İktidarın gerici ve yasakçı politikalarına karşı geleceklerini sahip çıkmak için Ankara’da yürüyüş yapmak isteyen üniversite öğrencilerin işkenceyle gözaltına alınması İstanbul’da sıra arkadaşları tarafından protesto edildi. Öğrencilerin eylem yapacağı Şişhane Meydanı, polis ablukasına alındı.

‘FERMAN SARAYIN SOKAKLAR BİZİMDİR’ DÖVİZİNE POLİS ENGELİ

Meydan girişinde “Ferman sarayın, sokaklar bizimdir” yazılı dövizi gerekçe gösteren polis, Hejar Al isimli öğrenciyi alıkoydu. Buna tepki gösteren diğer öğrenciler, arkadaşları bırakılmadan eylemi başlatmama kararı aldı. Bir müddet sonra bırakılan Al, alana Deniz Gezmiş’in resmiyle girdi. Arkadaşlarının yanına tekrar gelen Al, polisin bu keyfi uygulamasına, “Bugün buraya Ankara’da arkadaşlarımıza uygulanan polis işkencesini teşhir etmek için geldik ve alana “Ferman sarayın, sokaklar bizimdir” yazan bir dövizimiz alınmadı. 19 Mart'tan beri öğrencilerin sokaklardaki direnişine karşı uygulanan polis şiddeti ve işkenceler fermanını nereden geldiğini zaten gösteriyor. O nedenle bugün burada olmak demek, sokaklar bizimdir demektir. Beyazıt'ta barikatı yıkmak demek sokaklar bizimdir demektir. Yasaklar sizin sokaklar bizimdir demektir. Bu yüzden mücadeleden vazgeçmeyeceğiz!” diye tepki gösterdi.

‘İŞKENCE VE TACİZ SUÇU İŞLEYENLER HAKKINDA DERHAL SORUŞTURMA AÇILSIN’

“İşkence yapmak suçtur! Baskılar gençliği yıldıramayacak” yazılı pankartın taşıdığı eylemde, üniversite öğrencileri adına açıklamayı Umut Kabaklı okudu.

19 Mart’tan bu yana gençliğe yönelen gözaltıların, tutuklamaların ve işkence uygulamaların rastlantı olmadığını vurgulayan Kabaklı, bu saldırıların, siyasal ömrünün sonuna yaklaşan AKP iktidarının gençlik üzerindeki sistematik baskı ve yıldırma politikalarının açık bir parçası olduğunu kaydetti. Dün Ankara’da sıra arkadaşlarının işkence ve tacizle gözaltına alınmasının ardından Ankara Valiliği’nin işkenceyi meşrulaştırmaya çalışmasının, işkencenin iktidar eliyle teşvik edildiğinin kanıtı olduğuna işaret eden Kabaklı, “İnsanlık onuruna aykırı bu uygulamalar asla kabul edilemez! İşkence ve taciz suçu işleyenler hakkında derhal soruşturma açılmalı, adalet önünde hesap vermeleri sağlanmalıdır” diye konuştu.

Siyasi iktidarın özgürlük ve adalet talebini her gün daha büyüten gençlerden korktuğunu vurgulayan Kabaklı, “ Korksunlar ve bilsinler ki biz yılmayacağız! Ne gözaltılar, ne ev baskınları ne de tutuklamalarla mücadelemizi durduramayacaklar” dedi.

KUYU TİPİ’NE KARŞI AÇLIK GREVİNDE OLAN SGDF’Lİ TUTSAKLARA DESTEK AÇIKLAMASI

Hukuksuzca tutuklanan SGDF ve ESP’li gençlerin ağır tecrit koşullarının dayatıldığı kuyu tipi hapishanelerde sürgün edilmesine de tepki gösteren Kabaklı, “Ancak unutulmasın: Gençliğin özgürlük talebi, hiçbir baskı mekanizmasıyla bastırılamaz! Bugün, SGDF’li tutsakların kuyu tipi hapishanelerde başlattığı açlık grevleri, gençliğin zindanlarda dahi teslim olmayacağını bir kez daha ilan etmektedir. Açlık grevindeki arkadaşlarımızın insani ve meşru talepleri derhal karşılanmalıdır!” diye konuştu.

‘GENÇLİĞİN ÖZGÜRLÜK YÜRÜYÜŞÜ DURMAYACAK’

Sadece zulme karşı direnmediklerini; aynı zamanda birlikte kuracakları yeni bir dünyanın temellerini attıklarını ve, kavgasını büyüttüklerini ifade eden Kabaklı, şunları kaydetti: “İktidarın karanlık politikalarını yıkarak, eşitliğin, özgürlüğün ve dayanışmanın filizlendiği bir geleceği hep birlikte inşa edeceğiz. Çünkü gençlik, sadece geçmişin yüklerini değil, geleceğin umutlarını da omuzlarında taşıyor. Bir kez daha haykırıyoruz; İçeride ve dışarıda, işkenceyle, tutuklamayla, baskıyla gençliği yıldıramayacaksınız. Gençliğin örgütlü özgürlük yürüyüşü durmayacak. Özgürlük, eşitlik ve adalet için mücadelemiz büyüyerek devam edecek.”