BDP: Meclis Ramazan sonrası olağanüstü toplanmalı

BDP: Meclis Ramazan sonrası olağanüstü toplanmalı

BDP Grup Başkanvekilleri İdris Baluken ve Pervin Buldan, TBMM yasama yılını değerlendirdi. Konuyla ilgili basın toplantısında, parlamentonun görevini geride bırakılan yılda da yerine getiremediği ifade edilirken; meclisin ramazan sonrası olağanüstü toplanması istendi. Yeni anayasa çalışmalarına da değinilen toplantıda, BDP'nin bu konudaki önerilerinin ülke yönetimini demokratikleştirebileceği belirtildi.

Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) Grup Başkanvekilleri İdris Baluken ve Pervin Buldan, basın toplantısı düzenleyerek tatile giren TBMM 'nin yasama yılını değerlendirdi. 

Ülkenin biriken sorunlarının çözümü konusunda geride bırakılan yasama yılında da parlamentonun ihtiyaca cevap olamadığının; yeni anayasa ve demokratikleşme başta olmak üzere atılması gereken temel adımların gelecek yasama yılına ertelediğinin belirtildiği açıklamada, "Her şeyden önce belirtmemiz gerekir ki, bu parlamentonun iradesi iki yıldan bu yana tutukludur. Halkın seçilmiş temsilcileri olan milletvekilleri, cezaevindedir. Halk iradesini hiçe sayan bu tablo karşısında hükümetin ve parlamentonun bir çözüm üretmemiş olması, asla kabul edilecek bir durum değildir. Yasama ve yürütmenin, yargı vesayeti karşısındaki bu etkisizliği demokratik siyaset adına bir utanç tablosudur. Türkiye bu demokrasi ayıbını daha fazla sürdüremez, sürdürmemelidir. Halkın temsilcileri bir an önce serbest bırakılmalı ve parlamento çalışmalarına katılmaları sağlanmalıdır" denildi.

Parlamentonun demokratikleşme, eğitim, sağlık, yoksulluk gibi sorunlarda çözüm üretemediğini ifade eden Baluken ve Buldan, AKP'nin gerçek sorunları bir kenara bırakarak parlamentoyu sadece kendi özel gündemleri için işlettiğini, muhalefetin öneri ve tekliflerini, çağrılarını, uyarılarını dikkate almadığını kaydetti.

Baluken ve Buldan, "BDP/Blok grubu bu ülkenin demokratik ana muhalefeti olarak, Kürtlerin, Türklerin, Alevilerin, farklı etnik ve inanç gruplarının, emekçilerin, işçilerin, kadınların, öğrencilerin, farklı cinsel yönelimi olan kesimlerin, inançlarından dolayı mağdur olanların, engellilerin, çevrecilerin, bu ülkede ezilen ve ötekileştirilen bütün kesimlerin sorunlarını cesurca ve kararlı bir biçimde parlamento gündemine taşıdık, çözüm önerdik" hatırlatmasında bulundu.

BDP'NİN ÇALIŞMALARI

Meclis çalışmasıyla ilgili istatistikler de veren Grup Başkanvekilleri, BDP'nin 1900 yazılı ve sözlü soru önergesi, 360 araştırma önergesi, 100 kanun teklifi sunmuş olduğunu; 600 kez genel kurul kürsüsünü kullandığını, 150 basın toplantısı gerçekleştirdiği ve 40 grup önerisi verdiğini kaydetti.

"Demokratik standartları yükseltecek, özgürlüklerin alanını genişletecek, eşitliği-temel hak ve özgürlükleri güvence altına alacak, ayrımcılığı sona erdirecek, barışın önünü açacak, adaleti tesis edecek projeleri öneren, bunları meclis gündemine taşıyan BDP/Blok grubu olmuştur" denilerek, şu başlıklarda çalışıldığı ve ilgili kanun teklifleri verildiği bildirildi:

"Düşünce, ifade, örgütlenme ve siyaset özgürlüğünün genişletilmesi, basın özgürlüğünün sağlanması, seçim barajının indirilmesi, TMK’nın kaldırılması, geçmişle yüzleşme amacıyla Hakikat ve Adalet Komisyonunun kurulması, anadilde propaganda yasağının kaldırılması, uzun tutukluluğun sınırlandırılması, özel yetkili mahkemelerin tümden kaldırılması, koruculuk sisteminin kaldırılması, cemevlerinin ibadete açılması, yüzde 1 ve üstü oy alan bütün partilerin hazine yardımının yapılması, gösterilere valilik yasaklamasının sınırlanması, polisin yetkilerinin daraltılması, nefret suçlarına ve linç girişimlerine cezanın artırılması, kadına yönelik şiddetin önlenmesi, yerel yönetimlerde Avrupa Birliği Yerel Özerklik Şartına uyum sağlanması."

'AKP, MECLİSİN GERÇEK GÜNDEMLE İLGİLENMESİNİ ENGELLEDİ'

Açıklamada, bu konu başlıkları için "Türkiye’nin demokratikleşmesi açısından acil atılması gereken adımlardır" denilerek, şöyle devam edildi: "Diğer yandan demokrasi, ifade özgürlüğü, yargı, insan hakları, toplumsal olaylar, faili meçhul cinayetler, Kürt sorunu, anadil, cezaevleri, çalışma yaşamı, eğitim, ekonomi, sağlık, dış politika, farklı kültürler, kadın ve çevre alanında ülkenin yaşadığı sorunlarla ilgili yüzlerce araştırma önergesi vererek, araştırma komisyonu kurulmasını talep ettik. Ancak meclisin  ülkenin gerçek gündemleriyle ilgilenmesi bizzat AKP oylarıyla engellendi."

