KURDİ-DER Batman Şubesi ve BDP Batman İl Örgütü anadilde eğitim için yürüyüş düzenleyerek Eğitim Müdürlüğü'ne dilekçe sundu. Eylemde konuşan KURDİ-DER eğitmenlerinden Vildan Ergül Tileği "Acaba hangi vicdandır ki hala da Kürt çocuklarını her sabah okula gidip Kürtlüğünü inkar edip varlığını Türk varlığına kurban etmeye tahammül etmektedir"dedi. 

KURDİ-DER Batman Şubesi ve BDP Batman İl Örgütü, anadilde eğitimin önündeki engellerin kaldırılması için Sanat Sokağı'nda basın açıklaması yaparak, Batman İl Eğitim Müdürlüğü'ne anadilin kabulü için dilekçe verdi.

Açıklama öncesi Sanat Sokağı girişinde yüzlerce kişinin yanı sıra, BDP PM üyeleri Nezir Gülcan, Meliha Varışlı, BDP Batman İl Eş Başkanı Serdar Atalay, Batman Belediye Başkan Vekili Serhat Temel, KURDÎ-DER Şube Başkanı Şehmus Aslan, HDP Batman İl Eş Başkanı Mahmut Çiftçi, BDP, KURDÎ-DER, MEYA-DER yöneticileri, Barış Anneleri İnisiyatifi, DÖKH bileşenleri ve STK temsilcileri bir araya geldi. Kitle, "Zimanê mirov welatê mirove em perwerdehiya bi zimanê xwe dixwazin" yazılı pankart ile "Zimanê me hembûna me ye", "Bê ziman jiyan nabe", "Makezagona bê kurdî ne daxwaza me ye" ve "Zimanê me nasnama me ye" dövizlerini taşırken sık sık, "Bê ziman jiyan nabe", "Zimanê me rûmeta me ye" ve "Bijî Serok Apo" sloganları attı. 

KURDİ-DER eğitmenlerinden Vildan Ergül Tileği, Kürt halkının kendi anadili ile eğitim görmesi ve doğal haklarını kullanabilmesi için demokratik alanlarda seslerini yükselttiklerini belirterek, karşılaştıkları en büyük sorunun ise mevcut politikalar olduğunu söyledi.

Tüm inkar, asimilasyon ve yasaklamalara rağmen Kürt halkının kendi anadilini her koşulda bugüne kadar koruduğunu belirten Tileği, mevcut bir çok politikayı da boşa çıkararak AKP hükümetine Kürt halkının varlığını ve dilini kabul ettirdiğine dikkat çekti. AKP hükümetinin kendine göre "küçük, basit ve temelsiz" adımlar attığını ifade eden Tileği, "TRT 6, Artuklu ve seçmeli ders gibi… Bunları da Kürt halkını aldatmak için kullanmıştır. Yoksa Kürt dili gerçekten kabul edilmişse; biliniyor ki halklar konusunda tüm diller eşittir. Türkçe için ne hak varsa Kürtçe için de o haklar vardır" dedi. 

Her sabah okutulan 'and' ile Kürt çocuklarının Kürtlüklerinden inkar edildiğini vurgulayan Tileği şunları kaydetti: "Acaba hangi vicdandır ki hala da Kürt çocuklarını her sabah okula gidip Kürtlüğünü inkar edip varlığını Türk varlığına kurban etmeye tahammül etmektedir. Üstüne üstlük Sayın Başbakan kamuoyuna çıkıp 'Kürt dili ve eğitimi konusu gündemimizde yoktur' diyebilmektedir. Biz Kürtlerde diyoruz ki sizin gündeminizde yoksa da bizim gündemimizde vardır ve her zaman olacaktır." Tileği son olarak çözüm sürecinin sağlıklı ilerleyebilmesi için şu şartları sıraladı: "Ana dilde eğitim anayasada yer almalıdır. Ana okullardan üniversitelere kadar Kürtçe eğitimin verilmelidir. Kürt sorunu demokrasi ve insan hakları konusunda cezaevlerinde bulunan tüm siyasilerin serbest bırakılmalıdır. Barış sürecinin mimarı olan Kürt Halk Önderi Sayın Abdullah Öcalan'ın sağlık durumu ile ilgili bir bağımsız doktor heyetinin İmralı Adası'na gitmesi ve Sayın Öcalan'ın rolünü oynayabilmesi için yeri değiştirilmelidir."

Açıklamada sonra kitle dilekçelerini İl Milli Eğitim Müdürlüğü'ne teslim etmek üzere yürüyüşe geçti. Yürüyüş boyunca sık sık anadilde eğitim ve anadil önündeki engellerin kaldırılması ile ilgili sloganlar atıldı. İl Eğitim Müdürlüğü önünde sona eren yürüyüşün ardından BDP, HDP, KURDÎ-DER yöneticilerinden oluşan heyet dilekçeleri alarak müdürlüğe girmek isterken, BDP'lilerin içeri girişmek isteyişi sırasında şube müdürlerinin tamamının kapılarını kapatması dikkat çekti. Tepkiye neden olan bu davranışın ardından heyet dilekçeleri teslim etti.