Baba oðul omuz omuza
Baba oðul omuz omuza
Kürdistan özgürlük mücadelesi 40 yılı aşkın bir süredir devam ediyor. Bu süre zarfında kaç kuşak geldi geçti daðlardan. Bu mücadeleye 1989 yılında katılan Hamza Halfeti de oðluyla birlikte Kürdistan daðlarında Kürt halkının hakları için omuz omuza savaşıyor.
Hamza Halfeti 1960 yılında Ruha’ya baðlı Halfeti ilçesinin Dêrto köyünde doðdu. Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın çocukluk arkadaşı olan Elif Ana onun süt annesi. Ayrıca Öcalan’ın çocukluk ve mücadele arkadaşı olan Hasan Bindal’ın akrabası olan Halfeti, Bindal yoluyla 1977 yılında Kürdistan Özgürlük mücadelesini tanıdı. Mücadeleye katıldıðında Hasan Bindal’ın kod adı olan Hamza ismini aldı. Ýlkokul mezununu olan Hamza mücadele katılmadan önce ticaretle uðraşıyordu. Bir kabus gibi Kürdistan’ın üzerine çöken 12 Eylül askeri darbesiyle hareketle baðı koptu. Aynı dönemde askere alındı. 1983 yılında Malatya’ya askere gittiði dönem bir üsteðmen ile girdiði tartışma yüzünden Sarıkamış’a sürgün edildi. Askerlik yaptıðı dönemde Kürtçe bildiði için köylere odun almaya gönderilirken köylülerin askerlere olan öfkesiyle karşılaştı.
Halkın askerlerden nefret ettiðini belirten Halfeti o öfkeyi bir anısıyla dile getirdi: “Gene bir gün odun almaya giderken birkaç annenin bize bakıp “gene bu şerefsizler geldi” dediðini duydum. Benden başka kimse Kürtçe anlamıyordu. Ben de “ana ben de Kürdüm, niye küfür ediyorsun” diye sordum. Benim Kürt olduðumu görünce çok sıcak yaklaştılar. Onlara odun almak istediðimizi söyledim. 4 tona yakın odun alacaktık. Kilosu 4 varaka dediler ben 8 varakadan aldım. Bu para fazla dediler boş verin zaten devlet sizin cebinizden çalıyor dedim. Aman o zaman anladım ki üzerimizdeki elbiseler bile halk da ne kadar büyük bir kin ve öfke yaratmış.”
Halkın askerin elinden çok çektiðinden artık askeri elbiseyi bile görmeye tahammül edemediðini belirten Halfeti halkın, askerin eşittir devlet olduðunun bilincinde olduðunu dile getirdi.
MÜCADELEYE KATILIM
Evli ve iki erkek ve bir kız çocuk babası olan Hamza askerlikten sonra ticaretle uðraştı. Ancak bu gidişata ve devletin halk üzerinde yürütmüş olduðu teröre dayanacak tahammülü kalmamıştı. 1989 yılında Avrupa’ya çıktı. Burada cephe faaliyetleri yürüttü. Ancak 93 yılında kadro düzeyinde çalışmalara katıldı. Görmüş olduðu ideolojik eðitimden sonra 45 kişilik bir grupla Önderlik Sahasına geçmeye hazırlandı. Bu arada Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan ile telefonla görüştü. Öcalan onu Almanya’nın Hannover alanında Ezidi Kürtlerinin olduðu bir bölgede görevlendirdi. Ona ilk önce orda çalışması gerektiðini söyledi. Burada Ezidi Kürtlerinden çok şey öðrendiðini belirten Halfeti birçok geleneklerinin benzeştiðini fark etti. Kürtlerin büyük çoðunluðunun eskiden Ezidi olduðunu sonradan öðrendiðini dile getiren Halfeti ‘Ezidiler de Çarşamba günü çamaşır yıkanmaz ve ateşin üzerine su dökülmez. Evdeyken hatırlıyorum annemde Çarşamba günleri çamaşır yıkamazdı ve asla ateşin üzerine su dökmemize izin vermezdi. Çünkü uðursuzluk olarak bilinirdi. Orada anladım ki düşman ne kadar gelenek ve göreneklerimiz üzerinde asimilasyoncu politikalar yürütmüş de olsa Kürt halkı çok köklü bir halk kolay kolay kültüründen taviz vermiyor’ dedi.
