Asrın Hukuk Bürosu: Leyla Güven çözümü işaret ediyor

Asrın Hukuk Bürosu, İmralı tecridine karşı açlık grevinde olan Milletvekili Leyla Güven'in, direnişiyle çözümü işaret ettiğine dikkat çekti. Büro, kamuoyunu da hassasiyet göstermeye çağırdı.

Asrın Hukuk Bürosu, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'a dönük tecridin son bulması için süresiz-dönüşümsüz açlık grevi eylemi başlatan, rehin tutulan Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eş Başkanı ve Halkların Demokratik Partisi (HDP) Hakkari Milletvekili Leyla Güven için yazılı bir açıklama yaptı. 

'TOTALİTER REJİM TECRİDİN UZANTISI'

Açıklamada, Güven'in eyleminin 19'uncu gününe girdiği hatırlatılarak, “Leyla Güven Hakkari halkının seçmiş olduğu, başta Kürt halkı olmak üzere Türkiye halklarının demokrasi ve barış mücadelesi yürüten önemli bir siyasetçisidir. Şu an her geçen gün daha da derinleştirilmeye çalışılan baskıcı totaliter rejim karşısında görüşleri, cesur ve iradeli duruşu nedeniyle siyasi rehine olarak tutulmaktadır. Leyla Güven içinde bulunduğumuz ülke koşullarını net olarak değerlendirmiş; baskıcı totaliter rejimin İmralı tecrit sisteminin uzantısı olarak uygulandığını tespit etmiştir” denildi. 

'TECRİT AŞILMADAN DEMOKRATİKLEŞME MÜMKÜN DEĞİL'

Açıklamada şu ifadelere yer verildi:

"Bir yandan sorunun kendisine dikkat çekerken diğer yandan da çözümü ortaya koymaktadır. Leyla Güven’in de belirttiği üzere Sayın Öcalan’a uygulanan tecrit sadece bir kişiye yönelik cezaevi politikası değil ülkedeki demokratik muhalif tüm kesimlere uygulanan tecrit sistemidir. Ve İmralı tecrit sistemi aşılmadan da Türkiye’nin demokratikleşmesi mümkün değildir. Sayın Öcalan uluslararası komplo sonucu tutulduğu İmralı Cezaevi’nde 20. yılını doldurmaktadır. Bu 20 yıllık süre boyunca çok ağır bir tecrit rejimine maruz bırakılmıştır. Ancak özellikle son süreçte aile, avukat ve vasi görüşmelerinin, telefon, mektup benzeri iletişim hakkının engellendiği, dış dünya ile bağının tamamen kesildiği işkence niteliğinde uygulamayla karşı karşıyadır. Sayın Öcalan’ın 27 Temmuz 2011 tarihinden bugüne kadar avukatları ile görüşmesine izin verilmemiş; son aile görüşmesi olan 11 Eylül 2016 tarihinden bu yana kendisinden hiçbir şekilde haber alınamamaktadır. Siyasi iktidar hukuk ile izahı mümkün olmayan bu duruma keyfi yasalar ve mahkeme kararları ile yasal bir nitelik kazandırmaya çalışmaktadır.

'KAMUOYU HASSASİYET GÖSTERMELİ'

Leyla Güven halkına ve değerlerine karşı sorumlu bir siyasetçi duyarlılığı ile tüm ülkeyi kapsar duruma gelmiş olan İmralı tecridini protesto etmektedir. Gasp edilmiş temel insan haklarının uygulanması en meşru talep durumundadır. Bahse konu talebin gereğinin yapılması hukuksal bir zorunluluk olup; demokratik kamuoyunu gereken hassasiyeti göstermeye, İmralı tecridinde sorumlulukları olan yetkilileri bu hukuksuzluğa derhal son vermeye çağırıyoruz.”