BDP Kars Milletvekili Mülkiye Birtane, 30 Aðustos günü Keçiören’de polis kurşunuyla öldürülen Cem Aygün olayının infaz olduðunu düşündürdüðünü belirterek, Ýçişleri Bakanı Ýdris Naim Şahin’e polislerin neden serbest bırakıldıðını ve göreve geldiði günden bu yana polislerin ateşli silahıyla hayatını kaybeden kaç sivil vatandaş olduðunu sordu

Birtane, 30 Aðustos’ta Ankara Keçiören’de arkadaş oldukları söylenen 3 genç arasında çıkan tartışmaya karışan 2 polisin, 24 yaşındaki Cem Aygün’ün olay yerinde silahla vurulduðunu hatırlattı. Olayı anlatan görgü tanıklarının, polislerin olay yerine gelmesinden sonra Cem Aygün’ün arabasından çıkarak kaçmaya çalıştıðını, ancak polislerin ilk kurşunuyla ensesinden vurulduðunu söylediðini belirten Biritane, Aygün’ün sırtına isabet eden ikinci kurşunla kaldırıldıðı hastanede hayatını kaybettiðini kaydetti.

Birtane, Aygün’ün ölümüne sebep olan polislerin, havaya ateş ettiklerini ancak dengelerini kaybetmeleri üzerine kurşunların Aygün’e isabet ettiðini öne sürmeleri sonrasındaki ilk sorgulamada serbest bırakıldıklarını ifade etti.

ÝNFAZ KUŞKUSU

Birtane, “Bazı haberlerde Cem Aygün hakkında yakalama kararı olduðu ve arandıðı öne sürülmüş olsa da ailesi bu iddiaların doðru olmadıðını açıkça ortaya koymuştur. Buna göre, Cem Aygün’ün, 3. yargı paketi kapsamında denetimli serbestlikle bırakıldıðı ve her akşam karakola imza verdiði anlaşılmıştır. Ailesi olayın açık bir infaz olduðunu ileri sürüyor. Cem Aygün’ün üzerinde silah olmadıðı ve polisleri tedirgin edecek bir harekete bulunmadıðı da anlaşılmıştır. Ateş eden iki polisin de denge kaybı yaşaması, buna raðmen kurşunların Cem Aygün’ün sırtına ve ensesine isabet etmesi olayın infaz olduðunu düşündürüyor” diye belirtti.

‘CÝDDÝ BÝR HUKUKSUZLUK VE YAŞAM HAKKI ÝHLALÝ VAR’

Hemen hemen her gün benzer olayların yaşandıðını dile getiren Birtane, “Yetkililer tek bir açıklama yapma gereði bile duymuyor. Polisler sokaklarda terör estiriyor, kan döküyor, infaz yapıyor. Kendilerine yapılan bir itiraza dahi tahammül göstermiyorlar. Sorun bir an önce gündeme alınmalı, polislerin bu yetkiyi kimden aldıklarının üzerine gidilerek, her olayda silah, biber gazı gibi öldürücü müdahale araçları kullanımına ciddi sınırlamalar getirilmelidir. Çünkü şu anda polisler ateşli silahlar dahil olmak üzere her türlü müdahale aracını kullanmada sınır tanımaz hale gelmişlerdir. Ortada açık şekilde bir hukuksuzluk ve büyük oranda yaşam hakkı ihlali vardır” ifadelerinde bulundu.

Cem Aygün’ün ölümüne sebep olan polislerin bir an önce tutuklanması ve soruşturmanın bu şekilde devam etmesi gerektiðini vurgulayan Birtane, Ýçişleri Bakanı Ýdris Naim Şahin’e şu soruları yöneltti:

* Olayla ilgili soruşturma ne aşamadadır? Cem Aygün nasıl öldürülmüştür? Cem Aygün kaçarak kurtulmuş olsaydı hangi suçu işleyecekti? Polislerin silahlı müdahalesi kimleri ve neyi korumaya dönük olmuştur? Müdahaleleri uygun biçimde mi olmuştur?

* Yapılan inceleme sonucu her polis kaç defa ateş etmiştir? Bu kurşunlardan kaçı Cem Aygün’e isabet etmiştir? Cem Aygün’e isabet eden kurşunlar kaç polise aittir? Ýlk kurşundan sonra neden ateş edilmeye devam edilmiştir?

* Söz konusu polisler şu an görevlerini aynı yerde mi sürdürüyorlar? Ýdari soruşturma başlatılmış mıdır? Sonucu ne olmuştur?

* Ýlk aşamada infaz olduðu düşünülebilecek bu olay karşısında polislerin ilk sorguda serbest bırakılmaları nasıl mümkün olmuştur? Polisler dışında görgü tanıkları da mahkemede dinlenilmiş midir?

* Polislerin kendi ifadelerinin serbest bırakılmaları için yeterli sayılması hukuki midir? Görgü tanıkları ve diðer ifadeler alınmadan neden ilk sorguda serbest bırakılmışlardır?

* Eðer polislerin Cem Aygün’ü vurmak gibi bir niyetleri yoksa neden iki kez kurşun isabet etmiştir? Polisler Cem Aygün’e neden ateş etmişlerdir? Polisler dengelerini kaybetmiş olsalar yaklaşık 40 metreden kurşunlar nasıl isabet etmiştir?

* Olay yaşandıktan hemen sonra neden ailesine haber verilmemiştir? Bu durum soruşturma için gerekli delillerin karartıldıðını göstermiyor mu?

* Göreve başladıðınızdan bu yana polislerin ateşli silahla müdahalesi sonucu hayatını kaybeden sivil vatandaş sayısı kaçtır?