1997 yılında kendi dayatmasıyla Kürdistan daðlarına gelen Halfeti artık düşmanına karşı silahlı mücadeleye katılmak için can atıyordu. Kürdistan daðlarının birçok alanında kalan Halfeti ‘Ben toplumda çok şey yaşadım ve gördüm ve anladım ki birey yalnızca kendini kurtaramaz’ diye düşünerek askerlik zamanı gelen küçük oðlunun da daða gelmesini istedi. Büyük oðlunu da Avrupaya çıkaran Halfeti ‘ben daðdayken oðullarımın silah kaldırıp bana karşı askerlik yapmasına izin veremezdim. Zaten kendileri de çok zorlanıyorlardı. Babaları daðlarda özgürlük mücadelesi verirken sömürgeci bir orduya hizmet etmeleri söz konusu olamazdı’ dedi.
BABASININ ADINI ALDI
1987 yılında Halfeti de dünyaya gelen Hamza’nın en küçük çocuðu askerliðe çaðrılması üzerine askerlik yapmamak için Avrupa’ya çıktı. Burada özgürlük mücadelesiyle temasa geçip 2006 yılında Kürdistan daðlarına geldi ve özgürlük mücadelesine katıldı. Babasının ismini alan genç Hamza yeni savaşçı eðitiminin sonunda diplomasını babasının elinden aldı. Yeni savaşçı eðitiminden mezun olan oðluna diplomasını kendi eliyle veren Hamza “Oðlumun toplumda erimesini istemedim. Ülkesi için halkı için çalışmasını istedim. Oðlumun bir fert olarak kendi bireysel egoları için var olmasından ziyade toplumsallaşmasını istedim. Askerlik zamanı gelmişti. Ben gerillayken oðlumun askerlik yapmasına izin veremezdim. Şimdi daðlarda benimle mücadele ediyor” dedi.
Kürdistan daðlarında baba oðul birlikte aynı amaç uðruna omuz omuza mücadele ediyor. Ona hiçbir zaman bir baba gibi yaklaşmadıðını dile getiren Hamza’ ben çıktıðım zaman o çok küçüktü. Anneleri onları büyüttü. Benim için o bir yoldaş ve arkadaştır. Onunla silah arkadaşı olmak çok farklı bir duygu. Bu mutluluðu tüm babaların yaşamasını isterim’ diye belirtti. Hamza Halfeti’nin Hamza’nın dışında iki çocuðu ve 3 torunu var.
Hamza Halfeti 1960 yılında Ruha’ya baðlı Halfeti ilçesinin Dêrto köyünde doðdu. Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın çocukluk arkadaşı olan Elif Ana onun süt annesi. Ayrıca Öcalan’ın çocukluk ve mücadele arkadaşı olan Hasan Bindal’ın akrabası olan Halfeti, Bindal yoluyla 1977 yılında Kürdistan Özgürlük mücadelesini tanıdı. Mücadeleye katıldıðında Hasan Bindal’ın kod adı olan Hamza ismini aldı. Ýlkokul mezununu olan Hamza mücadele katılmadan önce ticaretle uðraşıyordu. Bir kabus gibi Kürdistan’ın üzerine çöken 12 Eylül askeri darbesiyle hareketle baðı koptu. Aynı dönemde askere alındı. 1983 yılında Malatya’ya askere gittiði dönem bir üsteðmen ile girdiði tartışma yüzünden Sarıkamış’a sürgün edildi. Askerlik yaptıðı dönemde Kürtçe bildiði için köylere odun almaya gönderilirken köylülerin askerlere olan öfkesiyle karşılaştı.
Halkın askerlerden nefret ettiðini belirten Halfeti o öfkeyi bir anısıyla dile getirdi: “Gene bir gün odun almaya giderken birkaç annenin bize bakıp “gene bu şerefsizler geldi” dediðini duydum. Benden başka kimse Kürtçe anlamıyordu. Ben de “ana ben de Kürdüm, niye küfür ediyorsun” diye sordum. Benim Kürt olduðumu görünce çok sıcak yaklaştılar. Onlara odun almak istediðimizi söyledim. 4 tona yakın odun alacaktık. Kilosu 4 varaka dediler ben 8 varakadan aldım. Bu para fazla dediler boş verin zaten devlet sizin cebinizden çalıyor dedim. Aman o zaman anladım ki üzerimizdeki elbiseler bile halk da ne kadar büyük bir kin ve öfke yaratmış.”
