Avrupa Seçim Koordinasyonu, Kürdistanlı ve Türkiyeli, Asuri-Süryani, Ermeni, Laz, Çerkez, Alevi, Êzidî, demokrat, Müslüman, kadın ve gençlik kurumlarının bir araya gelmesiyle oluşturuldu.

Türkiye ve Kuzey Kürdistan'daki yoğun baskıdan dolayı Avrupa'daki demokrasi güçlerine büyük sorumluluk düştüğünü belirten Avrupa Seçim Koordinasyonu, ülke ve şehir komitelerini tez elden yaygınca örgütlemeye, onlar üzerinden propaganda ve ajitasyon faaliyetlerine başlanacağını duyurdu. Koordinasyon, "Biz üzerimize düşenleri yapmaya başladığımızda işimizin daha kolay olacağını da görmüş oluruz. Hep beraber başaracağımız" dedi.

Almanya'nın Köln kentinde 22 Nisan'da toplanan tüm demokrasi güçlerinin temsilcileri, 24 Haziran seçimleri için Avrupa Secim Koordinasyonu'nun kurdu. Koordinasyon tarafından yapılan yazılı açıklamada, AKP-MHP faşist iktidarının 16 Nisan 2017 referandumuyla her tür hile ve anti-demokratik yöntemlerle yasal gerekçelerini oluşturduğu tek adam diktatörlüğüne 24 Haziran'da meşruiyet kazandırmak istediği belirtildi. Açıklamada, Erdoğan'ın yıllardır fiili yürüttüğü diktatörlüğüne referandumla resmiyet kazandıranların, 24 Haziran seçimiyle topyekun teslim almak istediği vurgulandı.

TEKÇİ FAŞİST REJİMİN TAHKİMİ

Açıklamada, 7 Haziran seçimlerinde ulus devletin yok saydığı, inkar ettiği toplum kesimlerinin anti-demokratik seçim ve siyasi parti yasasına rağmen kazandıkları nitelikli başarıyı yok hükmünde gören faşist iktidar blokunun, savaş siyasetiyle toplumu teslim almak, 24 Haziran seçimleriyle tek adam diktatörlüğünü topluma dayatmak istediği ifade edildi.

Avrupa Seçim Koordinasyonu şöyle devam etti: "Tekçi, katı merkeziyetçi ulus devletin yüzyıllık jeo-stratejisi gereğince iktidarda ortaklaşanlar, emek, demokrasi, özgürlük, kadın, Alevi ve Kürt düşmanlığıyla kendi rejimini yeniden tahkim etmek istiyor. 'İkinci Kurtuluş Savası', 'Milli ve Yerli İktidar', 'Devletin Bekası' söylemleriyle Kürdistan kentlerini aylarca süren abluka altında tutan iktidar, Kürt kentlerini yakmış yıkmış, yüzlerce sivil vatandaşı katletmiştir. Kentlerin işgali ile yetinmemiş Ezaz, Cerablus, Efrîn üzerinden yayılmacı emperyal hesaplarıyla halkların, inançların katliamına ve etnik temizliğine kalkışmıştır.

SADECE KAN VE GÖZYAŞI VEREBİLİR

Üçüncü Paylaşım Savaşı'nın fiili durumundan azami fayda sağlamak isteyen iktidar bloku, seçimle kan ve göz yaşından başka halklarımıza hiçbir şey veremez. Kürt siyasal hareketinin, demokrasi, emek ve özgürlük mücadelesi veren güçlerin dişe dişi mücadelelerle kazandıklarını ortadan kaldıran; demokratik siyaseti tasfiye eden, halk iradesine, belediyelerine el koyarak gasp eden; milletvekillerini, belediye eşbaşkanlarını, on binlerce siyasetçiyi, aydın, yazar, gazeteciyi tutuklayan; kadın kırımını, kültürel ve ekolojik kırımı yaşatan milliyetçi, mezhepçi, cinsiyetçi AKP-MHP-Ergenekon faşist iktidarı seçimi araçsallaştırarak hem Türkiye toplumu nezdinde hem de uluslararası düzeyde meşruiyet kazanmak, kendi faşist rejimini kurumsallaştırmak istemektedir."

