Diyarbakır Diyarbakır Barosu avukatları bugün 7 ilde düzenlenen ve avukatların gözaltına alındıðı operasyonları protesto etmek için Adliye bahçesinde biraraya geldi. Ancak polisler Adliye çevresine bariyerler koyarak gazetecilerin geçişine engel oldu. Bunun üzerine avukatlar, açıklamayı polis bariyerleri arkasından yaptı.
Ýstanbul, Ankara ve Ýzmir başta olmak üzere 7 ilde düzenlenen operasyonlarda avukatların gözaltına alınmasını protesto etmek için Diyarbakır Barosu'na baðlı avukatlar Adliye önünde basın açıklaması yapmak istedi. Açıklama için güvenlik önlemi alan polisler basın açıklamasını görüntülemek isteyen gazetecileri adliye bahçesine almadı. Bunun üzerine Diyarbakır Baro Başkanı Tahir Elçi ile polisler arasında tartışma çıktı. Polisin izin vermemesi üzerine avukatlar bariyerin iç tarafında, gazeteciler ise dış tarafında kaldı.
Diyarbakır Baro Başkanı Tahir Elçi polisin izin vermemesine tepki göstererek, "Bu bizim demokratik hakkımızı engeller nitelikte bir tutumdur. Barikatın arkasında gazetecilerin görevini yapamadıðı bu şartlar Adliye Sarayı için de çirkin bir görüntüdür" dedi.
Bunun üzerine polis yetkilisi, "Bu yönde bize savcılıðın verdiði bir talimat var. Basın açıklaması dışarıda yapılacak" diye konuştu.
Krizin aşılamaması üzerine avukatlar bariyerin iç tarafında gazeteciler ise dış tarafında beklemeye başladı.
Daha sonra bariyerin önüne kadar gelen avukatlar dışarıda kalan gazetecilere açıklamayı demir parmaklıkların arkasından yapmak zorunda kaldı.
Avukatların bariyerin içinde yaptıkları açıklamayı gazetecilerin dışarıdan görüntülemeye çalışması ilginç anların yaşanmasına neden oldu.
Siirt, Mardin, Diyarbakır, Şırnak, Van, Hakkari, Bitlis, Muş, Bingöl, Şanlıurfa, Iðdır, Batman, Aðrı ve Kars Barosu adına açıklama yapan Diyarbakır Baro Başkanı Tahir Elçi, avukatların bile demokratik haklarını kötü koşullarda yerine getirdiðini kaydeden Elçi şunları söyledi:
"Bu tutumu protesto ediyorum. Bugün başta Ýstanbul olmak üzere, Ankara, Ýzmir ve Antalya illerinde Çaðdaş Hukukçular Derneði Genel Merkez ve şube yöneticileri ile üyelerine yönelik kitlesel bir gözaltı dalgası başlatılmıştır. Halen devam eden gözaltı ve yakalama işlemleri nedeniyle 10'u aşkın meslektaşımızın sabahın erken saatlerinde evlerine baskın yapılmış, edindiðimiz bilgilere göre bazı avukatların kapısı kırılmış, gözaltı ve arama işlemlerinde Avukatlık Yasası'nın ve diðer usul yasalarının hükümlerine uyulmamıştır. Yine edindiðimiz bilgilere göre barolardan sonra Türkiye'nin en büyük avukat örgütü olan ÇHD'nin Genel Başkanı avukat Selçuk Kozaðaçlı hakkında da yakalama kararı çıkarılmıştır. 1970'li yıllardan beri askeri darbe dönemleri dahil her türlü hukuksuzluk ve adaletsizliðe karşı etkili bir hukuk ve insan hakları mücadelesi yürüten bir hukuk örgütüne yönelik bu hukuksuzluðu kınıyoruz. Bu kitlesel gözaltı ve yakalama dalgası savunma hakkına, yurttaşların hak arama özgürlüðüne ve bu nedenle demokratik hukuk devletinin temel ilkelerine bir saldırıdır. ÇHD yönetici ve üyeleri her zaman insan hakları ihlallerinin maðdurlarıyla dayanışma içinde olmuş ve adalet mücadelesinde her zaman maðdurların yanında yer almıştır."
Savunma mesleðine yönelik bu saldırıları rutin bir uygulama haline getirme yönündeki adli ve idari uygulamaları kabul edilemez bulduklarını belirten Elçi, "Meslektaşlarımıza yönelik saldırıların yanı sıra, yaklaşık bir yıl önce de 46 meslektaşımız mesleki faaliyetlerinden dolayı tutuklanmış ve 26'sı halen tutuklu olarak yargılanmaktadır. Doðu ve Güneydoðu Bölgesi Baroları olarak mesleðimize, mesleki faaliyetimize ve savunma hakkına yapılan bu hukuka aykırı uygulamayı protesto ediyoruz. Her zaman ve her koşulda ÇHD üyesi meslektaşlarımızla dayanışma içinde olduðumuzu kamuoyuna bir kez daha duyuruyoruz. Gözaltına alınan meslektaşlarımızın gözaltı işlemlerine derhal son verilerek serbest bırakılmalarını talep ediyoruz" dedi.