Antik mezarların üzerine beton döktüler
Halfeti'de baraj kıyımından geriye kalan yerleşkede inşa edilen otelin antik mezarların üstünde yükseldiği ortaya çıktı.
Halfeti'de baraj kıyımından geriye kalan yerleşkede inşa edilen otelin antik mezarların üstünde yükseldiği ortaya çıktı.
Tarihi dokusu ve doğal görünümü ile göz dolduran Halfeti'nin baraj kıyımından geriye kalan yerleşkesinde peşkeş çekilen sit alanı üzerinde özel bir şirket tarafından inşa edilen otelin, tarihi dokuya zarar vermekle birlikte 2010 yılında yapılan kazı çalışmalarında tespit edilen 8 adet antik mezar üzerine yapıldığı ortaya çıktı.
Tüm doğal ve tarihi dokusuna rağmen, devletin politik yaklaşımları yüzünden tüm verimli arazileri ve tarihi baraj sularının altında bırakılan Urfa'nın Halfeti ilçesi, baraj katliamına karşı geriye kalan yerleşkedeki taş mimarisi ve doğal yaşamıyla göz doldurulurken, tepesine yapılan otel ile gündemden düşmüyor. Sit alanına giren yerleşkede yapılan ve tarihi dokuyu bozan otele karşı tepkiler dinmiyor. Taş mimarisiyle yapılan ev, kilise, manastır ve tarihi yapıları su altında bırakan baraj, Fırat Nehri'nin gerdanında yer alan verimli arazilerde tarım ile uğraşan çiftçiler ve ilçe sakinlerini de arazinin yüzde 80'inin sular altında bırakılması ile mağdur etmişti. Tüm baraj kıyımına karşın geriye kalan yerleşkedeki tarihi doku, bu kez de rant uğruna bir özel şirkete peşkeş çekilen alanda yapılan otel ile katledilmeye çalışılıyor.
8 ADET ANTİK MEZARIN ÜZERİNE İNŞA EDİLDİ
Dünyaca bilinen bir birlik olan Cittaslow (Sakin şehir) ve Tarihi Kentler Birliği üyesi olan Halfeti'nin tepesine sit alanına giren bölgede otelin yapılmasına izin verilmesi dikkat çekiyor. İlçenin tüm tarihi dokusunu zedeleyen otel ise, ÇED yönetmenliğine göre baraj havzasına girmekle beraber, Çevre Bakanlığı’nın onayı bulunmaksızın yapımı sürüyor. Otelin, aynı zamanda yapıldığı alan itibariyle tarihi mezarların üzerine inşa edilmesi ise, diğer bir tartışma konusu olarak karşımıza çıkıyor. 2010 yılında Urfa Müze Müdürlüğü tarafından arkeolog Hamza Gürlüce gözetiminde otelin inşa edildiği alanda yapılan kazılarda 8 adet antik mezarın olduğu resmi olarak tespit edilmişti.
TARİHİ YAPI İÇİN 'YASAK' DENİLDİ, OTELE PEŞKEŞ ÇEKİLDİ
Diğer yandan müfettiş incelemelerinin hemen akabinde tepkilere konu olan otelin dış görünümün taş ile kaplanmasıyla gelen tepkilere yön verilmeye çalışıldığı öğrenildi. Ayrıca ilçenin ileri gelenleri tarafından "baraj suları altında kalarak yok olmasın" diye ilçede bulunan tarihi Feyzullah Efendi Konağı'nın şuan yapılmak istenen otelin yerine taşınma isteminin Çevre Bakanlığı tarafından "Yasak bir şey yapamazsınız" denilerek ret edilmesi de otelin çok önceden yapımının planlı bir şekilde planlandığını gösteriyor.
'TARİHİ YERKEŞKEYE UCUBE BİR OTEL DİKTİLER'
Halfeti'nin Çekem Mahallesi’nde yaşayan ancak yapılan baraj nedeniyle yaşam alanını bırakarak, terk etmek zorunda kalan Mehmet Emin Sakar (58), yapılmak istenen otelin bir doğa katliamına yol açtığını söyledi. Halfeti'nin turizm açısından ihtiyaçlarını karşılayan bir otele ihtiyacı olduğunu ifade eden Sakar, ancak bu otelin Halfeti’nin tarihi dokusu ve doğal görünümü zarar vermeyecek bir şekilde yapılması gerektiğini vurguladı.
'BARAJ HAYATIMIZI MAHVETTİ'
Halfeti'nin doğal yapısı ve mimarisiyle herkesi büyüleyen bir ilçe olduğunu belirten Sakar, “Halfeti'nin tüm bu doğal güzelliğine rağmen böylesine kentin tepesine konulan ucube başka bir şey daha olamaz. Hiçbir şekilde Halfeti mimarisine hitap etmeyen bu oteli hiçbir Halfetili de kabul etmez. Biz zaten Halfeti’ye yapılan bu Birecik Barajı’nın mağduruyuz. Bu barajla tüm yaşamımız hem sosyal hem ekonomik hem de yaşamsal boyutuyla büyük bir tahribata uğradı. Tüm bunların yanında bir de getirdiler Halfeti’nin tepesine kartal yuvası misali bir ucube otel diktiler. Halfeti ilçemiz sakinliğiyle bilinen bir yerleşke iken, rant için tüm tarihi değerleri yok sayarak bir otel yapılmasına kesinlikle karşıyız” dedi.