‘Bebeğini kaybetmiş bir annenin feryadına adalet olun’

Polis baskını sonrası karnındaki 9 aylık bebeğini kaybeden Rabia Bozkurt, Urfa’da yaptığı suç duyurusunda, “Lütfen bebeğini kaybetmiş bir annenin feryadına adalet olun” dedi. 

Evine yapılan baskın sonrası karnındaki bebeğini kaybeden 9 aylık hamile Rabia Bozkurt’un 31 Mart 2020 tarihinde Urfa’daki Cumhuriyet Başsavcılığı’na, “Ölüme sebebiyet, darp, tehdit, baskı ve görevini kötüye kullanma” suçlamasıyla polisler hakkında yaptığı suç duyurusuna ANF ulaştı.

‘BASKINDAN HEMEN ÖNCE BEBEĞİM SAĞLIKLI VE HAREKETLİYDİ’

Eve baskın yapıldığı 18 Mart gecesinden önce, saat 14.00’da eşi İbrahim ile birlikte 39 haftalık bebeğinin kontrolü için “Şanlıurfa Eğitim ve Araştırma Doğum Acil Bölümü”ne gittiklerini belirten Bozkurt, kendisini muayene eden doktorun bebeğin gayet sağlıklı ve hareketli olduğunu söylediğini ifade etti.

‘KUSARAK FENALAŞTIM’

Ne olduysa ev baskını sonrasında yaşandığına dikkat çeken Bozkurt, ifadesinde olayları şöyle anlattı: “19.03.2020 saat 03.00 civarında ikamet ettiğim evime sebebini bilmediğim bir durumdan dolayı polisler baskın düzenlediler. Bu sırada evde eşim İbrahim Halil Bozkurt olmadığı için korkup kapıyı açmak istemedim. Ancak polisler kapıyı kıracaklarını ve zorla eve girip arama yapacaklarını bağırarak söylediler. Daha sonra eşimin kardeşi Serdal Bozkurt gelerek beni sakinleştirmeye çalıştı ancak ben kusarak fenalaştım.”

GÖZALTINDA 9 GÜNLÜK İŞKENCE

Baskından birkaç saat sonra eşi İbrahim Halil Bozkurt’un Urfa’daki TEM şubesinde tutulduğunu öğrendiğini belirten Bozkurt, oraya gönderdiği avukatın, eşinin darp edildiğini, sağ gözünün kapandığını, kafasına ütü basıldığını, vücudunun çeşitli yerlerinde yaralar olduğunu söylediğini, avukatı çağrılmadan kendisine zorla belge imzalatıldığını bildirdiğini ifade etti.

‘DOKTORLAR BEBEĞİMİN YENİ ÖLMEDİĞİNİ SÖYLEDİ’

Eşinin 9 günlük gözaltı sürecinden sonra 27 Mart 2020 tarihinde çıkartıldığı ü 4. Sulh Ceza Hakimliği tarafından tutuklandığını belirten Bozkurt, duruşma sonrası kanamasının başladığını, 28 Mart 2020 tarihinde kaldırıldığı Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nin Doğum Acil bölümünde bebeğini karnında yitirdiğinin haberini aldığını söyledi.

Doktorun bebeğin yeni ölmediğini aktardığını söyleyen Bozkurt, buna inanmadığı için Şanlıurfa Özel Metrolife Hastanesi’ne gittiğini ancak orada muayene olduğu doktorun da aynı şeyi söylediğine dikkat çekti.

‘SAVCI OTOPSİYE ONAY VERMEDİ’

Daha sonra tekrar Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne giderek bebeğinin alınması için gereken girişimlerde bulunduğunu belirten Bozkurt ifadesinde, “Bebeğim erkek ve 3.600 gr olarak ölü doğdu. Doktor, ‘Bebek yeni ölmemiş çünkü kakası bayağı eski’ diye aktardı. Bunun üzerine eşimin kardeşleri otopsi için polis ve polis amirleriyle görüştüyse de 28.03.2020 tarihinde nöbetçi olan savcı tarafından buna onay verilmedi” beyanında bulundu.

‘BEBEĞİMİN YAŞAMINI YİTİRDİĞİ TARİH BASKIN TARİHİDİR’

Bozkurt, ifadesinin devamında, her iki doktorun bebeğin yeni ölmediği konusunda tespitinin, ev baskınından sonra kusup fenalaşmasının ve savcının otopsi yapılmasına onay vermemesinin, bebeğinin yaşamını evine baskın olduğu tarihte yitirdiğini düşündürdüğünü vurguladı.

Bozkurt Başsavcılığa, “Eşimin kafasına neden ütü basılıp darp edildi? Eşimin özel avukatı olmasına rağmen neden zorla evrak imzalatılıp barodan avukat çağrılıyor? Eşim psikolojik hastadır. Derhal tedavi edilmesi gerek, neden hala cezaevinde? Bebeğimin otopsisi için o kadar ısrarcı olmamıza rağmen savcı bey neden izin vermedi?” sorularını yöneltti.

Eşini 9 gün boyunca sistematik biçimde darp eden, zorla evrak imzalatan ve evine baskın yapan polisler hakkında şikayetçi olan Bozkurt, “Lütfen bebeğini kaybetmiş bir annenin feryadına adalet olun” dedi.