Avukatlar Cem Aygün'ü vuran polislerin tutuklanmasını talep etti

Avukatlar Cem Aygün'ü vuran polislerin tutuklanmasını talep etti

Ankara Keçiören’de 30 Aðustos günü polislerce vurularak hayatını kaybeden Cem Aygün’ün avukatları, Ankara Cumhuriyet Başsavcılıðı’na, Aygün’ü vuran polislerin tutuklanması istemiyle başvurdu.

Cem Aygün, 30 Aðustos günü Keçiören Ýlçesi’nde 2 resmi polis tarafından aracı durdurularak kimlik sorgusu yapmak istemesi sonrası yaşananların ardından Aygün, polisin açtıðı ateş sonucu vücuduna isabet eden 2 kurşunla hayatını kaybetmişti. Olayın ardından çarpıcı detaylar da ortaya çıkmış ve 2 polisin nasıl elini kolunu sallayarak dolaştıðı tüm çıplaklıðıyla gözler önüne serilmişti.

Konuyla ilgili olarak da Aygün ailesinin avukatları Halil Ýbrahim Vargün, Murat Yılmaz ile Ertuðrul Cem Cihan, Ankara Cumhuriyet Başsavcılıðı’na yazılı olarak başvurarak, 2 polisin tutuklanmasını talep etti.

‘GÖZALTINDA OLMASI GEREKEN POLÝSLER SERBESTÇE DOLAŞIYOR’

Olayın 30 Aðustos günü saat 10.00 sıralarında meydana geldiðini, ancak olay yerinde 2 polisin tutanak tutup, olayı kendilerine göre ele aldıklarını vurgulayan avukatlar, ANF’ye konuyla ilgili çarpıcı açıklamalarda bulundu.

Polisler hakkındaki gözaltı kararının olaydan 5 saat sonra saat 15.00’da verildiðini ifade eden avukatlar, “Yani adam öldürme gibi çok vahim bir olayda şüpheli 2 polis, 5 saat boyunca serbest olarak dolaşmışlar ve hatta saat 12.00’da bilgisayarlı ortamda kendilerince ‘Olay tutanaðı’ tutmuşlardır. Gözaltında olması gereken şüpheli polisler, olayla ilgili olarak tutanak tutup 5 saat boyunca nerede ve ne yaptıklarına dair dosyada tek bir bilgi ve belge mevcut deðil. Ancak açık olan tek şey şüpheli polislerin gözaltında olmadıkları, olayla ilgili işlem yaptıkları ve ellerini kollarını sallayarak dolaştıklarıdır” dedi.

ÇELÝŞKÝLER

Polislerin serbestçe dolaşmasındaki en önemli faktörün savcılık olduðuna dikkat çeken avukatlar, olay gününe ilişkin şu bilgileri verdi: “Olayı haber alıp olay yerine giden cumhuriyet savcısı şüpheli polisler hakkında gözaltı talimatı vermediði gibi tutanaklara göre saat 13.15’de olay yerinde keşif yaptıktan ve ölü muayene işlemine katıldıktan sonra saat 15.00’da polisler hakkında gözaltı kararı veriyor. Bu süre zarfında şüpheli polislerce ne tür bir işlem yapıldıðı, şüphelilerin nerede oldukları, olay yerinde bulunup bulunmadıkları, delil karartma girişiminde bulunup bulunmadıklarının açıklanması gerekir.”

“Gözaltında olması gereken şüpheli polislerin saat 12.00’da bilgisayarla tuttukları tutanaðı nerede hazırlamışlardır?” diye soran avukatlar, polislerden birinin Asayiş Şube Müdürlüðü Cinayet Büro Amirliði’ndeki ifadesinin aynı gün saat 12.15’te bittiðini, bu işlemin ise 45 dakika sürdüðünü belirtti. Şüpheli polislerin saat 12.00’da hem olay tutanaðı tutmaları hem de şüpheli polislerden birinin aynı zaman dilimi içinde ifade vermesinin mümkün olmadıðının altını çizen avukatlar, bu durumun bile soruşturmanın nasıl yürütüldüðünü ortaya koyduðunu kaydetti.

SAÐLIK RAPORU DÝREKT OLARAK ÖLDÜRMEYÝ DOÐRULUYOR

Şüphelilerin polis olmasından kaynaklı meslektaşlarınca korunmaya çalışıldıðına dikkat çeken avukatlar, Cem Aygün’ün de yüz üstü yatar halde olmasının arkadan vurulduðunu gösterdiðini ifade ederek, “Ölü Muayene Tutanaðı’na göre Aygün, arkadan 2 adet öldürücü ateşli mermi çekirdeði yarası almıştır. 5 metrelik bir duvarın bulunduðu yerde vurulduðu için Aygün, yere düşüyor ve raporla da bu kanıtlanmış bulunuyor. Çünkü vücudunda düşmeden kaynaklı morluklar, darp izleri ve sıyrıklar var” dedi.

POLÝSÝN ÝTÝRAFI

Avukatlar ayrıca ateş açan polisin ifadesinde “yaralamak amacıyla ateş açtıðı ancak dikkatsizlik ve dengesizlik sonucu ölümle sonuçlandıðını” belirten sözlerinin itiraf niteliðinde olduðunu vurguladı.

‘BÝZE GÖRE ÝNFAZ’

Şüpheli polislerin Cem Aygün’ün hem kaçtıðını hem de elini sürekli arkasında tuttuðunu ve silah taşıdıðını iddia ettiklerini dile getiren avukatlar, “Bir insanın hem koşarak kaçması hem de elini belinin arkasında tutması olanaksız. Üstelik olay yerindeki esnaf ve vatandaşların tanıklıklarında ise böylesi bir durum söz konusu bile deðil. Bu da kanaatimizce olayın infaz olduðu şüphesini artırıyor” ifadelerinde bulundu.

ÝLK KEZ BÖYLE BÝR DURUMU YAŞIYORUZ

Geçmişte benzer olaylarda polislerin tutuklanmalarının bir şekilde gerçekleştiðini ifade eden avukatlar, “Böylesi bir durumu ilk kez yaşıyoruz Ankara’da. Polis hem vurup öldürüyor hem elini kolunu sallayarak geziyor. Tutuklanmaması polislerin korunduðuna işarettir ve bu durum polisleri de cesaretlendirir” diye kaydetti.