Halkın askerin elinden çok çektiðinden artık askeri elbiseyi bile görmeye tahammül edemediðini belirten Halfeti halkın, askerin eşittir devlet olduðunun bilincinde olduðunu dile getirdi.
MÜCADELEYE KATILIM
Evli ve iki erkek ve bir kız çocuk babası olan Hamza askerlikten sonra ticaretle uðraştı. Ancak bu gidişata ve devletin halk üzerinde yürütmüş olduðu teröre dayanacak tahammülü kalmamıştı. 1989 yılında Avrupa’ya çıktı. Burada cephe faaliyetleri yürüttü. Ancak 93 yılında kadro düzeyinde çalışmalara katıldı. Görmüş olduðu ideolojik eðitimden sonra 45 kişilik bir grupla Önderlik Sahasına geçmeye hazırlandı. Bu arada Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan ile telefonla görüştü. Öcalan onu Almanya’nın Hannover alanında Ezidi Kürtlerinin olduðu bir bölgede görevlendirdi. Ona ilk önce orda çalışması gerektiðini söyledi. Burada Ezidi Kürtlerinden çok şey öðrendiðini belirten Halfeti birçok geleneklerinin benzeştiðini fark etti. Kürtlerin büyük çoðunluðunun eskiden Ezidi olduðunu sonradan öðrendiðini dile getiren Halfeti ‘Ezidiler de Çarşamba günü çamaşır yıkanmaz ve ateşin üzerine su dökülmez. Evdeyken hatırlıyorum annemde Çarşamba günleri çamaşır yıkamazdı ve asla ateşin üzerine su dökmemize izin vermezdi. Çünkü uðursuzluk olarak bilinirdi. Orada anladım ki düşman ne kadar gelenek ve göreneklerimiz üzerinde asimilasyoncu politikalar yürütmüş de olsa Kürt halkı çok köklü bir halk kolay kolay kültüründen taviz vermiyor’ dedi.
1997 yılında kendi dayatmasıyla Kürdistan daðlarına gelen Halfeti artık düşmanına karşı silahlı mücadeleye katılmak için can atıyordu. Kürdistan daðlarının birçok alanında kalan Halfeti ‘Ben toplumda çok şey yaşadım ve gördüm ve anladım ki birey yalnızca kendini kurtaramaz’ diye düşünerek askerlik zamanı gelen küçük oðlunun da daða gelmesini istedi. Büyük oðlunu da Avrupaya çıkaran Halfeti ‘ben daðdayken oðullarımın silah kaldırıp bana karşı askerlik yapmasına izin veremezdim. Zaten kendileri de çok zorlanıyorlardı. Babaları daðlarda özgürlük mücadelesi verirken sömürgeci bir orduya hizmet etmeleri söz konusu olamazdı’ dedi.
BABASININ ADINI ALDI
1987 yılında Halfeti de dünyaya gelen Hamza’nın en küçük çocuðu askerliðe çaðrılması üzerine askerlik yapmamak için Avrupa’ya çıktı. Burada özgürlük mücadelesiyle temasa geçip 2006 yılında Kürdistan daðlarına geldi ve özgürlük mücadelesine katıldı. Babasının ismini alan genç Hamza yeni savaşçı eðitiminin sonunda diplomasını babasının elinden aldı. Yeni savaşçı eðitiminden mezun olan oðluna diplomasını kendi eliyle veren Hamza “Oðlumun toplumda erimesini istemedim. Ülkesi için halkı için çalışmasını istedim. Oðlumun bir fert olarak kendi bireysel egoları için var olmasından ziyade toplumsallaşmasını istedim. Askerlik zamanı gelmişti. Ben gerillayken oðlumun askerlik yapmasına izin veremezdim. Şimdi daðlarda benimle mücadele ediyor” dedi.
Kürdistan daðlarında baba oðul birlikte aynı amaç uðruna omuz omuza mücadele ediyor. Ona hiçbir zaman bir baba gibi yaklaşmadıðını dile getiren Hamza’ ben çıktıðım zaman o çok küçüktü. Anneleri onları büyüttü. Benim için o bir yoldaş ve arkadaştır. Onunla silah arkadaşı olmak çok farklı bir duygu. Bu mutluluðu tüm babaların yaşamasını isterim’ diye belirtti. Hamza Halfeti’nin Hamza’nın dışında iki çocuðu ve 3 torunu var.
