Başakşehir Güvercintepe’de Özel Harekat Timi dehşeti
Kürtlerin yoğun yaşadığı Başakşehir’e bağlı Güvercintepe Mahallesi’nde Abdülmenaf ve Yasin Ubin kardeşlerin kıraathanesini basan Özel Harekat timleri dehşet saçtı.
Kürtlerin yoğun yaşadığı Başakşehir’e bağlı Güvercintepe Mahallesi’nde Abdülmenaf ve Yasin Ubin kardeşlerin kıraathanesini basan Özel Harekat timleri dehşet saçtı.
Kürtlerin yoğun yaşadığı Başakşehir’e bağlı Güvercintepe Mahallesi’nde Abdülmenaf ve Yasin Ubin kardeşlerin kıraathanesini basan Özel Harekat timleri dehşet saçtı. Yasin Ubi’yi darp ettikten sonra, binanın çatısına çıkartıp aşağı atmakla tehdit eden Özel Harekatçıların, müşterileri yere yatırıp, başlarına silah dayadıkları ortaya çıktı. 5 Aralık’ta güpegündüz gerçekleşen baskını ANF’ye anlatan Ubin kardeşler, Kürt oldukları için hedef seçildiklerini vurgulayarak, can güvenliklerinin kalmadığını duyurdu.
OHAL’in verdiği yetkilerle keyfiyette sınır tanımayan Özel Harekat timlerinin (ÖHT) hedefi bu kez de Başakşehir’e bağlı Güvercintepe Mahallesi Ahmet Yesevi Caddesi’ndeki Yasin Kıraathanesi oldu. Kıraathaneyi güpegündüz hücre eviymiş gibi basan ÖHT’nin, kıraathanenin sahibi Yasin Ubin’i darp edip, müşterileri kafasına silah dayayarak ölümle tehdit ettikleri ortaya çıktı.
‘KÜRT KİMLİĞİMİZE HAKARET EDİYORLARDI’
Uğradığı darp sonrası yüzünde yaralar oluşan ve sol işaret parmağı çatlayan Yasin Ubin, 5 Aralık günü yaşanan dehşet anlarını şöyle anlattı: “Kıraathane yüzü maskeli ve uzun namlulu Özel Harekat timleri tarafından basıldığında saat 15.30 civarıydı. Kapıyı açan kardeşime uçan tekme atarak içeriye giren timler, müşterilerle birlikte hepimizi yere yatırdılar. Hızlı bir arama yaptıktan sonra kıraathanenin sahibi kim diye sordular, elimi kaldırmamla beni yerden kaldırıp darp etmeleri bir oldu. Bana saldıran üç timdi. Önce yüzüme yumruk attılar, sonra kafamı duvara vurdular. Yüzümü ellerimle korumaya çalıştıkça silahın dipçiğiyle vurdular. Sürekli ağır küfürler edip Kürt kimliğimize hakaret ediyorlardı. “Biz devletin vurucu timiyiz” diyerek gözdağı veriyorlardı. Ne istediklerini sorduğumda, abim Abdülmenaf’ı işaret ederek “Abin Apo’yu” diye cevapladılar. Ondan ne istediklerini sorduğumda ise ‘Seni ilgilendirmez’ diyerek beni binanın çatısına çıkarttılar. Orada, ‘Abinin yerini söyleyeceksin’ diyerek beni aşağı atmakla tehdit ettiler. Müşterilerimin de kafasına silah dayayıp terbiyesizce pantolonlarını indirdiler. Üslupları çok kötüydü ve acımasızlardı. Cep telefonunda abimin fotoğrafına bakarak ‘Abin bu mu?’ diyerek cep telefonumdan alıp, onu yakaladıklarında mahvedeceklerini söylediler. Sonra çekip gittiler.”
UBİN SUÇ DUYURUSUNDA BULUNDU
Darp raporu alıp, suç duyurusunda bulunan Yasin Ubin, Özel Harekatçı timlerin bu davranışının cezalandırılmasını istedi. Bu olay sonrası kıraathaneye müşteri gelmez olduğunu aktaran Ubin, “Neden biz de başka birisi değil? Kürt olduğumuz için mi? Normal prosedürde bir kahveye gelinir ve kimlik kontrolü yapılır, eyvallah, ama ortada hiçbir şey yokken bu şekilde düşmanca ve saldırgan bir şekilde bizi darp et, müşterilerin kafasına silah daya, ekmeğimize hakaret et, bu böyle olmaz” dedi.
