Botan Halk Ýnisiyatifi: Komploculara yaşamı kabusa dönüştürelim

Botan Halk Ýnisiyatifi: Komploculara yaşamı kabusa dönüştürelim

Botan Halk Ýnisiyatifi, PKK lideri Abdullah Öcalan’a yönelik gerçekleştirilen 9 Ekim komplosunu lanetleyerek, serhildanlarla ‘komploculara yaşamı kabusa dönüştürme’ çaðrısında bulundu.

Ekim komplosunun 14. Yıldönümü vesilesiyle bir bildiri yayınlayan Botan Halk Ýnisiyatifi, komployu sert bir dille kınayarak, Botan halkı olarak hiçbir şekilde komplo ile yaşamaya tahammüllerinin kalmadıðını belirtti.

Botan halkının direnişçi geleneðine dikkat çekilerek, Botan’ın insanlık ve özgürlük deðerlerinden asla taviz vermeyen, Kürdistan tarihinde bitmeyen isyanın kendisi olduðu ifade edilen bildiride, “Sargonların, Ýskenderlerin Dariusların, Moðul ve Alpaslanların deneyip de giremediði yegane kaledir Botan” dendi. Bildiride, “Ýlk Kürt isyanı olan Baban isyanından günümüz PKK çaðdaş isyanına kadar ki iki yüzyıllık tarihi süreç boyunca Botan’ın rol ve misyonu hep öncü ve belirleyici konumda olmuştur. Günümüzde bu isyancı ve öncü kimliðini sürdürmekte, Kürdistan düşmanlarının korkulu rüyası olmaya devam ettirmektedir” dendi.

Kürdistan düşmanlarının Kürt halkını teslim almak için soykırım, katliam, işkence, tecavüz gibi uygulamadıðı hiçbir yöntemin kalmadıðı belirtilen bildirinin devamında şöyle dendi:

“Kürdistan düşmanlarının halkımızı teslim almak için uygulamaya koymadıðı hiç bir yöntem kalmamıştır. Soykırımdan, toplum kırımına, işkenceden tecavüze, insan onuru ve deðerini ifade eden ne varsa hepsine ahlaksızca saldırmaktadırlar. Dersim, Zîlan , Agiri, Koçgıri, Helepçe, Qamişlo , Roboski, Pozantı bu gerçekliðin sadece küçük bir kısmını ifade etmektedir. Böylesi katliamcı, soykırımcı, toplum kırımcı, tecavüzcü, ihanetçi bir yaşam; Kürde ve Kürdistan’a temel kültür ve hakikat gerçeði olarak dayatılmakta idi.

Bu lanetli gerçeði tersyüz eden Önder Apo uluslararası komplocuların temel hedefi oldu. Önder Apo’nun komployla esaret altına alınmasının on beşinci yılına giriyoruz. Reber Apo’ya uygulanan işkence sistemi ile yaşamaya artık tahammüllümüz kalmamıştır. Artık lanetli komplo ile asla yaşamayacaðız.

Êriş ve Andok arkadaşların fedai eylemi ile başlayan ve Gerillanın devrimci operasyonları ile süren zafer hamlemiz bizi an be an Önderliðimizin ve Kürdistan’ın özgürlüðüne götürüyor. Önderliðimiz ve partimizin Ortadoðu da ki strateji ve politikası her geçen gün zaferimizi biraz daha yakınlaştırıyor. Bu gerçeði görüp panikleyen düşmanlarımız hata üstüne hata yapmaktadırlar. Ortadoðu da ki hesapları bir türlü tutmamaktadır. Bu da bize düşmanı yenilgiye uðratma ve zafer kazanmanın bütün imkanlarını sunmaktadır. Şüphesiz bu da çetin bir mücadele ve serhildanlarla gerçekleşecektir. Devrimci halk savaşının serhıldan ayaðını büyütmek kesinlikle Önder Apo ve halkımızın özgürlüðünü getirecektir.

Bizde Botan halkı olarak AKP ve fettullah’ın Yeşil Ergenekon’unun son zamanlarda özgürlük mücadelemiz karşısında yaşadıðı çaresizliklerinin sebep olduðu aðız deðişikliði ve oyunlarına gelmeyeceðiz. Kirli oyunlarına karşı kinimizi öfkemizi büyüterek serhildanları yükselteceðiz. Yeşil Ergenekon’un ‘barış’ dediði şeyin; daha çok oyalama, daha çok savaş, daha çok tecavüz olduðunun farkındayız. Devletçi AKP ve Yeşil Ergenekon’un bütün Osmanlı oyunları Botan’ın özgür daðlarında nasıl bozguna uðruyorsa, Botan halkı olarak bu unsurları botan başta olmak üzere bütün Kürdistan’da gölgelerine bile sahip çıkamayacak duruma getirmeli ve bu lanetlileri bu kutsal topraklarda kökünden söküp atmalıyız. Dolayısıyla kesinlikle ama kesinlikle düşmanın askerliðine, soykırımcı okullarına, engizisyon mahkemelerine ve faşist TC devletine vergi vermeyecek kürdiden başka bir dil asla kullanmayacaðız.”

Komplonun yıldönümünde mücadelelerinin zafer aşamasına girdiði belirtilen bildirinin devamında, Öcalan’ın özgürleşmesi önündeki tek engelin AKP ve Yeşil Erdenekon olduðu belirtilerek, ‘Önderliðimiz ve özgürlük hareketimiz karşısında yenilgiye uðrayarak tar u mar olmuş olan bu unsurları serhildanlarla vuracaðımız darbe ile yok edeceðiz” dendi.

Botan öncülüðünde serhildana kalkarak Öcalan özgürleştirilene kadar yaşamı komploculara kabusa çevirmeye çaðrılan bildiride, “Önderliðin ve Kürdistan’ın özgürlüðü dışında kulaklarımızı her şeye kapatalım. Düşman bilsin ki artık hiçbir Kürt maðdur ve mazlum olmayacaktır. 9 Ekimde bütün halkımız ayaða kalkmalı dost düşman herkese ne kadar intikamcı olduðunu göstermelidir” dendi.

Bildirinin sonunda şu çaðrıya yer verildi: “Adım adım özgürlüðe gittiðimiz bu tarihi eşikte her Kürdün her yurtseverin temel insan olma görev ve sorumluluðunu yerine getirmelidir. Kürdistan mücadele tarihinin finalin aşamasını yaşamaktayız. Direnişi yükseltelim Önderliðimizi, ülkemizi ve halkımızı özgürleştirelim… Önderliðimiz; özgürlük belleðimiz, isyancı ruhumuz ve zafere giden özgür irademizdir.”