Ýstanbul KCK davasında mahkeme heyeti Kürtleri azınlık deðil Türkiye'nin asli kurucu unsur olduðunu söyleyerek, anadilde savunma taleplerinin yasal yanı olmadıðı ve hukuki ihtiyaca dayanmadıðı gerekçesiyle reddetti. Avukatlar ise, "Anadilde savunma kabul edilmiyorsa burada bulunmamızın bir anlamı yok" diyerek salonu terk etti.
Ýstanbul'da 15. Aðır Ceza Mahkemesi'nde görülen KCK ana davası avukatların usule ilişkin talepleriyle devam etti. Ýlk olarak tutuklu sanıklardan BDP PM Üyesi Hasan Özgüneş Kürtçe konuşmak isteyen sanıklar adına bir savunma yaptı. Özgüneş, hala inkar devam ediyor. Mahkemelerde konuşmayın evinizde konuşabilirsiniz diyemezsiniz. Dilimiz, halkımız, 10 bin yıllık geçmişimiz demektir. Kürtçe savunmanın kabul edilmesini talep ediyoruz" dedi. Avukatlar Fırat Hepözdemir ile Mehmet Emin Aktar da sanıkların Kürtçe savunma yapma taleplerini yineledi.
Mahkeme başkanı ise verilen aradan sonra kararını açıkladı. Mahkeme sanıkların meramını Türkçe anlatabildikleri gerekçesiyle tercüman taleplerinin reddine karar verdi.
Bunun üzerine avukatlar adına söz alan Hüseyin Boðatekin, anadilde savunma ve tercüman taleplerinin reddi nedeniyle müdafiler olarak salonda kalmalarının bir anlamı olmadıðını söyledi. Boðatekin, salonu terk edeceklerini ve anadilde savunma talebini yarına kadar deðerlendirmesini istedi. Tüm avukatlar salonu terk etmeye başladı. Ýzleyiciler ve sanıklar ayaða kalktı. Salonda alkışlar ve "Baskılar bizi yıldıramaz" sloganları atıldı. Mahkeme salonuna kalkanlarla komandolar girdi. Mahkeme heyeti duruşmaya ara verdi.