BDP'den Ahmet Kaya'yla ilgili soru ve araştırma önergeleri

BDP'den Ahmet Kaya'yla ilgili soru ve araştırma önergeleri

BDP, Ahmet Kaya'yı sahiplenmenin şatafatlı ödül törenleriyle değil savunduğu düşünceleri hayata geçirmekle mümkün olduğunu belirtti. Ahmet Kaya'ya dönük saldırıları hatırlatan BDP ayrımcılık, nefret suçları ve linç kültürüyle ilgili Meclis Araştırması açılmasını istedi. 

BDP Bingöl Milletvekili ve Grup Başkanvekili İdris Baluken’in talep ettiği meclis araştırmasında, “Ahmet Kaya’dan sonra, özellikle de AKP döneminde linç kültürü yaygınlaşmış, ötekileştirme ve nefret söylemi de hukuktan bağımsız tutularak siyasetin aracı haline getirilerek olağanlaştırılmıştır. Bir yandan ayrımcılık, ötekileştirme ve nefret suçunun dönüm noktası olan Ahmet Kaya gerçekliği ortada iken diğer taraftan AKP’liler bu suçları ve olguları engellemek adına hiçbir adım atmamıştır” dedi. Baluken, ayrıca verdiği soru önergesinde, Kaya’nın maruz kaldığı linç ardından herhangi bir hukuki prosedür başlatılıp başlatılmadığını da sordu.

Ahmet Kaya’nın Türkiye halklarının müziğine, kültürüne birçok değer kazandırdığını belirten Baluken, “Annesi Türk, babası Kürt olan Ahmet Kaya, sanatçı kişiliğinin yanında toplumsal sorunlara yönelik yaklaşımı ile de farklı bir konumlanma içerisinde bulunmuştur” dedi.

1999 yılında Yılın Sanatçısı Ödülü Töreni’nde yaptığı konuşmada, “Ben bu ödül için İnsan Hakları Derneği’ne, Cumartesi Anneleri’ne, tüm basın emekçileri ve tüm Türkiye halkına teşekkür ediyorum. Bir de bir açıklamam var: Şu anda hazırladığım ve önümüzdeki günlerde yayımlayacağım albümde bir Kürtçe şarkı söyleyeceğim ve bu şarkıya bir klip çekeceğim. Aramızda bu klibi yayınlayacak yürekli televizyoncular olduğunu biliyorum, yayınlamazlarsa Türkiye halkıyla nasıl hesaplaşacaklarını bilmiyorum" ifadeleri ardından ayrımcılık, nefret ve lince maruz kaldığını belirtti.

Bu linç girişimi karşısında Paris’e gitmek zorunda kalan Ahmet Kaya’nın 16 Kasım 2000’de yaşamını yitirdiği vurgulayan Baluken, “Ahmet Kaya’nın politik duruşu ve sanatçılığı hala ilk günkü gibi halkların dilindedir.

Ahmet Kaya’nın bu duruşu ile beraber toplumsallaşması AKP iktidarı için oy avcılığı, siyasi popülizm alanları olarak kullanılmak istenmektedir. Ahmet Kaya dinleyip göz yaşı döken, Ahmet Kaya’nın dizeleri ile kitlelere seslenen AKP’liler Ahmet Kaya’nın topluma ve devlete verdiği demokrasi, özgürlük ve barış mesajlarını almaktan ise imtina ile kaçınmaktadırlar” diye devam etti.

Türkiye’de linç kültürünün basın yayın organları aracılığıyla, siyasetçi söylemleri ile yaygınlaşmasının dönüm noktasının Ahmet Kaya’dan sonra, özellikle de AKP döneminde yaşandığına dikkat çeken Buluken şunları kaydetti: ”Ahmet Kaya’dan sonra da özellikle AKP döneminde linç kültürü yaygınlaşmış, ötekileştirme ve nefret söylemi de hukuktan bağımsız tutularak siyasetin aracı haline getirilerek olağanlaştırılmıştır.

