Kürdistan ve Anadolu tarihinde yapılan en büyük katliamlarının başında yer alan Ankara Katliamı’nın yankıları sürüyor.

Herkes soruyor, “Ankara Katliamı’nı kim yaptı?” diye.

AKP ve yandaşları dışında herkesin cevabı aynı: “AKP-MİT-R.Tayyip Erdoğan yaptı”.

Yaygın kanı bu.

4 yıldır Rojava Kürdistanı ile 7 Haziran seçimlerinden önce HDP’ye yönelik Adana, Mersin, Amed ve sonrasında Pirsus’ta (Suruç) kim bombaları patlattırıp, katliam yaptırdıysa Ankara Katliamı’ını da aynı güç yaptı görüşündeler.

Hatta bu yaygın kanıya sahip olanlar, şunu söylüyorlar.

AKP bu katliamı da DAİŞ (IŞİD) yaptı yalanına sarılacak ama DAİŞ-MAİŞ hikayedir.

AKP-R.Tayyip Erdoğan-MİT ortak yapımı olan katliamlarda, sahtekârca bir şekilde DAİŞ maskesi takılıyor.

Oysa DAİŞ=AKP’dir. AKP =DAİŞ’tir. Genel görüş bu.

Bu genel kanı dışında Eylül ayında Rojava sınırında Türk Devleti’ne bağlı DAİŞ çeteleri adı altında 1 askerin öldürülme, 1 askerin de kaçırılma durumu var. Öldürülen Gökhan Çakır ile kaçırılan Ester Taş adlı askerlerin Kürt olması, olayın çok planlı olduğunu gösteriyor. Türk Devleti’ne bağlı DAİŞ çetelerinin her yerde Kürtleri katletmesi tesadüf değildir. Bu katliamlar bir soykırım stratejisi temelindedir.

Kürt-Kürdistan’a yönelik düşmanlık yapan başat güç ve devlet kimdir?

Tabii ki Türk Devleti.

Türk Devletinin şimdiye kadarki iktidarları içinde en fazla Kürt düşmanlığı yapan hangi partidir?

AKP ve R.Tayyip Erdoğan.

Sadece bunlar değil.

Amed ve Pirsus katliamlarına ilişkin ortaya çıkan belgelerde tüm yollar AKP-MİT-R.Tayyip Erdoğan’a çıkıyor.

Amed Katliamı’nı yapan Semsûrlu Orhan Gönder’in annesinin anlatımlarına göre, bizzat Ahmet Davutoğlu’nun Orhan Gönder’den haberdar olması bu hakikati daha da güçlendiriyor.

Yine Pirsus Katliamı’ını yapan Abdurrahman Alagöz ve onun gibi DAİŞ çetesi mensubu olan ağabeyine ilişkin Ahmet Davudoğlu’nun söylediği bir söz var, hatırlayın: “Eşiyle birlikte gitmişse daha hayırlı olmuştur.”

Ankara Katliamı’ndan önce de AKP’lilerin yaptığı açıklamalar, katliamın yaptıranın AKP dışında farklı bir güç olmadığını gösteriyor.

İşte o açıklamalardan bazıları.

R.Tayyip Erdoğan: “Birinci hedefimiz PKK’dir (Kürtler). Kıyamete kadar Kürtlerle savaşacağız.”

Ahmet Davutoğlu: “Geçen yıl Ekim ayında toplandık ve çok ayrıntılı bir plan yaptık. Nasıl saldıracağımızı ve savaşacağımızı planladık.  Şimdiye kadar 2000’den (iki bin) fazlasını öldürdük. Tek bir sivili öldürmedik… Sonuna kadar savaşacağız.”

Davutoğlu katliam yapılmadan birkaç saat önce katıldığı bir AKP televizyonunda, Cizire Botan’da öldürdükleri 35 günlük bebek Muhammed Taha Yaramış dahil olmak üzere yüzlerce sivil Kürdün katledilmesini inkar eden bu konuşmayı yaptı.

Yalçın Akdoğan: “Kandil, içeride ve şehirlerdekilerini savaşarak, yendik. Bundan sonra da aynı saldırılarımız devam edecek… Ateşkese karnımız tok.”

AKP ve R.Tayyip Erdoğan’ın mafya çetesi Sedat Peker: “Oluk oluk kan akacak.”

Bu açıklamaların hemen ardından Ankara Katliamı’nın yapılması tesadüf olabilir mi?

Peki, AKP-MİT-R.Tayyip Erdoğan’ın ortak organizasyonu gibi görünen Ankara Katliamı ile neler hedefleniyor?

Bu katliamın dört komplike hedefi var:

1-AKP yaptığı anketlerde gördü ki, HDP 7 Haziran’daki gibi barajı aşacak, hatta alacağı oy ve çıkaracağı milletvekili sayısı 7 Haziran seçimlerinden daha fazla olacak. Bu durumda AKP yine tek başına iktidar, dolayısıyla R. Tayyip Erdoğan da yine başkan olmayacak. Eğer bu olmayacaksa, katliamlar yaptırarak, kaos oluşturmak ve bu gerekçe ile 1 Kasım seçimini iptal ettirmek. R.Tayyip Erdoğan tarafından fiili olarak yürütülen başkanlık ile ve AKP tarafından yürütülen savaş hükümetiyle Kürdistan’da başlatılan savaşı sürdürmek.

2- Birinci hedefe ulaşılamazsa HDP seçmenini katliamlarla uğraştırarak, oy kullanmaktan soğutarak HDP’nin oy oranını düşürmek ve 1 Kasım seçimlerinde AKP’yi tek başına iktidar yapmak.

3- Birinci ve ikinci hedeflere ulaşılmazsa katliam yaparak, HDP mitinglerini ve mitinglere katılımları engelleyerek, HDP’nin daha geniş kitlelere ulaşmasının önünü alarak AKP’nin oy oranını yükseltmek ve tek başına iktidar olmak.

4- Ankara Katliamı’ndan önce KCK; seçimlerin özgür ve adil bir şekilde yapılması için 11 Ekim’de bir eylemsizlik süreci başlatacağını açıkladı. Katliamın bir hedefi de, bu eylemsizlik kararını boşa çıkarmak.

AKP-MİT-R.Tayyip Erdoğan’ın ortak organizasyonu olan Ankara Katliamı ile bunlar hedefleniyor.

Peki Kürdistan, Anadolu, Trakya halklarının bu planı boşa çıkarması için ne yapması gerekir?

Bütün bu oyunları boşa çıkarmanın tek bir yolu var:

Örgütlenmek. Örgütlenmek. Örgütlenmek. HDP’yi daha da büyütmek. Sandıklara daha fazla gitmek. HDP’ye daha fazla oy vermek.

Tıpkı HDP’nin son seçim sloganı gibi ‘İnadına HDP” demek. Çünkü “İnadına HDP” aynı zamanda, inadına barış, inadına özgürlük, inadına eşitlik, inadına özgür Kürdistan demektir.