Halkın Hukuk Bürosu, 8 Aralık günü Bahçelievler 75.Yıl Polis Merkezi'ne düzenlenen saldırının ardından gözaltına alınan Nebiha Aracı ile ilgili olarak basında yer alan haberlerin gerçeði yansıtmadıðını bildirdi.
Yazılı bir açıklama yapan Halkın Hukuk Bürosu, Aracı'nın yaralı olarak gözaltına alındıðına ilişkin haberlerin doðru olmadıðını belirtti. Aracı'nın vücudunda kurşun yarası bulunmadıðına dikkat çekilen açıklamada, şöyle denildi: "Polisin size verdiði MOBESE görüntülerine göre, koşarken sapasaðlam olan bu kadın neden yaralı olarak yakalanmış olsun? Cevap; yakalandıðında saðlam olan bu kadın yakalandıktan sonra yaralanmıştır. Nebiha Aracı'da kurşun yarası yoktur. Nebiha Aracı'nın kafasına hızla sert bir cisim çarpmıştır. Yani ya kafası hızla bir yere vurulmuştur ya da sert bir cisimle kafasına vurulmuştur. Bu çarpma sonucunda kafatasında beyine ulaşan bir çökük oluşmuştur. Dahası tüm basın yayın organlarına daðıtılan Aracı'nın fotoðraflarında görülen ve şu anda da açıkça gözlemlenebilen gözlerinin morluðu ve yüzündeki darp cebir izleri neyi ifade etmektedir. Bu durum yakalanırken direndi ya da bir yere çaptı gibi açıklamaları
yalanlamaktadır. Nebiha Aracı kendisini yakalayan polisler tarafından kasten yaralanmıştır. Bu yaralanma ölüme sebebiyet verecek kadar ciddi bir yaralanmadır."
Aracı'nın polisin işkencesine maruz kaldıðının altını çizen Halkın Hukuk Bürosu, "Haberlerinizde 'işkence yapıldıðına dair iddialar var' bile diyemediniz mi Yoksa eylemcilere, örgüt üyelerine, yabancı uyruklulara, siyahlara, kimsesizlere, polise kimlik soranlara yapılan saldırılar işkence suçunu oluşturmuyor muydu? Onlara işkence yapılmasını mümkün kılan bir yasa mı vardı?" diye sordu.
Halkın Hukuk Bürosu, 9 ve 10 Aralık günlerinde Nebiha Aracı'nın yakınlarının hastane önünde beklerken yaşadıkları polis saldırısına ilişkin haberlerin de gerçek dışı ve taraflı olduðunu vurguladı, "Nebiha Aracı'nın hastane önünde bekleyen yakınları hastalara ve hasta yakınlarına duydukları saygıdan ötürü her zaman hastane kurallarına uygun davrandılar. Yaptıkları yalnızca aile ile birlikte hayati tehlikesi olan yakınlarının yattıðı hastane önünde beklemekti. Oysa polis tüm hasta yakınlarını dışarı çıkardı, içeri kimseyi almadı insanları dışarıda soðukta beklemeye mecbur etti" dedi.
"Türkiye gibi siyasal düzenlerde baðımsız tarafsız, gazetecilik olamaz" denilen açıklamada, son olarak şu ifadeler yer aldı: "Bu birkaç düzeltmeyi yaptıðınız haberlerde dikkate alır mısınız, bilemeyiz. Biz görüp görmezden gelenlerden deðiliz. Tarafsız olduðumuzu da iddia etmiyoruz. Sadece size birkaç söz söylerken tarihe birkaç not düşmek istedik."