Birleşmiş Milletler’deki (BM) 35. İnsan Hakları Oturumları dünyada yaşanan insan hakları ihlallerinin masaya yatırılması ile devam ediyor. Oturumlara paralel olarak BM’de bir panel düzenleyen Uluslararası Pen, Reporters Without Borders (RSF) ve Article Türkiye’de düşünce ve ifade özgürlüğü noktasında yaşanan ihlallere dikkat çekti.
Panele konuşmacı olarak BM Düşünce ve İfade Özgürlüğü Özel Raportörü David Kaye, PEN Yönetim Kurulu Üyesi Burhan Sönmez ve tutuklu bulunan Gazeteci Turhan Günay’ın kızı Elif Günay katıldı.
KAYE: OHAL BASKI ARACINA DÖNÜŞTÜRÜLDÜ
Raportörü David Kaye, OHAL’in Türkiye’de muhalefete yönelik büyük bir baskı aracına dönüştürüldüğünü ifade etti. “Türkiye’de gazeteci ve yazar olmanız size çok pahalıya patlayabilir" diyen Kaye, Kürt basınına yönelik yapılan baskı ve tutuklamalara değindi.
‘TÜRKİYE’DE BAĞIMSIZ MEDYANIN VARLIĞINDAN SÖZ EDİLEMEZ’
‘Terörle mücadele' adı altında düşünce ve ifade özgürlüğüne yönelik büyük saldırıların gerçekleştiğini dile getiren Kaye, OHAL kapsamında çıkarılan kararnamelerle muhalefete yönelik büyük baskı uygulandığını belirtti.
Türkiye’de gerçekten bağımsız bir medyanın varlığından söz edilmeyeceğinin altını çizen Kaye, “Sanki bir kara liste var, sanki bu kara listeye göre insanlar tutuklanıyor. Bu konuda sadece hükûmetten bir şeyler beklemek yanılgı olur. Bu noktada daha evrensel hareket etmemiz gerekir” dedi.
SÖNMEZ: MUHALEFET OLAN HERKES CEZAEVİNDE
PEN Yönetim Kurulu Üyesi Burhan Sönmez ise CHP Milletvekili Enis Berberoğlu'nın tutuklanmasını ve Sanatçı Barış Atay’ın gözaltına alınmasını hatırlatarak konuşmasına başladı. Türkiye’de hükûmete muhalefet olan herkesin büyük bir baskı altına alınmaya çalışıldığını söyleyen Sönmez, yüzlerce gazetecinin gazetecilik mesleklerinin yok sayılarak ‘terör’ suçlamasıyla tutuklandığını ifade etti. “Muhalefet olan Kürt, sosyalist herkes cezaevinde” diyen Sönmez, 16 Nisan referandumunun şaibeli sonuçlarına dikkat çekti.
Tutuklu bulunan Cumhuriyet Gazetesi Yazarı Turhan Günay’ın kızı Elif Günay ise Cumhuriyet'e yönelik baskıların boyutuna vurgu yaparak, babası da dahil olmak üzere gazetecilerin hiçbir delil olmadan 'terör' suçlamasıyla tutuklandığını hatırlattı.