MÜŞTERİ: ‘KAFAMA SİLAH DAYAYARAK SOYUP ÇIPLAK BIRAKTILAR’
Baskın sırasında kıraathanede okey oynayan müşterilerden Mehmet Raci Uzman, özel harekatçılar tarafından soyularak çıplak bırakıldığını anlattı. Yaşadıklarının şokunu üzerinden atamayan Uzman, hayatında hiç böyle bir vahşet görmediğini ifade etti. Uzman, olanları şöyle anlattı: “Kapıdan girdikleri gibi saldırmaya başladılar. Yasin’in kardeşini darp edip, oturduğumuz masaya tekme attılar, tüm çay bardakları yere düşüp kırıldı, sonra bizi o cam parçalarının üzerine yatırarak kafamıza silah dayadılar. Cam parçaları tam karın hizamdaydı ama bizi ölümle tehdit ettikleri için korkudan kımıldayamıyordum. ‘Biz devletin vurucu timiyiz, yetki bizde’ diyerek ceketimin cebini yırttılar, pantolonumu ve iç çamaşırımı indirmemi istediler. Resmen beni soyup çıplak bıraktılar, çok utandım. Çocukluğundan beri engelli olan bir arkadaşımızın kambur sırtına basarak dalga geçtiler. Bu zulüm karşısında kendimi tutamadım ve ağladım.”
‘ARAMAM YOK, BEN BURADAYIM’
ÖHT’nin arandığını belirttiği Yasin Ubin’in abisi Abdülmenaf Ubin ise herhangi bir araması olmadığını, olmuş olsa da prosedürün böyle işlemediğini vurguladı. “Adamlar beni arıyorlar ama ne ismimi, ne de neye benzediğimi biliyorlar” diyen Ubin, caddeyi zırhlı araçlarla kuşatıp kahvenin olduğu noktaya kimseyi sokmayan Özel Harekatçılarla yaklaşık iki saat göz göze kaldığına dikkat çekti. Can güvenliğinin olmadığının altını çizen Ubin, “O gün eğer dışarda değil de kıraathanede olsaydım beni kesin öldürürlerdi. Kardeşlerime bunu yapan bana ne yapmaz? Üstelik fotoğrafımı alıp, hakkımda tehditler savurmuşlar” diye konuştu.
KURULAN KALEKOLUN HEDEFİ KÜRTLER
ÖHT’nin Şahintepe Aşık Veysel Caddesi’nde yaklaşık 1 yıl önce “güvenlik merkezi” adı altında kurulan kalekolda görev yaptıklarını ve bunun onların ilk vukuatı olmadığına dikkat çeken Abdülmenaf Ubin, bu kalekolun hedefinde sürekli Kürtler olduğuna işaret etti. Güvercintepe Karakolu polislerinin kendisini zaten tanıdığını, yapılan baskında o polislerin olmadığını belirten Ubin, “Eğer aransaydım beni zaten alırlardı. Evimi biliyorlar, iş yerimi biliyorlar. Sonuç itibariyle ben bir yere kaçmıyorum, buradayım. Beni defalarca tehdit ettiler, ‘Burada bir şey olursa senden biliriz’ diye beni defalarca tehdit ettiler. Yani beni arayan bulur. Ama burada maksat başka. Bunlar resmen çete gibiler” diye konuştu. Her an faili meçhule kurban gidebileceğine dikkat çeken Ubin, başına bir şey geldiği takdirde bunun sorumlusunun kalekoldaki Özel Harekat timleri olacağını vurguladı.
Röportaj bitiminde kıraathaneye “İhbar var” diyerek iki sivil polis geldi. Polisler zaten tanıdıkları Abdülmenaf Ubin’in kimliğini alıp GBT yapmasıyla araması olmadığı bir kez daha ortaya çıktı. Geriye Özel Harekatçı timlerin hangi maksatla Abdülmenaf’ı aradığı sorusu kaldı.