SIRADAN BİR SEÇİM DEĞİL

Bu nedenle 24 Haziran seçimlerinin sıradan görülemeyeceği; inkarcı, imhacı, militarist devlet zihniyetini mezhepçi, ırkçı sosla süsleyerek hem ceberut devletin yeniden tanzimi hem de emperyal yayılmacılıkla komşu ülke ve halklarının geleceklerinin karartılmak istendiği vurgulanan açıklamada, şunlar ifade edildi: "Yeniden tanzim ve tahkim edilmek istenen tek adam diktatörlüğünde emeğe, hak ve hukuka, adalete, barışa, kadına, inanca, bireyin ve toplumun özgürlüklerine yer yoktur. Sömürü, baskı, soygun, talanlarıyla neden oldukları ekonomik ve siyasal krizlerle yönetemeyenler, savaş, katliam ve soykırımlarla kendi iktidarlarına alan açmak istemektedirler. Bu seçimde toplumun ihtiyaçlarını karşılamak, özgürlük taleplerini gidermek yerine, kendi ala çıkarlarını esas alan, iktidarın kirleticiliğine bulaşanların hastalıklı hali vardır.

KAYBEDECEK SANİYE BİLE YOK

İktidarın kirleticiliğinden uzak olan, zulmün, katliam ve sömürünün kader olmadığına inan demokrasiden, özgürlükten, barış ve adaletten yana olan bizlerin kaybedeceği bir saniyesi bile olmamalıdır. Tüm yakıcılığıyla bizleri etkisi altına alan bu sürece keyfi, kendine göreci yaklaşamayız. Söz konusu olan birilerinin kazanıp kazanmamasından çok geleceğimizdir, yarınlarımızdır. Bu nedenle zaman kaybetmeden tüm anti- faşist toplum kesimleri, demokrasi, emek ve özgürlük savunucuları olarak hak, adalet, demokrasi ve özgür geleceğimiz için yan yana gelmemiz, iki ay sonraki seçimde işi şansa bırakmadan faşizmi yenmek durumundayız."

HDP VE ADAYININ DESTEKLENMESİ

Açıklamada ayrıca Avrupa'da oy kullanma Haziran başında başlayacağından bir aylık bir zamanı amacına uygun planlamak, azami başarıyı örgütlü mücadeleyle gerçekleştirmenin zorunluluğuna işaret edildi. Koordinasyon, HDK-A, Efrîn Direnişini Sahiplenme Platformu, Hayır Platformu, Êdî Bes e Platformu bileşen temsilcilerinin katıldığı Köln toplantısında HDP ve onun adayının desteklenmesi kararında ortaklaşıldığını bildirdi.

HERKESE ÇALIŞMA DAVETİ

Avrupa'da eş-güdüme dayalı örgütlü seçim çalışmalarını yürütmek amacıyla kurulan Avrupa Seçim Koordinasyonu, bu koordinasyonun ülke izdüşümü koordinasyon kurullarıyla, eyalet ve kent komitelerinin kurulmasının kararlaştırıldığını paylaştı.

Açıklamada, "Avrupa'da yaşayan Türkiyeli ve Kürdistanlı tüm demokrat, devrimci yapıları, Alevi Hareketlerini ve demokratik toplum kesimlerini birlikte başarmaya, faşizmi ve tek adam diktatörlüğünü yenmeye çağırıyoruz. Bu tarihi görevi başarmak üzere herkesi bulunduğu ülke ve kentlerde örgütlü seçim çalışmalarına dahil olmaya davet ediyoruz" ifadeleri kullanıldı.

HEP BERABER BAŞARACAĞIZ

Avrupa Seçim Koordinasyonu, açıklamasını şöyle tamamladı: "Ülkede yaşayan demokrasi güçlerinin üzerindeki ağır baskıyı göz önünde bulundurduğumuzda ülkedeki demokratik muhalefetten çok biz Avrupa'daki demokrasi güçlerine büyük sorumluluk düşüyor. Bu nedenle Avrupa Koordinesi ile birlikte ülke ve şehir komitelerini tez elden yaygınca örgütlemek, onlar üzerinden propaganda ve ajitasyon faaliyetlerine bir an evvel başlatmak gerekiyor. Biz üzerimize düşenleri yapmaya başladığımızda işimizin daha kolay olacağını da görmüş oluruz. Hep beraber başaracağımıza inanıyoruz."