Kürt gazetecilerin yargılandığı davada yer alan avukatlardan Sinan Zincir Diyarbakır'da Mikail Barut hakkında hazırlanan iddianamenin de kabul edildiğini, dava dosyasının birleştirildiği bilgisini verdi. Zincir, böylece yargılananların 46'ya; tutuklu yargılananların da 33'e çıktığını bildirdi.

'HEYETTEN ÖZGÜRLÜKÇÜ BİR YORUM BEKLERDİK'

TBMM'deki değişikliği hatırlatarak, ana dilde savunmayla ilgili tercüman talebinde bulunduklarını söyleyen Av. Zincir, "Ancak henüz iddianame okunduğu için, mahkeme heyetinin, iddianame okunduktan sonra, esas hakkında mütalaa verildikten sonra beyanlar boyutunda tercüman atanması yönünde kararı var. Bu tabii kanundaki eksik düzenlemeyle de ilgili. Dolayısıyla, iddianame okunmadan sanıklara tercüman atanmayacak gibi. Heyetten özgürlükçü bir yorum beklerdik. İddianameye karşı beyanda bulunulurken de müvekkillerimize bu hak verilebilirdi" eleştirisinde bulundu.

Salı ve Çarşamba günleri iddianamenin okunmaya devam edeceğini, Perşembe ise ara verileceğini aktaran Av. Zincir, "Cuma da talepler alınacak. Ancak iddianamenin okunması tamamlanamayacağı için beyan alınmayacak. Müvekkillerimizin tercüman aracılığıyla konuşmasını istedik, ama mahkeme heyetinin yaklaşımından anlaşılan şu ki; yine bizler konuşturulacağız." dedi.

"KCK' ve 'PKK' davalarında ana dilde savunmanın engellenmesinin Kürtlerin belleğinde önemli sorunlar oluşturduğunu anlatmaya çalıştık. 'Barışa hizmet edin, biz değil, müvekkillerimiz konuşsun' dedik ama, heyet kararında ısrar etti" diye konuşan Avukat Sinan Zincir, ekledi: "Yine de mahkeme heyetinin daha önceki duruşmalara kıyasla ılımlı yaklaşım sergilediğini söyleyebilirim. Taleplerimizi dinledi ve hepsiyle ilgili açıklama gereği duydu. Daha önce sözlerimiz kesiliyor, mikrofonlarımız kapatılıyordu. Bu duruşmada bunun olmadığını gözlemledik."

Avukat Zincir, iddianame okunmadan tercüman atanmamasıyla ilgili olarak, "Buna rağmen, Kürtçe için tercüman bulundurulmayışı müvekkillerimizin tahliyesinin önünde engel değildir. Kürt gazetecilerin halen tutuklu olması hukuk ayıbıdır. Siyasi rehineler olduklarını düşünüyoruz. Bir an önce serbest bırakılmalılar" dedi.

TWİTTER BİLGİ VERMEDİ

Bu arada, iddianamede şüpheli sıfatıyla yer alan ve tutuklanıp serbest bırakılan Vatan gazetesi muhabiri Çağdaş Ulus'un ANF'de 'Bahoz Deniz' adıyla haber yazdığı savcı tarafından savunuluyordu. Ancak bunun doğru olmadığı anlaşılmıştı. Ulus'un avukatı da bunun ispatı için Bahoz Deniz'in kimliğinin tespitiyle ilgili talepte bulunmuştu. Mahkemenin, Bahoz Deniz'in 'twitter' hesabını kontrol ederek kimliğini tespit etmek için twitter'dan bilgi istediği ancak şirketin, Türkiye'de temsilciliği bulunmadığından bilgi vermeyi reddettiği ortaya çıktı.