BDP, 2014 bütçesinin işçilerin, emekçilerin, köylülerin, halkların, yoksulların ihtiyaçlarını gerçekten karşılayabilecek büyüklükte ve nitelikte bir bütçe olmadığını belirtti, "Militer, dinsel/muhafazakar bir bütçe yapısı vardır" dedi.

BDP, 2014 Merkezi Yönetim Bütçe Yasa Tasarısı'na şerh koydu.

Bütçelerin çok önemli siyasal, ekonomik ve yönetsel belgeler olduğuna dikkat çeken BDP, "Bu bağlamda 2014 bütçesi 436 milyar liralık bir harcama ve 403 milyar liralık bir gelirin, 33 milyar açığın ve 19 milyar liralık bir faiz dışı fazlanın hedeflendiği bir iktisadi ve siyasi bir belge ve ekonominin bütünü ve toplumsal sınıf ve kesimler üzerinde önemli etkilere neden olacak bir politika aracı niteliğindedir" dedi.

Bütçenin, işçilerin, emekçilerin, köylülerin, halkların, yoksulların kısaca toplumun büyük bir kesiminin ihtiyaçlarını gerçekten karşılayabilecek büyüklükte ve nitelikte bir bütçe olmadığının altını çizen BDP, "Çünkü AKP hükümeti sınıfsal ve ideolojik konumlanışı gereği olarak toplumun bütününün ihtiyaçlarına dönük bir bütçe hazırlayamaz" diye belirtti.

'SOSYAL YARDIM RAKAMLARI GERÇEĞİ YANSITMIYOR'

"2014 bütçesi sermaye sınıfına kepçe ile yoksula kaşığın ucu ile dağıtan bir bütçe görünümündedir" diyen BDP, sosyal yardım rakamlarının gerçeği yansıtmadığını belirtti.

BDP, "Diğer taraftan gerçek anlamda sosyal yardım sayılabilecek harcamalar bir bütçe dışı fon olan Sosyal Yardım Dayanışmayı Teşvik Fonu’ndan yapılmaktadır. Maliye Bakanının sözünü ettiği 30,4 milyar TL’nin sadece 4,3 milyar TL’si bu Fona Bütçe ve Hazineden aktarılacaktır. Bu haliyle bu yardımlara Bütçeden ayrılan pay % 1’i zor bulacaktır" dedi. 

Din işlerine ayrılan ödeneklerin önemli boyutlara ulaştığına dikkat çeken BDP, şunları kaydetti: 
"2014 yılı Merkezi Yönetim Bütçesi'nden Diyanet İşleri Başkanlığı'na (DİB) ayrılan ödenek 5,443 milyar TL olacaktır. Bu rakama dini faaliyetlere bütçe dışı kaynaklardan (cemaatler vb) sağlanan kaynaklar dâhil edilmemiş olup, geçen yıla göre % 18,2'lik bir artış anlamına gelen bu ödenek toplam ödeneklerin % 1.24'üne denk düşmektedir. Bu haliyle Diyanet İşleri Başkanlığı, Kültür ve Turizm,  Ekonomi, Kalkınma ve Çevre Bakanlıklarının toplam bütçelerine eşit bir bütçeye sahiptir."

'MİLİTER VE DİNSEL/MUHAFAZAKAR BÜTÇE'

Kurumlarda istihdam edilecek olan personelin sayısal dağılımının bütçenin asıl olarak militer ve dinsel/muhafazakâr yapısını ortaya çıkardığını belirtti. 2013 Haziran sonu itibariyle Diyanet İşleri Başkanlığı'nın 128 bin 751 bini kadrolu -tamamı memur- olmak üzere toplam 141 bin 911 çalışanı olduğunu hatırlatan BDP, "Polis sayısı 300 binin üzerinde ve asker sayısının tam olarak bilinemese de 700 bin civarında olduğu tahmin edilmektedir. Buna Adalet Bakanlığı'ndaki 155 bin çalışanı ve ciddi sosyal ve siyasal sorunlara neden olacak olan çok sayıda yeni kalekol inşaatını da eklediğimizde otokratik-militer-muhafazakar/dinsel yeni bir toplumsal düzenin temellerinin atıldığı görülmektedir" dedi.

2014 Bütçe tasarısının AKP hükümetinin bütçeyi oluştururken tercihini bir kez daha sermaye sınıfından yana yaptığını gösterdiğini kaydeden BDP, "Bütçe gelirlerinde en fazla pay sahibi olan emekçilerin ekonomik ve sosyal taleplerini karşılamak bir tarafa, 2014 bütçesinden halkın temel ihtiyaçlarına ayrılan paylarda herhangi bir somut artış söz konusu değildir" diye belirtti.

BDP, şunlara dikkat çekti:
"2014 bütçe tasarısı, yıllardır benimsenen ve ağırlıklı olarak ücretli emekçileri ezen vergi rejimini sürdürmeyi hedeflemektedir. Geniş halk kesimleri özellikle dolaylı vergilerin ağır yükü altında ezilirken, gelir vergisi ve Özel Tüketim Vergisi gelirlerinin arttırılacak olması, 2014 yılında da geniş halk kesimleri ağır vergi yükü altına girecektir. Söz konusu vergi rejiminin en temel özelliği, vergi ve zamlar altında sürekli ezilen işçi ve emekçilerin kanını emen bir 'vampir' haline gelmiş olmasıdır."

'TOPLUMSAL CİNSİYETE DUYARLI BÜTÇE'

Cinsiyet eşitliğinin sağlanması için kalkınma planlarının temel ilkesi olarak benimsenmesi gerektiğini kaydeden BDP, "Sektörel öncelikler içinde somut nicel ve nitel önlemler barındırılmalıdır. Gerek mali gerek para politikası izlenirken cinsiyet eşitliğinin sağlanması için bir politika izlenmelidir. Bunun için bütçeye özel önlem kalemleri eklenmelidir. Uygulama sonuçları bağımsız izleme mekanizmaları ile sürekli değerlendirilmeli ve denetlenmelidir. Elbette ki tüm bunların yapılması için hükümetçe bir siyasi kararlılığın sergilenmesi başattır. Ancak bu şekilde toplumsal cinsiyete duyarlı bir bütçeleme yapılabilir" dedi.

BDP, 12 Avrupa ülkesinin 2003 yılında toplumsal cinsiyete duyarlı bütçeleme politikalarını kabul ettiğini hatırlattı, "Türkiye'de ise sadece kısıtlı oranda projeler dışında ve bazı genelgelerin yayınlanması dışında bir gelişme olmadığı apaçık ortadadır.  Türkiye insan hakları kurumu işlevini yerine getirme yeterliliği ve standartlarından uzaktır" diye kaydetti.