Geçtiðimiz Şubat ayında Kürtçenin "medeniyet dili" olmadıðını ve bu nedenle eðitim yapılamayacaðını savunan Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Diyarbakır ziyaretinde Kürtçe savunma için önümüzdeki günlerde yasal düzenleme yapacaklarını söyledi.

Beraberinde Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker ve AKP milletvekilleri ile çeşitli açılış ve incelemelerde bulunmak üzere Diyarbakır'a gelen Arınç, Gazi Köşkü'nde verilen yemek öncesi gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtladı.

Arınç, eðitim-öðretimde yaptıkları yeni düzenlemeyle bu yıl okullarda Kürtçe'nin tercih edilen bir dil olarak ve ders olarak okutulmaya başlandıðını, öðretmenlere formasyon verildiðini, alfabe kitap hazırlandıðını ifade ederek, başlangıç olması bakımından bazı aksaklıklar yaşandıðı görülebilse de arkasının mutlaka çok daha güçlü geleceðini savundu.

Bugün itibariyle bu dersi tercih eden çocukların sayısının 22 bin civarında olduðunu ifade eden Arınç, Türk Dil Kurumu'na kapsamlı bir lügat hazırlaması için talimat verdiklerini söyledi.

ANADÝL ÖÐRENÝMÝNÝN “ÝNSANLIK HAKKI” OLDUÐUNU ANLADI MI?

Kürtçenin yaşayan bir dil olduðunu, milyonların konuştuðunu belirten Arınç, "Kürtçe insanların öðrenmek istediði, yaşamak istediði bir dildir. Bu bir insanlık hakkıdır. Bunun bugüne kadar inkar edilmiş olması ne kadar yanlış bir konu ise bundan sonra bu dilin varlıðının bilinir ve anlaşılır olması bence çok önemli bir adımdır" dedi.

Arınç, yıllarca savunduðu bir konu olan, bazı davalarda sanıkların Kürtçe bilmemesine raðmen, "Kürtçe savunma yapmak istiyorum" demesini mahkemelerin kabul etmediðini ve bu şekilde "bilinmeyen, anlaşılmayan dil" olarak tutanaklara geçtiðini, mahkemelerin uzadıðını, o kişilerin ısrarı ile de savunma yapılamadıðı için kararın verilemediðini hatırlattı.

“ÖNÜMÜZDEKÝ GÜNLERDE YASAL DÜZENLEME YAPILACAK”

Bu konuda Yargıtay kararlarının da çıktıðına dikkati çeken Arınç, şöyle konuştu: "Yargıtay, kararlarında diyordu ki; 'Bu kişi polise Türkçe ifade vermiş, savcıya Türkçe ifade vermiş, tutuklama talebi ile gittiði mahkemede Türkçe ifade vermiş ama şimdi Kürtçe ifade vereceðini söylüyor. Demek ki samimi deðil, dolayısıyla Kürtçe deðil Türkçe ifade vermesi gerekir'. Bu yıllarca konuşulan, tartışılan bir konu oldu. Ben düşüncemi daha önce de belki televizyonlarda, belki bazı önemli yerlerde ifade ettiðim için tekrar söylüyorum. Ne olursa olsun iyi niyet, kötü niyet araştırması bir tarafa kimsenin kalbini yarıp bakamayız ama dünyada evrensel bir kural var, 'savunma hakkı kutsaldır, savunma hakkı kısıtlanamaz, savunmaya mütalik olarak bir insan ne diyorsa, mahkeme onu dikkati almak zorundadır'. Dolayısıyla sorgusunu ve savunmasını Kürtçe yapmak isteyen bir insana hem tercüman tutmak hem de kendi ifadesini almak bence doðru bir konuydu. Bu sayın başbakanımız ve partimizin de kabul ettiði bir konu haline geldi. Önümüzdeki günlerde yasal düzenleme yapılacaktır. Ve artık Kürtçe ifade ve savunma verme konusunda bir gedik aşılmış olacaktır. Yazılı hukuk buna göre düzenlenmiş olacaktır."

Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, anadilde kamu hizmetlerine erişme konusunda çok önemli bir adım atıldıðını savunarak, 2 dilli 3 dilli tartışmalarını bir kenara bırakarak kendi anadilini kamu hizmetleri konusundan da tercih edecek insanlara devletin, hükümetin yardımcı olmayı da kendisine hedef bildiðini söyledi.

Kamu hizmetlerinde Kürtçe dilinin konuşulmasının tercümanlık gerektirmesi halinde, hükümetin, devletin bunu da karşılayacaðını ifade eden Arınç, "Lügat çalışmalarından bahsettim. Daha evvel lügat konusunda büyük bir eseri hazırlayan Kürt Enstitüsü'nün varlıðını biliyorum. Bana bu lügatı sayın Belediye Başkanı Osman Baydemir 2009'da kendilerini ziyaret ettiðimde vermişti. Bu küçük görülecek bir çalışma deðil, deðerli, önemli ve büyük bir eser. Türk Dil Kurumu bugüne kadar pek çok dilde lügat çalışması yaptıðı halde, herhalde geçmiş yıllarda Kürtçe inkar edildiði için cesaret edememişlerdi. Bu inkarı kaldırdık, şu anda Türk Dil Kurumu Kürtçe bir lügatı hazırlamak için önemli bir çalışma başlattı. Bu eksikliðin bundan sonra giderilecek olmasını ben önemli bir adım olarak görüyorum" diye konuştu.