ARD ve WDR kanallarının ortak haberlerinde Kommentar (Yorum) kısmını sunan gazeteci Georg Restle, Merkel’in Erdoğan’a her türlü tavizi verdikten sonra yaptığı son açıklamanın anlamsız olduğunu vurgularken, bunun ‘dişsiz kaplanın kükremesine’ benzetildiğini söyledi.
Temmuz 2015’ten bu yana tüm eleştirilere rağmen AKP hükümeti ve Erdoğan’ın katliam politikalarına sessiz kalan ve her fırsatta Türkiye ve Erdoğan’ın ‘gerekli bir partner’ olduğunu vurgulayan Almanya Başbakanı Angela Merkel, Cumhuriyet gazetesi baskınından sonra yine gelişmelerin ‘endişe verici olduğunu’ söylemişti.
‘DİŞSİZ BİR KAPLANIN KÜKREMESİNDEN BAŞKA BİRŞEY DEĞİL’
Angela Merkel’in bu çağrısına yönelik ARD ve diğer kamu kanallarında yayınlanan haber yorumunda konuşan Georg Restle, yorumuna, “Başbakan, Türkiye’deki basın ve düşünce özgürlüğünün durumuna yönelik üst derecede endişeliymiş” sözleriyle başladı. Bu şimdiye kadarkine oranla biraz daha ‘kararlıca’ görünüyor, ancak bu ‘dişsiz bir kaplanın kükremesinden’ başka birşey değil. Bu Türk hükümeti ve Türk Cumhurbaşkanını çok az etkileyecektir. Çünkü biliyorlar ki; bu kızgınlığın arkasından hiçbir eylem gelmeyecek” dedi.
‘CUMHURİYET BASKINI CADI AVININ SADECE ÜZÜCÜ BİR DORUK NOKTASI’
Cumhuriyet baskını sonrasındaki tutuklamaların AKP rejiminin muhaliflerine karşı başlattığı cadı avının sadece ‘üzücü doruk noktası’ olduğunu söyledi. AKP hükümetinin bazen ‘terörle’ bazen de ‘darbecilerle mücadele’ adı altında on binlerce gazeteci, akademisyen, öğretmen ve hakimi görev aldığı veya tutukladığını söyleyen Restle, tüm yapılanların Erdoğan’ın tam yetkili, muktedir başkanlığını içeren bir devlet projesinin hayata geçirilmesi planının bir parçası olduğunu vurguladı.
Türkiye’de insan haklarının artık sadece ‘devlet ideolojisine boyun eğenler’ için var olduğuna dikkat çeken Georg Restle, idam cezasının da ‘Başkanın iktidar apparatına’ karşı çıkan herkesi tehdit edeceğini kaydetti.
MÜLTECİ ANLAŞMASI AÇIK ÇEK OLARAK VERİLDİ
Türkiye’nin artık sadece ‘diktatörlük yolunda’ olmadığını söyleyen Georg Restle, “Türkiye o aşamaya çoktan geldi. Türkiye’yi artık kimse bu yoldan alamaz, hele Başbakan (Merkel) hiç alamaz” dedi.
Mülteci anlaşması nedeniyle Türk hükümetine açık çek verenin bizzat Alman Başbakanı olduğunu dile getiren Restle, Merkel’in Alman komedyen Jan Böhmermann’a karşı Tayyip Erdoğan’ın yanında durduğunu hatırlattı.
İNSAN HAKLARI AYAKLAR ALTINA ALINIRKEN SUSAN DA MERKEL’Dİ
Restle, “Türkiye’de haftalar boyunca insan hakları ayaklar altına alınırken susan da Merkel’di” diye sert bir biçimde eleştirdiği yorumunda, tüm bunların da Türkiye’yi ‘partner olarak kaybetmemek’ ve mültecileri Avrupa’dan uzak tutmayı amaçlayan ‘anlaşmayı tehlikeye atmamak’ için yaptığının altını çizdi.
Georg Restle, yorumunu şu sözlerle bitirdi: “Ve bunun bedeli de Türkiye’deki insan hakları, basın özgürlüğü, ifade özgürlüğü, hukuk devleti... Tabii unutmamak gerekir ki, (bir bedeli de) Başbakan Merkel ve hükümetin inandırıcılığı.”