Bitlis’te koruculara ‘yüksek riskli’ bölgelerde nöbet dayatması

Bitlis’te koruculara ‘yüksek riskli’ bölgelerde nöbet dayatması

Bitlis’te korucular Bitlis-Van sınırında bulunan ‘yüksek riskli’ olarak tanımlanan bölgelerdeki mevzi ve kulübelerde nöbet tutmaya zorlanıyor. Sözkonusu bölgelerde kontra faaliyetlerin artması da dikkat çekiyor.

Bitlis'in Hizan ilçesinde, çoðu BDP’ye oy veren Agor (Yoðurtlu), Xorûs (Horozdere), Gulpik (süttaşı), Kilibyan (Budaklı), Şên (Aladana), Îz (içlikaval), Hirit (Çökekyazı) köyleri ile Kiştonik (Yolalan) Beldesinde yaşayan korucular, Bitlis-Van sınırında bulunan ve ‘yüksek riskli’ olarak tabir edilen bölgelerdeki mevzi ve kulübelerde nöbet tutmaya zorlanıyor.

10-12 KÝŞÝLÝK GRUPLAR HALÝNDE ROTASYONA TABÝ TUTULUYORLAR

ANF’ye konuşan, can güvenliði nedeniyle adının açıklanmasını istemeyen bir korucu Hizan'a baðlı köylerdeki korucuların 10-12 kişilik gruplar halinde rotasyona tabi tutularak araçlarla köylerinden 100 kilometre uzaktaki mevzi ve kulübelerde nöbet tutmaya götürüldüðünü söyledi. Korucu, uygulamanın asıl amacının PKK’yle halkı karşı karşıya getirmek olduðunu belirtti.

‘90’LI YILLARLA AYNIDIR’

90'lı yıllarda birçok köyün düzenlenen komplo ve tuzaklar ile yaşanan ölümlerin ardından PKK'yle karşı karşıya getirilmek istendiðine dikkat çeken korucu, " Koruculuðunun esaslarını belirleyen kanunlara göre korucu olan bir kimse köyünün sınırları içerisinde görevlidir. Kanunda, kendi köyünün içinde silah taşımaya ve kullanmaya yetkili olan korucuların hiçbir şekilde köy sınırları dışında operasyonlara çıkarılamayacaðı açık bir şekilde belirlenmiş olmasına karşın, korucular uzak alanlarda operasyonlara çıkarılmakta, riskli bölgelerde nöbete zorlanmakta. 90'lı yıllarda bu gibi olaylarla çok sık karşılaşıyorduk. Başka yerlerde görevlendirilen köy korucularının yaşanan bir çatışma ya da çeşitli güçlerce düzenlenen komplolar vasıtasıyla öldürülmeleri sonucu bir husumet, kan davası yaratılmak istendi. Bugün de yapılmak istenen 90'lı yıllarla aynıdır" dedi.

Korucuların ikamet ettikleri köylerin çoðunun ‘yurtsever’ olduðunu belirten korucu, şikayet ve itirazlara karşın uygulamanın devam ettiðini söyledi. Korucu olmayan köylülerin de bu duruma büyük tepki gösterdiklerini belirtti.

ÖZEL BÝRLÝKLER DE DEVREDE

Bitlis’te eskinin tekrarı bununla da sınırlı deðil. Aðustos ayı başlarından bu yana Bitlis merkeze baðlı köyler ile ilçe kırsal kesimlerinde özel timler de faal durumda. Bölgede 1990’lı yıllarda adı birçok işkence, cinayet ve köy yakma olayına karışmış olan ‘Panterler’ adlı özel birliðinin başta Şexciman bölgesi olmak üzere kırsal alanda operasyonlar düzenlemeye başlaması, bu birliklerin de tekrardan devreye konulduðuna işaret ediyor.

‘AKP HÜKÜMETÝ TARÝHÝ BÝR HATANIN EŞÝÐÝNDE’

Jandarma Özel Harekat bünyesinde faaliyet gösteren Panterler adlı özel birliðin operasyonları konusunda kendilerine duyumlar ulaştıðını söyleyen BDP Bitlis Milletvekili Hüsamettin Zenderlioðlu, bunun AKP hükümetinin yeni bir savaş konseptini uygulamaya çalıştıðının göstergesi olduðunu söyledi. Zenderlioðlu, konuyla ilgili 2 Eylül günü ANF’ye yaptıðı açıklamada, artan gerilla eylemleri ve şiddetlenen savaşla birlikte AKP Hükümetinin yeniden paramiliter güçleri devreye sokarak özel savaş taktikleri ile 90’ların savaş konseptini 2010’lu yıllara dayattıðını belirtmişti. “AKP hükümeti tarihi bir hatanın eşiðinde” diyen Zenderlioðlu, “Özel tim ve özel ordu vahşeti halen hafızalarda tazeliðini korurken AKP hükümetinin böylesi bir yaklaşım içine girmesi, Kürt halkına acı çektirmenin yanı sıra AKP’yi ve başındaki Başbakan Erdoðan’ı da siyasi tarihin çöplüðüne sürükleyecektir” şeklinde tepki göstermişti.

BÖLGEDEKÝ KONTRA BÝRLÝKLER

Kürdistan’da son dönemlerde artan kontra tarzı özel harekat ve kontra birlikler şehirlere göre ayrı isimler alıyor: “Adıyaman Kılıçlar, Bingöl Pumalar, Bitlis Panterler, Diyarbakır Roketler, Erzurum Çelikler, Dersim Şahinler, Muş Kılıçlar, Hakkari Efeler Ve Fatihler, Şırnak Meleter, Hatay Arslanlar, Elazıð Akıncılar, Mardin Yiðitler, Tokat Akıncılar ve Van Oðuzlar Birlikleri”