Mele Selim, Kürt teavün ve Terakki Cemiyeti üyesi aydın bir insandı…
Genç’te doðup büyümüş, Kürdistan medreselerinde dini eðitim almış, milli duygu ve düşüncelerle yoðrulmuştu.
Osmanlı’nın son yıllarında yaşanan toplumsal çalkantılar içinden, Kürt milletine bir rota belirlemek için deðişik görüşlerdeki alimlerin 1908’de kurduðu Kürt Teavün ve Terakki Cemiyeti öncülerindendi.
Kürdistan’ı gezerek Cemiyetin amaçlarını anlatıyor, aydın gençleri yetiştiriyordu.
1.Dünya savaşı kapıdaydı...
Osmanlı yıkılmak üzereydi ve dünya dengelerinin alt üst olmasına ramak kalmıştı.
Kürt Mele Selim, Bedlis Hizan’da yetiştirdiði öðrencilerle isyan hazırlıkları yapıyorlardı.
Yapılması gereken, Kürtlük adına toplumsal bir başkaldırı geliştirmekti.
Mele Selim, öðrencileri, Seyid Ali ve Şeyh Şehabettin, isyana öncülük ettiler.
Bölgenin önemli kanaat önderlerinden Mele Resul’de isyanın öncülüðünde yer alıyordu.
Seyid Ali ve Şeyh Şehabettin 30 yaşında amca çocuklarıydılar.
Çevrenin alim ve saygın insanları olarak anılıyorlardı.
Seyid Ali Kürt Teavün ve Terakki Cemiyetine üye olmuştu…
Çok geçmedi…
Dönemin Ýttihat ve Terakki hükümeti isyanı kanlı bir şekilde bastırdı.
Ýsyanın önderleri yakalanarak 9 Mayıs 1914 yılında Hizan’da idam edildiler.
Ýdam sehpasına getirilen 30 yaşında ve hafif kilolu Seyid Ali’nın ipi iki kez koptu.
Cellatlara karşı hiç bir pişmanlık belirtisi göstermedi.
Üçüncüsünde idamı gerçekleşti...
Seyid Ali’den sonra dava arkadaşı Mele Resul idam sehpasına getirildi.
Son sözü soruldu.
Mele Resul “Kürt milleti çok geçmeden zor ve zulmünden kurtulacaðı için bahtiyarım” dedi…
Akabinde Mele Selim ve Şeyh Şehabettin’de idam sehpasına getirildiler.
Dört Kürt önderinin cesetleri, ‘ibret olsun diye, sehpadan indirilmedi.’
Ve o dönem Kürtler, ancak onların anısına aðıt yaktılar…
***
Ve neredeyse 100 yıl sonra..
Yine bir 9 Mayıs Sabahı…
Tahran yakınlarındaki Evin cezaevinde, sabaha doðru 4 Kürt ‘isyancısı’ idam sehpasına getirildiler.
Ýdamlarına ramak kala, ‘pişman olmaları’ istendi.
4 Kürt ‘Ey Reqip’ marşıyla cellatlara yanıt verdi...
Ýdam edildiler. Cesetleri ailelerine verilmedi...
Ferzad Kemanger öðretmendi, köyleri dolaşarak çocukları eðitiyordu.
Zalimden medet ummuyordu ama ‘kalbinin başka bir çocuðun göðsünde atmasını istiyordu.’
Yazdıðı son mektupta bu isteðini şöyle dile getirmişti; " Kalbimin bir çocuðun göðsünde atmasına izin verin ki, bir sabah yapabildiðim kadar yüksek sesle ve anadilimde –Kürtçe-, haykırabileyim. Bu uçsuz bucaksız dünyanın bütün köşelerine, bütün insanlıðı sevme mesajını taşıyan bir rüzgar olmak istiyorum."
Şirin Elemhuli, özgürlük savaşçısıydı. Son mektubunda; "Bana Kürtlüðümden vazgeç diyorlar, böyle bir şey benim kendimi inkar etmem demektir’ diye yazmıştı.
Ali Haydariyan, daðlarda gerillacılık yapmış, yakalandıðı amansız hastalıða tedavi bulmak ve ameliyat olmak için Tahran’a gitmişti.
Yakalandıðında aylarca işkence gördü.
Avukatına; "Kürtlüðümü inkar edemem, bu insanlıðımı inkar etmem olur demişti."
Ve Ferhat Wekili, Hengame, Hewran ve Hewraz’ın babası. Mühendislik yapıyordu..
Çocukları özgür bir ülkede yaşasın diye başı dik idam sehpasına giden bir adamdı.
Çocukları ona hiç bir zaman ulaşmayacak olan bir mektup yazdılar;
“Sevgili babamız, şimdi sessizlik şehrimizin üstüne hâkim olmuş. Ama ne yazık ki yüreðimizdeki sessizliði dinleyecek uykusuz bir vicdan bulamıyoruz. Yok…
Baba, acaba sen şimdi özgürlük yıldızlarımızı görebiliyor musun? Bir çocuðun neden babasından ayrı tutulduðunu, bir babanın çocuklarından alınıp zindana atılmasını anlatan bir dilekçe yazarsak buna cevap verebilecek kim var?"
***
Mele Resul, 9 Mayıs 1914’te 'Kürtler yakında bu zulümden kurtulacak' demişti. Bu sebeple ‘Bahtiyar’ olduðunu haykırmıştı.
100 yıl geçti...
Ne Kürtler teslim oldu, neden katilleri durdu..
Ama ruhları şad olsun, bugün Şirin gibi idama giderken 'Ey Reqip' okuyan kızları, Ferhad Kemanger gibi boyun eðmeyen, Ferhad gibi çocuklarını halkına emanet eden, Ali Haydarıyan gibi her şeye amade evlatları var…
Son yüzyıllık tarihimiz, özgürlük uðruna idam edilen, yaşamını feda edenlerle, katliamcılıðı gelenek haline getiren güçlerin ve işbirlikçilerinin kıyasıya mücadelesiyle geçti…
Bu ardı arkası kesilmez mücadelenin galibini, bedenlerinde Kürt kahramanlarının kalplerini taşıyan çocuklar belirleyecek...
ANF NWES AGENCY