Batman’da aralarında Dicle Haber Ajansı (DÝHA) muhabiri Gülsen Aslan’ın da bulunduðu 12 kişinin tutuksuz, 28 kişinin tutuklu olarak yargılandıðı davanın ikinci duruşması başladı. Duruşmaya yine "Kürtçe savunma krizi" damgasını vurdu.
Batman'da yapılan operasyon sonrası 28'i tutuklu, 40 kişinin yargılandıðı ve aralarında tutuksuz olarak yargılan DÝHA muhabiri Gülsen Aslan'ın da olduðu Batman KCK davasının ikinci duruşması Diyarbakır 5. Aðır Ceza Mahkemesi'nde başladı. Duruşma, Diyarbakır 6. Aðır Ceza Mahkemesi'nin salonu büyük olduðu için orada görülmesine raðmen yargılananların yakınlarının bazıları duruşma salonuna alınmadı.
Duruşmaya tutuklu yargılanan 28 kişi ile tutuksuz yargılananların bazıları, yakınları ve avukatlar katıldı. Duruşmada, yargılananlara ifade verip vermeyecekleri soruldu. Tutuksuz yargılanan Batman Belediye Başkan Vekili Serhat Temel, Kürtçe verdiði ifadede, Türkçe bildiðini, üniversite okuduðunu belirterek, ancak Kürtçe savunma yapmak istediðini söyledi. Yargılanan Gülistan Ýnan ise Kürtçe ifadesinde, DGM'de bile Kürtçe savunma yaptıðını belirterek, ancak burada Kürtçe ifade veremediðini söyledi. Mahkeme başkanı, Türkçe ifade vermek isteyenin olup olmadıðını sordu. Yargılananlar ise, herhangi bir cevap vermedi.
Avukat Sabahattin Korkmaz, müvekkillerinin Kürtçe savunma yapmak istemesinin kendisini duygulandırdıðını belirterek, Kürtçe savunmanın aidiyet ile ilgili olduðunu vurguladı. Korkmaz, adil bir yargılamanın yapılması için savunmaların alınması gerektiðine belirterek, "Bana göre CMK'da herhangi bir yasak yok. Başkan sizin yürütmenin bir adım önüne geçip, anadilde savunmaya ilişkin bir karar almanızı istiyoruz" dedi. Mahkeme başkanı ise, daha önceki duruşmalarda anadilde savunmaya ilişkin karar verdiklerini belirterek, isterlerse tekrar karar alabileceklerini söyledi. Mahkeme başkanı ise, anadilde yasanın çıkabileceðini belirterek, ancak şu an sadece Türkçe savunma yapanların savunmalarını alacaklarını söyledi.
Daha sonra tekrar söz alan Avukat Sabahattin Korkmaz, insanların farklı dillerde olmasının Kuran'da da olduðunu hatırlatarak, bu durumun aslında bir imtihan olduðunu söyledi. Meclis'in çıkaracaðı takvimin nasıl olacaðının belli olmadıðını kaydeden Korkmaz, mahkemenin bunun bir adım önüne geçmesi gerektiðini söyledi. Avukat Cemil Özen ise, bu yargılamaların siyası yargılamalar olduðunu kaydederek, "Bir Başbakan Yardımcısı çıktı ve dedi ki 'KCK operasyonları 2 yıl daha sürecek' savcıların buna karşılık bir şey yapması gerekiyordu. Ancak yapılmadı. Bu sözler kuşku vericidir. PKK ile KCK aynı mı? Bunların başkanları farklı mı? Kent Meclisi nedir? Bunların hiçbiri tartışılmadı. Bizce iddianame topla yürüyen bir insana benziyor" dedi. Avukat Özen'in açıklamalarının ardından duruşmaya öðle arası verildi.