirilmiş, kimliği, kültürü inkar edilmiş tüm kimliklerin tanınması. Laik demokratik Türkiye esası içerisinde bir tanım yapılması. 12 Eylül anayasasının yırtılmasını istiyoruz. 12 Eylül anayasasının tamir edilmesi ile bu iş olmaz. 12 Eylül anayasası yırtılıp yeni anayasa yapılacak. Yurttaşlık tanımı bu anayasada yer alacak. Bu yeni yurttaşlık tanımı üzerinden inanç grupları, etnik kimlikler eşitlenecek. Bu yurttaşlık tanımında bir kimlik diğerine ya da tüm topluma egemen kılınmayacak.

Hükümetin büyük bir reklam yaparak açıkladığı "demokrasi paketi"nde Nevşehir'deki üniversitenin adı, Hacı Bektaş Üniversitesi oldu.

Bu kabul edilebilecek bir şey değil. Alevilerle, Türkiye toplumu ve dünya ile alay etmektir. Paket bilerek iki ayrı paket şeklinde tasarlanmıştır. Bu tasarlamanın da amacı, Alevi toplumunu demokrasi güçlerinden koparmaktır.

KEMALİZM YENİDEN GÜNCELLENİYOR

Hükümetin, cam-cemevi projesinden 3. köprüye vereceği Yavuz Sultan Selim ismi gibi politikaları, söylemleri, Alevi toplumunu nasıl etkiliyor?

Alevileri nasıl etkilediğini, 3 Kasım günü meydanda göreceğiz. Bir gün öncesinde İzzettin Hoca Efendi, Bostancı Gösteri Merkezi'nde toplantı yapacak. Bir gün sonra da biz yapacağız. Basın ikisini izlesin, gerçeği görsün; İzzettin Hoca Efendi'nin mi toplumda bir karşılığı var yoksa bizim mi?

Hükümetin bu politikaları toplumu geriyor, yoğun tepki oluşturuyor. Hükümet germe politikasıyla kendine bir takım şeyler devşiriyor. Örneğin; yargıyı dizayn ediyor, polisi güçlendiriyor. Yoksa bu çalışmalar hiçbir Alevi'de hükümete karşı bir teveccüh oluşturmuyor.

Bu sürecin aktörleri var: Pensilvanyalı Hoca Efendi, Diyanet İşleri Başkanlığı, İzzettin Doğan Hoca Efendi, AKP'nin içine serpiştirilmiş devşirmelerdir. Bu bir tür Kemalizmin revize edilip yeniden güncellenmesi olayıdır. Burada bir Osmanlı oyunu var. Kemalizme karşı bir şey yapılıyormuş gibi sunuluyor. Hayır böyle değil; Kemalizm güncelleniyor, revize ediliyor.

Nasıl yapılıyor?

Diyanet İşleri Başkanlığı'nın güçlendirilmesi, devlet kurumlarının toplum karşısında güçlendirilmesi şeklinde yapılanlar devlet olgusunun yeniden revizyonudur. Bu revizyon içinde devletin solunun yerine devletin sağı iktidar oluyor. Devletin solu; sol Kemalizm'di. "Türkiye laiktir, laik kalacak” saçmalığı yerine, şimdi bunlar iktidar oluyor ama bunların da iktidar anlayışında bir fark yok. Başörtüsünün ya da bayrağın altına sığınıp dolandırıcılık, hilebazlık yaptılar.

BİR DİRHEM BOŞ YER KALMAYACAK

Miting için kitlesel olacağı yorumunda bulunuyorsunuz... Alevi toplumun üç yıl üst üste yüz binlerin katılımıyla yapılan büyük Ankara ve İstanbul mitingleri oldu... Aleviler yeniden o yola mı giriyor?

Kadıköy Meydanı'nda bir dirhem yer boş kalırsa kabul etmiyoruz, mitingi iptal ederiz. Bu kadar iddialıyız. İstanbul sarsılacak. Bunu sağır sultan da duyacak, Tayyip Efendi de duyacak. Duymamazlıktan gelir, aymazlık ederse, onu bilemem. Laiklik, demokrasi, eşitlik, özgürlük, adalet, eşit yurttaşlık isteyen herkes orada bulunacak. Sol demokratik siyasi partilerden emek örgütlerine kadar herkesin temsil edileceği, ana gövdesini Alevi toplumunun oluşturacağı bir miting bu.

Yerel seçim öncesinde gerçekleşiyor mitinginiz. Yerel seçim öncesinde Aleviler bu mitingle ne demiş olacak?

Birlik çağrısı yapacağız. Alevilerin birliği. Sol, demokrat, sosyalist, aydın, yurtsever kesimin birliği. Kürtlerin de içinde bulunduğu birlik. Alevi toplumunun içine nifak sokmaya çalışan truva atlarına, Hızır Paşa'lara karşı birlik.

Ayrıca devlete, hükümete, "İnkarı asimilasyonu bırak, sürekli 'Alevi kardeşlerim' demeyi bırak. Biz kardeş değil, eşit yurttaş olmak istiyoruz" diyeceğiz.

Bu tabloyu okuyabilen siyasal hareket başarıyı sağlar. Bu tablo yerel seçimler için gösterge olacak. Alevi toplumunun üzerinde mutabık olduğu demokratik toplumsal, kültürel, siyasi değerler bu Türkiye'nin ihtiyacıdır. Mesele, şu anda yaşamsal ihtiyacın getirdiği noktada bir birliğin sağlanmasıdır. Bu birliği sağlamak siyaseten de inançsal olarak da bir zarurettir.

AKP KENDİ DEVRİMİNİ YAPIYOR

AKP kendi devrimini yapıyor. Ergenekon, Balyoz yargılamaları yapıldı. Bu yargılamalar içerisinde köy yakmalar, katliamlar, tecavüzler yer aldı mı? Hayır. 12 Eylül yargılaması yapılıyor. Erdal Eren'in yaşı büyütülerek idam edilmesinin hesabı soruldu mu? Hayır. AKP'nin amacı, bu rezaletleri yapan kurumların ve kişilerin yargılanması değil, bunların yerine kendilerinin iktidar olmasıdır. Roller değişiyor. Mesele, 'İleri demokrasi' değil, AKP'nin devlet olanaklarını tümüyle hakimiyetine alıp kullanabilmesi, bunu kullanırken de geleneksel devlet aklından bir milimetre farklı bir şey yapmaması.

Son olarak; kimlik, kültür, etnisite, inanç ayrımı yapmaksızın, Muaviye soylu sistemden canı acıyan, yüreği sızlayan, değişim, eşitlik, özgürlük isteyen her kim ise gelsin, bizimle olsun. Ortak bir Cem yapalım, bu Cem'in adı; eşitlik, özgürlük Cem'i olsun.