Bir yandan ayrımcılık, ötekileştirme ve nefret suçunun dönüm noktası olan Ahmet Kaya gerçekliği ortada iken diğer taraftan AKP’liler bu suçları ve olguları engellemek adına hiçbir adım atmamıştır. Hatta kendi parti mensupları da ayrımcılık ve nefret dilini sürdürmektedir. Yine diğer siyasi partilere mensup siyasetçilerin, Kürt dili, tarihi başta olmak üzere, kadim Anadolu ve Mezopotamya halklarının değerlerine yönelik ayrımcı, nefret söylemlerine karşı da bugüne kadar kararlı bir tavır ortaya konmamıştır. Son örnek olarak CHP’li Kuşadası Belediyesi Kürtçe şarkı söylenecek diye konser iptal ettirerek nefret suçunun en derin izlerini ortaya koyarken CHP’li Belediyeye de herhangi bir soruşturma açılmamıştır. Yani bir anlamda söz konusu Ahmet Kaya ve savunduğu değerler olunca tüm siyasi partiler resmi ideolojinin kodlarını taşıyan tüm yapılar ve kesimler cezadan, soruşturmadan muaf tutulmuştur.”

Tüm bunlardan hareketle Ahmet Kaya ve bıraktığı toplumsal değerler ile mirasından hareketle Türkiye’de siyasetçisinden, medya mensubuna kadar, tüm kesimlere sinmiş ayrımcılık ve nefret söyleminin önüne geçilmesi gerektiğini de kaydeden Baluken, “Ahmet Kaya’yı sahiplenmek şatafatlı ödül törenleri, timsah gözyaşları ile olacak bir şey değil, Ahmet Kaya’yı ve savunduğu düşünceleri hayata geçirmekle olacak şeydir. Ahmet Kaya özelinde Türkiye’de ayrımcılık, nefret, ötekileştirme, linç kültürünün açığa çıkarmak ve toplumsal barışın inşası önündeki bu engeli aşmak için Meclisin devreye girmesi, bir Meclis Araştırması açılmasını talep ediyoruz” dedi.

BALUKEN’DEN SORU ÖNERGESİ

Öte yandan Baluken, Kaya’nın 14 yıl önce Türkiye’yi terk etmesine sebep olan linç girişiminden dolayı hukuki prosedür başlatılıp başlatılmadığını Türk Adalet Bakanı Sadullah Ergin’e sordu.

Baluken’in soru önergesinde şu sorular yer aldı:

-Ahmet Kaya’ya 14 yıl önce yapılan ve ülke dışına çıkmasına neden olan olayla ilgili olarak herhangi bir kimseye ayrımcılık ve nefret suçu isnatıyla soruşturma açılmış mıdır? Açılmışsa bu kişiler kimlerdir?

-Ahmet Kaya hakkında linç kampanyası yürüten basın yayın kuruluşları, bazı köşe yazarları ve daha birçok kesim hakkında herhangi bir adli veya idari soruşturma yürütülmüş müdür? Yürütülmüşse söz konusu kuruluşlar ve kişiler kimlerdir?

-Kürtçe şarkı yayınlamak istediği için linçe maruz bırakılan Ahmet Kaya ve ailesinden devlet adına özür dilenmiş midir? Özür dilenmemişse, Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödülü verilmesi ile birlikte devlet adına hükümet olarak özür dilemeyi düşünüyor musunuz?

-Kürtçe şarkı yayınlamak istediği için linçe maruz kalan Ahmet Kaya’ya ödül verilirken, Ahmet Kaya’nın şarkı dizelerini okurken Kürtçe’nin Türkiye’de hala yoğun bir baskı altında olduğunun farkında mısınız? Anadilde eğitim başta olmak üzere kamusal alanda Kürtçenin kullanımı ile ilgili gerekli yasal ve anayasal değişikler yapılmadan bu linç kültürünün devam edebileceği hususunda üzerinizdeki sorumluluğu kabul etmekte misiniz?

-Ahmet Kaya’ya uygulanan ayrımcılık ve nefret suçu ile linç kültürü bugün Türkiyesinde de aynen devam etmektedir. Son olarak CHP’li Kuşadası Belediyesinin Kürtçe şarkı söylenecek diye konser iptal etmesi üzerine bir adli veya idari soruşturma başlatılmış mıdır? Kürtçe şarkı talebine yönelik linç zihniyetinin devam ettiğini gösteren bu olaydan sonra almayı düşündüğünüz önlem