Başlayan diyalog ve müzakere sürecinin bir sonucu olarak ülkenin yıllardır kanayan yarası olan çatışmalı sürecin sona ermesi, ölümlerin ve gözyaşlarının durmuş olmasının "çok önemli bir aşama" şeklinde değerlendiren Baluken ve Buldan, "Tam da böylesi bir dönemde hükümetin tutumundan kaynaklı olarak parlamentonun demokratik reformları gündemine almamış olması, bu süreçteki en önemli eksiklik olarak karşımızda durmaktadır" eleştirisini yaptı.

Kurulan çözüm komisyonunun önemli olduğuna dikkat çekilen açıklamada, "Keşke bu komisyon meclisin iradesini eksiksiz yansıtsa, bütün partiler bu komisyonda yer alsaydı. Bütün bu eksikliğine rağmen komisyonun çalışmalarını sürdürüyor olması çözüm adına olumlu ancak geç kalınmış bir gelişmedir" denildi.

'MECLİS RAMAZAN SONRASI OLAĞANÜSTÜ TOPLANMALI'

Baluken ve Buldan, "sıranın demokratik adımlarda olduğuna" değinerek, şu ifadelere yer verdi: "Biz başından bu yana parlamentonun tatile girmemesi gerektiğini ifade ettik halen aynı noktadayız. Demokratik reformlar hızla parlamentonun gündemine gelmelidir. Biz BDP olarak acil demokrasi paketi hazırlayarak, hükümete sunduk. Şimdi vakit kaybetmeden hükümetin bu demokratikleşme reformlarını gündemine alması, gerekli düzenlemeleri yaparak meclis gündemine getirmesi gerekir. Ekim ayını beklemeden meclisin Ramazan sonrası olağanüstü toplanması gerekir. Halkımızın, demokratik kamuoyunun, bir bütün olarak Türkiye toplumunun beklentisi bu yöndedir. İnsanlar her gün sokaklarda daha fazla demokrasi ve özgürlük talep ederken, halkımız her gün meydanlarda çözüm ve barış taleplerini dile getirirken parlamento tatil içerisinde olamaz. Demokrasi ve özgürlükler ertelenemez, ertelenmemelidir."

Yeni anayasa çalışmaları konusuna da değinilen açıklamada, toplumun beklentisi ve ihtiyacı, "12 Eylül darbe anayasasından kopuşu gerçekleştirerek sivil, demokratik çoğulcu yeni bir anayasaya kavuşmak" şeklinde ele alındı. Bütün partileri bu gerçeği görmeye çağıran Baluken ve Buldan, "Bugün sadece 48 madde üzerinde bir uzlaşma sağlanmış olması kamuoyunun beklentilerine cevap veren düzey değil.  Uzlaşılamayan temel maddeler üzerine siyasi partilerin ortak uzlaşma noktasını yakalayabilmek için çaba içerisinde olması gerekir. Unutulmamalıdır ki, burada yaşanacak bir tıkanma demokrasinin önünü tıkayacaktır. Kimse bu vebalin altına girmemelidir. Burada alınacak temel referans 12 Eylül anayasasının belirlediği kırmızı çizgiler ve tekçi anlayış değil, toplumun demokrasi ve özgürlük talepleri olmalıdır" dediler.

'ANAYASA MADDESİ ÖNERİLERİMİZ TOPLUMSAL TALEPLERİ KARŞILAR'

Açıklamada, BDP'nin sunmuş olduğu anayasa maddesi önerilerinin; Türkiye’de yaşayan tüm farklı kimlikleri, kültürleri, dilleri ve inançları, özgürlükleri demokratik siyaseti güvence altına almakta olduğu; sistemi ve idari yönetim modelini demokratikleştireceği vurgulandı. "Yine emekçi kesimlerin sosyal haklarının bütün boyutlarıyla sağlandığı ve güvence altına alındığı, kadın haklarının tanındığı ve güçlendirildiği bir anayasa bizim temel önerimizdir, sunduğumuz madde önerileri de bu çerçevededir" denilen açıklamada, bu önerilerin toplumsal talepleri karşılayacak düzenlemeler içerdiği ve öylesi bir anayasa inşaa edilebilirse Türkiye'nin demokratik anayasal alanda çok köklü bir değişim ve dönüşümü yaşamış olacağı kaydedildi. BDP Grup Başkanvekilleri, tüm partileri bu noktada uzlaşmaya ve sorumlu hareket etmeye çağırdı.

Basın toplantısı, şu ifadelerle son buldu:

"Biz BDP/Blok grubu olarak önümüzdeki yasama yılında da ülkenin karşı karşıya bulunduğu bütün sorunları cesur bir biçimde parlamento gündemine taşımaya, demokratik siyasal mücadeleyi, demokratik muhalefeti kararlı bir biçimde sürdürmeye devam edeceğiz. Ezilenlerin, ötekileştirilenlerin, mağdurların yanında olmaya, onların taleplerini dile getirmeye devam edeceğiz. Demokratik ana muhalefet rolümüzü çok daha etkili bir biçimde oynayacağız. Ülkenin demokratik ana muhalefeti olarak sorumlu ve yapıcı, yol gösterici, çözüm projeleri ortaya koyan ilkeli, açık, barış dilinden sapmayan güçlü bir muhalefet çizgisi izlemeye devam edeceğiz."